English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ş ] / Şekerparem

Şekerparem traduction Espagnol

134 traduction parallèle
Öyle mi, şekerparem?
¿ No es así, corazón?
Ne oldu şekerparem?
¿ Qué pasa?
- Şekerparem.
Terroncito.
- Şekerparem diyebilir miyim?
- ¿ Puedo llamarte dulce?
- Merhaba şekerparem.
- Hola, caramelito.
Ah şekerparem, biraz tadına bakayım!
¡ Muñeca, déjame probar un poco!
Merhaba, şekerparem.
Hola, lindo pastel.
Merhaba, şekerparem.
Hola, pastelito.
Doğruca eve gidiyorsun, şekerparem.
Luego, vete directamente a casa, pichurri.
Şekerparem.
Tortita.
Sen misin, şekerparem?
bombón?
Şekerparem, Winky ölü.
No puedes vender a Winky. Pookie, Winky está muerto.
Çünkü şekerparem, biz meteliksiziz, sen de aptal. Bu ikisinin bileşimi aileye pek faydalı olmuyor.
Pookie, estamos sin dinero, y eres estúpida, y la combinación simplemente no funciona para la familia.
Çıkacağım şekerparem, ne pahasına olursa olsun!
¡ Saldré, bomboncito, aunque sea lo último que haga!
- Ama şekerparem...
- Pero, cariñito.
Öğlen yemeği benden, şekerparem.
Invito yo, muñeco.
Elbette. şekerparem.
Claro calabaza.
- İyi de şekerparem, neden. Bayan Weenie Tot kostümlerinden birini giymiyorsun?
Bueno, calabaza, ¿ por qué no te pones uno de los vestidos de Srta. Weenie Tot?
Aferin, şekerparem.
Bien calabaza.
Güle güle, şekerparem.
Adiós, calabaza.
Şekerparem nerede benim?
¿ Dónde está mi calabaza?
- Geri çekil, şekerparem. Patlamak üzere,.. ... üstün başın göz ve diş olmasın.
Está a punto de estallar y no quiero dientes y ojos sobre ti.
Aferin şekerparem.
Buena chica, calabaza.
Şekerparem
Calabaza?
Seninle gurur duyuyorum diyorum, şekerparem.
Estaba diciendo, estoy orgulloso de ti, calabaza.
Dediğim gibi şekerparem,.. ... bu atışı başarman çok ama çok önemli.
Como iba diciendo, calabaza es muy importante que hagas este tiro.
Gel hadi şekerparem.
Vamos, calabaza.
Teşekkür ederim, şekerparem.
Pues bien, gracias, calabacita.
- İstediğim tek şeyi, şekerparem.
- La única cosa que quise, calabacita.
"Bunu yazma, şekerparem," dedi.
'No escribas eso, calabacita'
- Şekerparem
Calabaza?
Evet, şekerparem, sıkıştırdın.
Sí, lo hiciste, calabacita.
Gurur duyuyorum, şekerparem.
Pues bien, me enorgullezco de ti, calabacita.
Şekerparem, sana ne oldu böyle?
Pues bien, calabacita, ¿ Qué ocurrió?
Şekerparem, sen daima bir yıldızdın.
calabacita, para mí siempre has sido una estrella.
- Bir saniye, şekerparem.
- Oh, un momento, calabacita.
- Henüz olmaz, şekerparem.
- No todavía, calabacita.
Şekerparem, ben kendime ne kadar güveniyorsam senin de kendine o kadar güvenmeni istiyorum.
calabacita, tengo tanta confianza en tí como tengo en mi mismo.
- Şekerparem sana şanstan fazlasını diliyorum.
- calabacita, te deseo más que suerte.
Şekerparem onlar araştırma ve testler kullanarak programı ergenlere hitap edeceklerine inandıkları bir şekle soktular.
No, calabacita, solo usaron investigación y experimentación para adaptar el show en algo relacionado con los adolescentes.
Boş ver, şekerparem.
Da lo mismo, bonita.
Şekerparem.
Oh, robalito
Hımm... Şekerparem ; aptallık göreceli bir kelimedir.
Pues bien... calabacita, "estúpida" es un término relativo.
Şekerparem, ama çok şirindir.
Oh, robalito, es muy lindo, sin embargo.
Evet, şekerparem. Maalesef erdi.
Sí, calabacita. me temo que sí.
" Şekerparem, muzlu sütüm
" Pastelitos y batidos
Şekerparem!
¡ Mi cariñito azucarado!
Önemli değil, şekerparem.
Para nada, bomboncito.
Şekerparem.
¡ Hey, mi amor!
Şekerparem.
¡ Marvin!
Bunu yapabilir misin, şekerparem?
¿ Crees que puedes hacerlo, pookie?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]