Üstüme gelme traduction Espagnol
123 traduction parallèle
- Çok üstüme gelme.
No estoy acostumbrado a esto.
Alec, üstüme gelme.
Alec, no deberías presionarme.
Pekâlâ Alec, ama bir daha üstüme gelme.
De acuerdo, Alec, pero no vuelvas a presionarme.
Hemen sinirlenip üstüme gelme.
No se ponga así.
Öyle deli deli üstüme gelme kafana yersin baltayı.
No te acerques o te doy con la azada.
Alfré, şurada önemli konular var, üstüme gelme.
Alfred, estoy tratando cosas importantes y tú...
Lütfen bana yardım et üstüme gelme.
Por favor, ayúdame. Dame una oportunidad.
Hayır, hayır, hayır, yapma... üstüme gelme!
¡ No, no, no! ¡ No dejen que me muerda!
Oh, üstüme gelme şerif.
Tenga piedad, Sheriff.
Bu kadar üstüme gelme evlat.
Eh, chico, dame un respiro.
Sen de daha fazla üstüme gelme Sid.
Ayúdame, Sid.
Baba, üstüme gelme.
Papá, corta el rollo.
Boğanın yaptığı şey yüzünden benim üstüme gelme.
No te enfades conmigo sólo porque coqueteaste con ese maldito toro.
Tamam, üstüme gelme adamım. Yardıma ihtiyacım var.
Pero no hace falta que lo repita y deme una mano.
- Bak, üstüme gelme, dostum.
Cálmese.
Yemin ederim Eddie, üstüme gelme yoksa onu vurur ve bir bataklığa atarım!
Eddie, Eddie, Eddie, te juro por Dios que si empiezas... ¡ voy a darle un tiro y lo tiraré a un pantano de mierda!
Kendrick ve Jessep konusunda üstüme gelme.
No me líes con Kendrick y Jessep.
- Tanrı aşkına Mimi üstüme gelme.
Ya basta, por favor.
- Lütfen üstüme gelme.
- Por favor, no me presione.
- Çok üstüme gelme.
- No me miméis demasiado.
Tanrı aşkına üstüme gelme!
- Anna, déjame en paz, rayos.
Hey, üstüme gelme!
Tú no te metas.
Maria gibi üstüme gelme, tamam mı?
No te portes como María.
Bu kadar üstüme gelme.
No lo tomes mucho en cuenta
George, üstüme gelme.
George, aléjate.
Sen üstüme gelme ahbap!
Retrocede tú.
Onun için üstüme gelme, tamam mı? Çünkü tansiyonu iyice artırmak üzereyim.
Y manten tu distancia porque voy a subir la resistencia.
Ben masa süsüyüm, üstüme gelme.
- Soy policía, escribir no es lo mío.
Bu konuda daha fazla üstüme gelme, bir işe yaramayacaktır.
No me atormentéis con ese tema, sería totalmente inútil.
- Bana bak, üstüme gelme.
¡ Calmate!
Bana bak, üstüme gelme.
- ¡ Calmate! - ¡ Pagarás todo!
Tamam. Ama üstüme gelme.
Ya, pero no me agobies.
Kes şunu! Başımı şişiriyorsun. Yaşadıklarım yetmiyormuş gibi bir de sen üstüme gelme.
Ya, ma, ya no me regañes, bastante jodido estoy como para que encima me sigas diciendo de cosas.
Sakın üstüme gelme. Seni osurarak zehirleyebilirim.
No me molestes, podría aniquilarte con mis pedos.
Hata mata yok Julia, üstüme gelme lütfen.
¡ Nada está mal!
- Lütfen, üstüme gelme.
No me hagas la vida difícil.
Bu kadar üstüme gelme.
Deja de romperme los cocos por 5 segundos.
Pekâlâ, üstüme gelme. Uçan kuştan medet umuyorum işte.
Está bien, dame un respiro sólo estoy arañando la superficie de momento.
Fazla üstüme gelme oğlum, strese sokmaya başladın beni.
Baja un cambio. Estas comenzando a deprimirme.
Sakın üstüme gelme.
No empieces.
Adama sadece bir silah sattım, üstüme gelme artık.
¡ Deja de fastidiarme!
Ama bu kadar da üstüme gelme Kim.
Kim, deberias dejarme en paz.
Bu kıskaçlar, istiridyeler hakkında daha fazla üstüme gelme.
Entonces deja de romperme con las almejas.
Gelme üstüme.
Ahí está.
Tamam, tamam. Gelme üstüme.
Está bien, está bien.
Michael, üstüme bu kadar gelme.
- Michael, no seas fastidioso.
Gelme üstüme Proctor.
¡ Aléjate de mí, Proctor!
Gelme üstüme. Herkese yetecek kadar var burada.
Tienes más que suficiente.
- Ve sen bunu biliyordun! - Hey, üstüme bu kadar gelme.
- No me culpes de todo a mí.
Bana bak, üstüme gelme.
¡ Cálmate!
Bunu şimdi yazdım, o yüzden üstüme fazla gelme.
Bien, acabo de componer esto, así que no seas muy dura conmigo.
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelmek istemiyorum 21
gelmedi mi 34
gelme 75
gelmek ister misiniz 20
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelmek istemiyorum 21
gelmedi mi 34
gelme 75
gelmek ister misiniz 20