Ölüm kalım meselesi traduction Espagnol
495 traduction parallèle
Bak şimdi, bu bir ölüm kalım meselesi.
Es una cuestión de vida o muerte.
Ölüm kalım meselesi.
Es un asunto de vida o muerte.
Yalnız kalmam lazım. Bu çok önemli. Yalnız kalmam, ölüm kalım meselesi.
Es cuestión de vida o muerte que me dejen trabajar en paz.
Bu ölüm kalım meselesi baba. Bunu sen de biliyorsun.
Sabes que es cuestión de vida o muerte.
Evet evet biliyorum, Ama Dr. Vollin'e bunun ölüm kalım meselesi oldğunu söyler misiniz?
Lo sé, pero ¿ puede decirle al Dr. Vollin que es un asunto de vida o muerte?
Sana ölüm kalım meselesi diyorum!
¡ Es una cuestión de vida o muerte!
Butch'a ölüm kalım meselesi dedin mi?
Vendrá Butch. Aguantemos 15 minutos más.
H. Sebastian için ölüm kalım meselesi Butch.
- ¿ A nadie? - No te oigo. - Morningside 2469.
Bir ölüm kalım meselesi
♪ Una cuestión de actuar o morir ♪
Bu bir ölüm kalım meselesi.
Es una cuestión de vida o muerte.
Benim için ölüm kalım meselesi.
Es un asunto de vida o muerte.
Bir ölüm kalım meselesi.
La pregunta es, ¿ vivirá o morirá?
Bir ölüm kalım meselesi değil.
No es una cuestión de vida o muerte.
Ama bu ölüm kalım meselesi... Elaine!
Pero es un asunto de vida o... ¡ Elaine!
Ölüm kalım meselesi.
Es una cuestión de vida o muerte.
- Bu bir ölüm kalım meselesi.
- Es una cuestión de vida o muerte.
Yapmayın, Bay Crabtree, bu tam anlamıyla bir ölüm kalım meselesi.
Es cuestión de vida o muerte.
Bu bir ölüm kalım meselesi.
Es un asunto de vida o muerte.
Bu bir ölüm kalım meselesi!
¡ Es un asunto de vida o muerte!
Ben de ölüm kalım meselesi sandım.
Creía que era una cuestión de vida o muerte.
Benim için bu... ölüm kalım meselesi.
La verdad es que para mí este asunto es de vida o muerte.
- Bu bir ölüm kalım meselesi.
- Es un asunto de vida o muerte.
Bu bir ölüm kalım meselesi.
Esto es cuestión de vida o muerte.
Ölüm kalım meselesi olmalı.
Es cuestión de vida o muerte.
Ölüm kalım meselesi diye bağırıyor.
Dice que es un asunto de vida o muerte.
Evet, ölüm kalım meselesi, ben de zaten özür dilerim, özür dilerim.
Es lo que... Lo siento, lo siento.
Marcia, tatlım, bu bir ölüm kalım meselesi desem bana inanır mısın?
Marcia, ¿ me crees si te digo que es cuestión de vida o muerte?
Ciddi bir kaza geçirdim ama ölüm kalım meselesi olmasına rağmen şu an için bir tehlike yok.
"He sufrido un accidente grave. No estoy en peligro por el momento, aunque es una cuestión de vida o muerte".
Konu Binbaşı ile ilgili ve bir ölüm kalım meselesi.
Tiene que ver con tu amigo, el mayor, y es extremadamente grave.
Yalvarıyorum, Bay Holmes. Ölüm kalım meselesi.
Se lo ruego, Sr. Holmes, es un asunto de vida o muerte.
Ölüm kalım meselesi.
Cuestión de vida o muerte.
Valeria, bu ölüm kalım meselesi.
Valeria, escucha, es una cuestión de vida o muerte.
Edward Hall'e göre zaman bir düşman. Gelecek saatler onun için ölüm kalım meselesi.
Para Edward Hall, el tiempo es un enemigo,... y la hora que viene es cuestión de vida o muerte.
Bu bir ölüm kalım meselesi.
Ésto es sobre la vida y la muerte.
Bizim için ölüm kalım meselesi.
De vida o muerte para nosotros.
Bu muharebe, Britanya için ölüm kalım meselesi.
En esta batalla, está en juego la sangre británica.
Bu bir ölüm kalım meselesi, Çavuş.
- Sargento, venga aquí. Es una cuestión de vida o muerte, sargento.
- Ölüm kalım meselesi olduğunu söyledin.
- Era una cuestión de vida o muerte.
Ölüm kalım meselesi hâline geldi artık!
¡ Es su vida y su muerte!
- Bu ölüm kalım meselesi.
- Es cuestión de vida o muerte.
Çok doğru, ölüm kalım meselesi.
- Sí, de vida o muerte.
Bu ölüm kalım meselesi, umutsuz bir durum.
Es una situación desesperada.
- Ölüm kalım meselesi.
- Señorita, es algo muy grave.
Ne yazık ki, Bu bir ölüm kalım meselesi
Lamentablemente, es asunto de vida o muerte.
Randevunuz var mı Bayan? Ölüm kalım meselesi.
- Es cuestión de vida o muerte.
Fakat bu ölüm kalım meselesi olabilir.
Pero se trata de un asunto de vida o muerte.
Bu ölüm-kalım meselesi.
Es cuestión de vida o muerte.
- Ölüm kalım meselesi.
- ¿ Para qué?
Ölüm kalım meselesi olduğunu söylemişsin
- Dijiste que era cuestión de vida o muerte.
Bu bir ölüm-kalım meselesi.
Es un asunto de vida o muerte.
Bu, bizim için ölüm-kalım meselesi.
y a lo saben, es cuestión de vida o muerte para nosostros.