English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ A ] / Adamım benim

Adamım benim traduction Français

2,366 traduction parallèle
- Adamım benim.
Voilà mon pote.
Gerrie, adamım benim!
Gerrie est le meilleur!
Orta batı Eyaletlerinde bir adamım benim için yatırım yapıyor.
Un homme du Midwest investit pour moi.
- Adamım benim!
- J'ai jeté une poubelle.
- Adamım benim!
Mon garçon.
Adamım benim!
Mon garçon.
Adamım benim! Anlat anlat anlat!
Raconte, raconte.
Bir daha 42 numarayla uğraşırsan... O benim adamım.
Laisse-le ou je t'éclate!
En iyi kısmı da, ben Fare Adam olsaydım sen de benim yardımcım olurdun, Sıçan Çocuk.
Et si j'étais l'Homme-rat, tu serais mon acolyte, l'Homme-souris.
Benim adım Steve Austin ve eğer bunaksanız evet, ben Altı Milyon Dolarlık Adam'ım!
Je suis Steve Austin, et si vous êtes sénile, c'est moi, l'homme qui valait trois milliards!
Adamım, benim de böyle bir şort kotum vardı.
Bonhomme, j'ai déjà eu une paire de shorts en jean comme ça.
- Öyle mi? Adam benim için senaryo yazıyor ve sen de dalıp alıyorsun öyle mi?
Un type m'a écrit un script, et tu te radines pour me le piquer?
Benim burnumu taşıyorsun, sen benim oğlumsun ben mutlu bir adamım, bu sebeple sen de mutlu bir adamsın.
"Tu as mon nez, tu es mon fils. " Je suis heureux, donc tu es heureux. "
Şimdi dinle beni, Komiser! Benim arkadaşım, seninse görev arkadaşın olan iyi bir adamın hatırına, söylediklerimi tekrarlattırma!
Maintenant, écoutez, Lieutenant, pour le bien d'un homme bien qui était mon ami et votre frère d'arme...
Larry LaMotte sayesinde, benim adımı kullanarak etrafta dolaşan yarım düzine adam var.
Grâce à Larry LaMotte, il y a une demi-douzaine de gars dans les alentours qui se font passer pour moi.
- Adam ve benim yapabileceğimiz bir şey var mı?
- On peut t'aider? - Bon Dieu!
Benim hatunun bacakları mahvoldu, yolun ortasında eli ayağı tutmayan biri gibi emekliyor, adamım.
Ma meuf a les jambes dégommées. Elle rampe sur la route comme un crabe handicapé.
Adam benim kıçımı avuçlamadı.
C'était pas mes fesses.
Bu adamın partilerde "Benim adım Serhas." etiketiyle dolaşarak Interpol'den üç yıl boyunca yakayı sıyırdığını sanmıyorum.
Il a pas échappé à Interpol pendant trois ans en disant "Salut, je m'appelle Xerxes" aux cocktails.
Seni temin ederim ki, benim adamımı öldürebilecek birisi kesinlikle profesyoneldir.
Croyez-moi, seul un pro aurait pu descendre un de mes gars.
Aman tanrım, merdiven tarafından gelen ve benim peşimde olan bir adam var. Silahı var. Sanırım beni öldürmeye çalışıyor.
Il y a un type dans l'escalier qui essaye de me tuer.
Adam benim en iyi arkadaşım ve kızını yeni kaybetti.
C'est mon meilleur ami et il vient de perdre sa fille.
Önce benim öğrenememe izin verdi. Bu adam olduğunu biliyorum ;
Il m'a laissé prendre les devants.
Ona öylesine takıldığımızı söyledim, ama cadılar bayramında o adamla gittiğini görünce, "adam benim sevgilimle gidiyor" diye düşündüm.
Je lui ai dit que nous traînions juste ensemble, mais quand je l'ai vue partir avec ce gars à Halloween, je me suis dit... "Ce mec part avec ma copine."
Ayrıca Adam benim öğretici yorumlarımı hiç mi hiç beğenmedi.
Et Adam n'a pas apprécié mon commentaire instructif.
Hayır, adam benim için yani takım için çok değerli.
Il m'est précieux.
Ama 2 hafta önce bu iki adam ortaya çıktı ; ve babam öldüğüne göre onlara yardım etmenin artık benim görevim olduğunu söylediler.
Mais il y a deux semaines, ces hommes sont venus. Ils ont dit qu'à cause du décès de mon père, c'était mon devoir de les aider.
Üzgünüm adamım, kiralamak isterdim. Benim kontrolüm dışında gerçekleşen bazı durumlar var bu yüzden olmadı.
Elle me plaisait, mais il y a eu quelques imprévus.
Dışarı çıktım, ve adam benim üstüme hücum etti, ve ben - ben vurdum.
Ils auraient pu le tuer. Je suis sorti et un type s'est jeté sur moi.
Bu benim tercihim, adamım.
Ça me rend dingue, ducon.
Bu benim hayat kurtarıcım adamım.
Les économies de toute ma vie, chef.
Arkadaşlarımızın senin nasıl sıkı çalışan, iyi bir adam olduğunu, benim de cadı olduğumu düşündüklerini biliyorum.
Je sais ce que nos amis pensent. Tu es le mec sympa qui bosse dur, et moi, je suis la garce.
Güzel, fakat sen benim kanat adamımsın, anladın mı?
- Il me faut un verre.
Benim adamım o benim!
- Non, c'est le mien!
Bu adamı benim arabamı çalarken yakaladım. Nesin sen?
Ce type veut voler ma voiture.
- Merhaba tatlım. - İşte benim adamım.
Voilà le meilleur.
Bu benim tanıdığım adam değil.
Je ne te reconnais pas.
Dahi adam. Alice, benim şimdi ofise gidip ekibe kendimi tanıtmam lazım.
Et voici un baiser de gentleman pour une princesse de la cuisine.
İşte benim adamım!
Voilà le champion.
Benim adım Adam.
Je m'appelle Adam.
Adamım, sana anlatacak hiçbir şeyim yok benim.
Mec, j'ai rien à vous dire.
Bana düşündüğümden fazla skor yapmamı sağladı. Benim adamım Kola'dan başka hiç kimse bu işe uygun degildir.
Si tu as besoin, il n'y a pas mieux que Kola.
Hepsi benim suçum adamım.
C'est de ma faute, man.
Çünkü benim aradığım adam fistüllerden konuşabilmeli.
C'est ça que je veux, moi. Un mec qui peut parler de fistules.
Ben yetişkin bir adamım, bu benim hayatım.
Je suis un adulte, c'est ma vie.
Percy benim adamımı öldürdü, ben de onun adamını öldüreceğim.
Percy à detruit ce qu'on avait, maintenant je vais le détruire.
İşte benim adamım.
Voilà mon homme.
Sonra klinikte beraber çalıştığım bir adam sonunda bana sorunum ne olduğunu soruyor ve benim tek söylediğim şey "Kız arkadaşımı özlüyorum."
Un collègue du dispensaire finit par me demander ce qui ne va pas, et je lui dis que ma petite amie me manque, vraiment beaucoup.
Benim adamım niçin böyle birşey yapsın ki?
Pourquoi ferait-il ça? Il doit y avoir erreur.
Benim biraz yardıma ihtiyacım vardı Barry de dedi ki siz tam bu işin adamıymışsınız.
J'ai besoin d'aide, Barry m'a vanté vos mérites.
Benim adamım tam bir bomba.
Le mien est top.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]