English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Benim için fark etmez

Benim için fark etmez traduction Français

314 traduction parallèle
İster git, ister kal, benim için fark etmez.
Que m'importe que tu restes ou que tu partes.
Öyle olsalar bile, benim için fark etmez.
Mais ça ne me concerne pas.
- Benim için fark etmez.
- Je suis poilu comme un singe.
Şahsen Binbaşı, ne olursa olsun, benim için fark etmez.
Mon commandant, je prendrai ce qui arrive!
Benim için fark etmez. Öğretmenim ve okul tatil.
Je suis professeur et je suis en vacances.
Benim kimsem yok, o yüzden benim için fark etmez.
Moi, j'en ai pas. Alors, je m'en fiche.
- Benim için fark etmez.
Ça ne me regarde pas.
20 mil daha gidebilirsin, benim için fark etmez.
Fais 30 bornes, si ça te chante.
- Benim için fark etmez.
Je m'en fiche.
Saat 7'de döndüğümüz sürece benim için fark etmez.
Ça m'est égal. Je dois rentrer à 7 heures.
- Oh, benim için fark etmez.
- Oh, ça m'est tout à fait égal.
Benim için fark etmez. Girin. Teşekkürler.
Vous avez raison, entrez.
Şu anda havaya uçsa bile benim için fark etmez.
Elle peut voler en éclats, ça me serait bien égal.
Benim için fark etmez.
Ne faites pas attention à moi.
Benim için fark etmez. Bir küstah daha!
- Ça me déplairait pas.
- Cathy. - Benim için fark etmez.
Laisse-la dire!
Benim için fark etmez. Ha arabada sıkışmışım, ha otobüste.
Autant se faire pincer en auto que bousculer en car!
- Benim için fark etmez...
- Et alors?
Benim için fark etmez... çıplak bir kılıç.
Il ètait pareil â moi... un sabre nu.
Benim için fark etmez.
- Ça m'est égal, pourvu que je parte.
Benim için fark etmez.
Cela ne me dérange pas.
O zaman acele et. Son dört yılda o kadar çok adam öldürdüm ki bir tane daha olsa benim için fark etmez.
J'ai tué plein d'hommes à la guerre, un de plus ne ferait aucune différence.
Benim için fark etmez.
ça ira.
- Benim için fark etmez.
- Pas pour moi.
- Benim için fark etmez.
Ça m'est égal.
Seni 10 dolar yüzünden asmaları umurumda değil. Benim için fark etmez.
Je me fous qu'on te pende pour 10 $ ou pour 10 cents.
Hiç avukat tanımıyorum. Benim için fark etmez.
Je n'en connais aucun et ça m'est égal.
Günün hangi saati olursa olsun benim için fark etmez.
Un canon ne fait pas la différence entre le jour et la nuit,
Eğer sen varsan, benim için fark etmez.
Si t'es là-dedans je n'ai rien à craindre.
İş oraya kadar geldiğinde benim için fark etmez.
A l'arrivée, de toute façon, c'est pareil pour moi.
Bırakabilirim istersen, benim için fark etmez.
- Non, mais j'ai encore une course à faire.
Benim için fark etmez. Ama onu da öldürebilirsin.
Ca, je m'en fiche, mais tu le feras tuer aussi.
Ama söz konuşu iş olunca, benim için fark etmez.
Mais tout compte fait, c'est pareil pour moi.
Benim için fark etmez diye bir şey yok.
Ça m'embête beaucoup.
İşimi yaptığım sürece burada ya da güneyde olmak benim için fark etmez.
Que je sois ici ou dans le Sud importe peu, tant que je peux faire mon travail.
Benim için fark etmez.
Ça m'est égal.
- Benim için fark etmez.
— Ça m'est égal.
- Benim için fark etmez.
Pour moi, c'est tout bon.
Benim için fark etmez.
N'importe!
Benim için hiç fark etmez.
Ça ne me gênera pas.
Benim için hiç fark etmez.
Alors, je me demandais. Mais ça ne me gêne pas du tout.
Benim için fark etmez.
Je m'en fiche, je suis là jusqu'à 3 h.
- Ne düşündüğüm fark etmez. - Benim için eder.
- Ce que je crois ne compte pas.
Benim için pek fark etmez.
Ça ne change rien pour moi.
Benim için fark etmez.
Cela ne changera rien.
- Hintçe konuşsa bile fark etmez benim için.
- Il peut parler Hindou s'il veut.
Benim için hiç fark etmez.
Je vous tuerai aussi bien, croyez-moi.
Benim için fark etmez.
Allons-y si tu veux...
- Benim için fark etmez.
- Ça ne fait rien.
- Umurumda değil. - Benim için önemli değil. - Benim için de fark etmez.
En ce qui me concerne, quand tu veux.
Benim için fark etmez.
Bonsoir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]