Allahın cezası traduction Français
429 traduction parallèle
- Allahın cezası kristalin.
Que le diable l'emporte!
Evet, Allahın cezası sıkıştı..
- Ouais, le fichu truc est coincé.
Hepsi bu! Görmüyor musun, allahın cezası! Milyonlarca farklı şekil olabilir ve tek yapabildiğin şey bu!
Il y a des millions de combinaisons et tout ce que tu fais, c'est ça!
Bak ne yaptın, Allahın cezası!
Tu as tout fichu par terre!
- Burada yemek yedin ve içtin. Allahın cezası, daha ne istiyorsun?
- Vous avez mangé, bu... alors fichez-moi la paix!
Allahın cezası.
Je l'aurai mérité.
Allahın cezası!
Regarde un peu ce qu'elle fait.
Allahın cezası sidikli kedi!
Sale bête!
Evet allahın cezası, geri dönüyorsun.
Et comment!
Geri gel Allahın cezası!
Viens ici, Boulou.
Neden beni itiyorsun? Allahın cezası, gördüm! Burada!
C'est le gâteau que tu aurais dû surveiller!
Elimizde başka bir Allahın cezası herif var mı?
On a quelqu'un d'autre, là-dedans?
Seni Allahın cezası piç! Seni Allahın cezası piç!
Espèce de salaud!
Allahın cezası tren.
Maudit train.
gitti, bak, Allahın cezası asker.
Elle a filé. Regardez ce crétin de soldat!
Tek düşündüğün para kazanabilmek için bu kaydı allahın cezası iletişim ağlarına satmak
Vous voulez seulement vendre ça aux chaînes de T.V.
- Allahın cezası piçler!
- Bande de pourris!
Allahın cezası kalkanı götürün hemen. Şu anda ihtiyacım yok.
Enlevez ça!
Allahın cezası ırkçı maymun!
Foutu cochon de singe raciste!
Allahın cezası güneş gözlüğümü at!
Donne-moi mes lunettes de soleil!
Allahın cezası güneş gözlüğümü at!
Donne-moi mes lunettes!
Allahın cezası hiçbir şey göremiyorum.
Je ne vois rien du tout. On touche nos cibles?
Çünkü ben senin yapmanı istiyorum allahın cezası. İşte bu yüzden.
Parce que je veux que t'y ailles, c'est tout.
Bakın Allahın cezası hedefin üzerindeyiz, izin verin de bombaları atayım.
On est sur la cible, je largue les bombes.
Tartışmayı bırak da sıkı tutun Allahın cezası.
Pas le moment de discuter!
Allahın cezası paketler...
Ces putains de valises?
Allahın cezası piç kuruları.
Quel satané salopard!
Ver şunu. aç bakayım elini, allahın cezası!
Ouvre la main, bordel!
Birisi şu allahın cezası kapıyı kapatsı.
Fermez la porte.
Onu allahın cezası hastaneye gönderdiklerinde anlamıştım. Çocuğu anlamadılar.
Ils l'ont envoyé en vacances ici Ils n'ont rien compris.
- Çek o Allahın cezası ellerini.
- Ne la touche pas.
Onlar... Bana nutuk atmayı kes Allahın cezası!
Arrête de me donner des leçons, bordel de merde!
Allah, açgözlü insanların cezasını veriyor.
Allah a bien des façons d'apaiser la faim.
Fakat Allah 1917'de Belçika'da bir çamur deliğinde onun cezasını verdi.
Dieu m'a épargné ce travail en 1917, dans la boue de Belgique.
Hepsi senin hatan! Allah'ın cezası!
C'est à cause de toi!
Allah cezasını versin!
L'ordure!
Eğer bu Allah'ın cezası kör Akagi Dağı'na çıkıyorsa, pek hayra âlamet değil.
Cet aveugle qui va au mont Akagi... C'est louche.
Senin yaşlı moruk pek işe yaramazdı ; ama Allah'ın cezası beni güldürürdü.
Ton père, Luke, ne tenait pas en place... mais avec lui, j'ai bien rigolé.
Allah'ın cezası karıma artık tahammülüm kalmadı.
Je ne supporte plus ma foutue femme.
Allah'ın cezası ayyaş.
Cet espèce d'ivrogne...
Yapma Allah'ın cezası!
Arrête, fils de pute!
Allah'ın cezası bir bela.
Pas un simple Trouduc, mais un fléau chiant.
Ah, Allah'ın cezası bina beni ele geçirdi... bana huzur veriyor... ruhumu onarıyor.
Ah, ce foutu bâtiment me possède. Me conforte... Restaure mon âme.
Bir şey yap, Allahın cezası!
Faites quelque chose!
Bağla kendini, Allah'ın cezası!
Attachez vous, bon Dieu!
Git buradan, Allah'ın cezası budala!
Éloigne-toi d'ici, espèce d'imbécile!
Görüyorsunuz ya doktor, benim sorunum bana verilen tam bir seçme özgürlüğüne rağmen Allah'ın cezası Charmaine'i boğmak istememem.
Mon problème, docteur, c'est que, tout compte fait, je ne peux pas vivre sans New York.
Texarkana'dan beri Allah'ın cezası bir manyağın peşindeyim.
Je poursuis un foutu taré depuis Texarkana, au Texas.
Bırak beni Allah'ın cezası, iğrenç de kokuyor!
Tu pues!
Ben sizi o Allah'ın cezası "lezzo" lardan korurum.
Entrez, je vous protège de ces misérables lesbiennes.
Allahın cezası böcekler!
Satanés microbes!