Şimdi de bu traduction Espagnol
10,430 traduction parallèle
Şimdi de bu.
Ahora esto.
Dün bu çocuklara uyuşturucuyu anlatıyordun ve şimdi de bu boktan işi mi yapıyorsun?
Ayer, le estabas enseñando a esos chicos sobre las drogas... ¿ Y ahora haces esta mierda?
Dinle beni, orada Cora teyzeyi öldüren birisi var, ve şimdi de bu kadını arıyor.
Escúchame,... hay algo ahí afuera,... eso mato a la tía Cora,... y después ataco a esta mujer.
Şimdi de bu başarılı öğrencilere destek veren bursiyer, matematik aşığı bir adam...
Ahora, aquí para apoyar a estos estudiantes escolares está el hombre que adora las mates...
Onu romanında kullandın ve şimdi de bu.
Le utilizaste en tu ficción. ¿ Y ahora esto?
Bu yaz yasakları sayacağım şimdi. Özellikle 8 hafta burada kalmak ve Alan Shemper'ı görmek istiyorsanız. - Oha ya.
Esta es una lista de cosas que no pasarán este verano aquí, sobre todo si quieren durar ocho semanas y ver a Alan Shemper...
Anladık.Bu gezegeni oluşturan şey şu değişikasyon şimdi de birliğin gücü ve ekipmanlarıyla daha da gelişiyor.
Esta es la raradiación que creó el planeta y ahora interfiere con los poderes y el equipamiento del equipo.
Şimdi ne yapacağız? Bu haber yapmaya değer bir şey mi? Hayır, bundan hiçbir şey çıkmaz.
Ayer fui a Itaewon a hablar con la gente de Rusia, solo pregunté : "¿ conoce el kimchi?" unos cientos de veces.
Şimdi tek yapmam gereken ekinleri toplamak. ... ama bu musibetler ekinlerimi kemiriyor ve ben artık sinirlenmeye başladım.
Con la multitud de los animales que hay, me fastidian.
Şimdi, başladığımız işi bitir ve bu davayı kazanmak için bir çıkar yolu bul.
Ahora, termina lo que empezamos y averigua una manera... de ganar este caso.
Nereden çıktı şimdi bu kucaklaşma?
¿ De dónde sale tanto mimo, che?
Şimdi beni doğuya doğru takip etmenizi istiyorum. Bizi bekleyen zafere doğru. Zalimlerin bu dünyada hüküm sürmesine Tanrı izin vermez.
Ahora os pido, que me sigáis al este donde creo que la victoria nos espera, porque la voluntad de Dios es que ningún tirano vuelva jamás a gobernar.
Sızlanmanı durdurmak için bu yeterli, şimdi içinin başına dönermisin?
¿ Eso es suficiente para que dejéis de lloriquear y volváis al trabajo?
Bu andan itibaren, Şimdi ikinci piyade için atanır.
Desde este momento, se le reasigna al segundo de infantería.
Şimdi Culper, Jr.'a göre bu komplonun baş mimarları Kraliyet Valisi Tryon ve şu anki New York belediye başkanı David Matthews.
Bien, según Culper, Jr., los principales artífices de la trama son el gobernador real Tryon y David Matthews, el alcalde en funciones de Nueva York.
Fakat şimdi bu genç adamın kas gücünden faydalanmak iyi oluyor.
Pero es poderosa ayuda tener el uso de los músculos de un hombre joven
Şimdi de Kedi Gibi Cathy güruhu kuşçuların sidik kokusunu giderme temalı konusunu takip edemedikleri için delirdi. Bu da beni delirtiyor çünkü kedilerden ve çok konuşanlardan nefret ederim.
Ahora las maliciosas Cathys están molestas porque no pueden seguir el hilo sobre remover el olor de orine, lo que me molesta porque odio los gatos y las molestas Cathys.
Şimdi bu pastırmayı ağzıma tıkıp tadını çıkaracağım.
Comeré este trozo de tocino y lo voy a saborear para siempre.
Şimdi anlaşıldı. Ama bu işi başından bitirmeliyiz.
Buen punto, pero, obviamente, tenemos que cortar esto de raíz ahora mismo.
Kayıp çamaşırlar, şofbenin bozulması, benzinin bitmesi şimdi bir de bu.
Señor, escuche : la ropa perdida, el agua caliente, la luz, la gasolina, ¿ y ahora esto?
Bak Gallo, bu kaçıkları ciddiye alıyorsun tamam ama şimdi de kalkıp bu garson kızın...
Sabes, Gallo, que escuches estas historias es una cosa, pero ahora ¿ tienes a la mesera
Şimdi de insanlar bu kahramana benden daha fazla güveniyorlar.
Ahora la gente confía más en este justiciero que en mi.
Şimdi, bir görevimiz var ama size eşlik edemeyeceğim. Bu yüzden Japon balığı dikkatinizi Bay Slater'a yöneltin.
Bien, tenemos una misión, pero no iré con ustedes, así que si le prestan su atención de pececitos al Sr. Slater...
simdi, basladıgımız isi bitir ve bu davayı kazanmak icin bir cıkar yolu bul.
Ahora, termina lo que empezamos y averigua una manera de ganar este caso.
Şimdi bu susamların burada kümeleşmelerinin sebebini bulmamız gerekiyor.
Ahora solo tenemos que modular la aglutinación de estas semillas de sésamo.
Şimdi de gidip sana röportaj için Jay Glazer'ı getiriyorum ki takım arkadaşının annesine çaktıktan sonraki imajın biraz düzelsin. - Bu bir kazaydı.
Ahora tengo a Jay Glazer para una exclusiva en vivo... para reparar el daño que le has hecho a tu imagen... al acostarte con la mamá de tu compañero.
Şimdi, bu küçük şehri terk edecek gücüm var artık ciddi zararlar verebilirim.
Ahora tengo la fuerza para dejar esta minúscula ciudad y causar algo de daño real.
Beynimdeki üzüm, şimdi onu bu baş ağrısına tercih ederdim.
- Uva cerebro, que yo podría en realidad preferiría en este momento para el dolor de cabeza.
Bu kadar yeter, kendi üssümde ki bu komünist köstebekleri ortaya çıkarmam gerek. Şimdi de kendi oğlum bu barışçı maskaraların içine mi katılıyor?
¿ No es suficiente que tenga que lamer culos en mi base... ahora mi hijo va y se une a los payasos de la paz?
Şimdi de kendi oğlum bu barışçı maskaraların içine mi katılıyor?
Mi propio hijo va y se une a este grupo de payasos?
Ve şimdi, bayanlar baylar gecenin en heyecan verici nesnelerinden biri hala FBI'ın en çok arananlar listesinde bu adam, o listede diğer her suçludan daha uzun süre kaldı!
¡ Y ahora, damas y caballeros, uno de los artículos más excitantes de la noche, un pilar en la lista de los más buscados del FBI este caballero ha estado en la lista mucho más tiempo que cualquier criminal!
Bu adamları o seçti ve şimdi bu yüzden biri öldü.
Ella eligió a estos hombres y ahora uno de ellos ha muerto por eso.
- Bu konuyu şimdi konuşamayız.
Ahora no podemos hablar de eso.
Şimdi de inanç üzerine mi oynayacaksın? Bu nasıl bir inanç sistemi böyle?
¿ Ahora simplemente vas a creer en ciertas cosas por que sí, qué clase de sistema es ese?
Birdenbire nereden çıktı şimdi bu Huck?
Huck, ¿ a qué viene esto de pronto?
Eğer bu planda ben de varsam, tam korumayı şimdi vermelisin.
Bueno, si participo en el plan, entonces quiero inmunidad ahora.
Neredeyse bu ülkenin başkanı olmak üzeresiniz, ama şimdi ise haftalık şişirme haberlerle dolu bir yayına çıkacaksınız
Fue casi la presidenta de este país, ¿ y ahora va a firmar un contrato con charlatanes?
Eğer biri beni elleriyle öldürecek olsa bu ondan uzak olsun diye düşündüm hep ben bile beni özledim. Şimdi sen istiyorsun ki kimsem kalmasın
Me matarías con tus propias manos si pensaras que podrías librarte de ello, y no hay nadie que me echaría de menos.
Şimdi, bu işten sıyrılmak istiyorsan dinle ve öğren.
Ahora, si quieres salir de ahí con tus dos cejas, escucha y aprende.
Şimdi, hikaye bu ya, kızlar yanarak ölmeden önce, bir fırtına yaratmışlar... şimşek her birini çarpmış, ruhlarını fırtınayla alıp götürmüş, daha kötü bir şekilde, dönebilsinler diye.
Ahora, continuando la historia,... antes de que quemaran vivas a las chicas,... ellos convocaron una tormenta... y un rayo cayó sobre cada una de ellas,... la tormenta atrapo sus espíritus,... así que ellas regresaron como algo,... mucho más maligno.
Bazen öyle ama şimdi bunu düşünmeyeceğiz, çünkü bu ailenin biraz umuda ihtiyacı var. - Peki.
A veces lo es pero no vamos a pensar en eso ahora mismo porque lo que esta familia necesita es un poco de luz del sol.
Ama bu kariyerin Beth Davis'e ait olduğunu düşünüyorum ve şimdi de herkes gerçek adımın Michelle olduğunu biliyor.
Pero siento que esta carrera pertenece a Beth Davis, y ahora todo el mundo me conoce como Michelle.
Şimdi ise bunu yaratan akla bu kadar yakın olmak...
Y ahora, estando... tan cerca de la gran mente que lo creó.
Şimdi, Tessee bir sohbete girerken veya çıkarken bu kısaltmayı kullanıyor.
Tessee usa este eslogan cada vez que entra o sale de un chat.
Bu ömrümün son 20 yılı boyunca sürdü. ve şimdi sona ermek üzere.
Esto han sido los últimos 20 años de mi vida, y está empezando a tener un final.
Şimdi bu benim aniden beliren bebek sevdamla mı ilgili?
¿ Es por mi repentino brote de fiebre de bebé?
Farkındalık hakkında gerçekten önemli bir şey var ve şimdi konuşacağımız konu da bu yani, karar anı.
Hay algo sobre la inmediatez, que es muy, muy importante, y de lo que hablaremos ahora es sobre el momento decisivo.
Ama diğer adam gibi canın acıyıp kanaya bilirsin. Şimdi sana sorular soracağım, sen de cevap vereceksin. Ya da bu iş çok çabuk çılgınlaşabilir.
Pero puedes sangrar y hacerte daño igual que el siguiente tipo, así que voy a hacer preguntas, y vas a darme respuestas, o rápidamente se va a volver una locura.
Şimdi bunu inkar edebilir, bundan kaçmaya çalışabilirsin ama bu kötülük her zaman kazanacaktır.
Ahora, puedes negarla y huir de ella todo lo que quieras, pero esa maldad... siempre ganará.
Bu işin tek çözümü sensin. Şimdi ya o bardan içeri girip hayatının rolünü oynayacaksın ya da kuruyup kalmış vampir ailene sonsuza dek veda edeceksin.
Tengo una solución a esto, y es que tú, vas a entrar en ese bar, y vas a dar la mejor actuación de tu vida, o puedes besarle el culo disecado a tu familia de vampiros como despedida.
Fakat iddia ettiğiniz şeyleri yapmış olabilecek bir insan olsaydım şimdi bu noktada olabilir miydim sizce?
Pero... Si fuese la clase de persona que pudiera haber hecho lo que dice... ¿ podría realmente ser quien soy ahora?
şimdi değil 438
şimdi dene 31
şimdi defol 68
şimdi defol git buradan 19
şimdi de 255
şimdi defol buradan 26
şimdi defolun 19
şimdi de sen 26
de buluşalım 31
de buluş 18
şimdi dene 31
şimdi defol 68
şimdi defol git buradan 19
şimdi de 255
şimdi defol buradan 26
şimdi defolun 19
şimdi de sen 26
de buluşalım 31
de buluş 18