Ama oldu traduction Français
9,168 traduction parallèle
Ama oldu işte. Başa çıkabilirim değil mi?
Mais c'est arrivé, et je peux le faire, pas vrai?
Arabasını alacaktım ama satış iptal oldu.
J'allais choisir sa voiture, mais de toute évidence cette vente a été annulée.
Doğru, hataların eşyalarını çaldığım oldu... -... ama sadece ölenlerin.
J'ai volé beaucoup d'affaires aux patients, ceux qui sont morts.
İki gün oldu ama hala iyi mi ettim emin değilim.
Deux jours après, je regrette déjà.
Daha kötü oldu ama eğer bir söz vermişsem tutarım.
Pas vraiment, mais je vais honorer ma promesse.
Tamam, bu benim yüzümden oldu ama senin bundan haberin yoktu hâlâ yanılıyorsun yani.
Ça, c'est entièrement de ma faute, mais tu ne savais pas ça, donc tu avais faux.
Ama öyle oldu ve işe yaradı.
C'en était une, et elle a marché.
Bacağına ne oldu ama?
Mais qu'est-il arrivé à sa jambe?
Ama o yara izi nasıl oldu ki?
Mais comment as-tu eu cette cicatrice?
Ama artık oldu ya, yeniden nefes alabildiğimi hissediyorum.
Mais maintenant... Je me sens... Je sens que je respire à nouveau.
- Genellikle Sparkles'ı bana bırakmadan 1 hafta önce haber verirdi ama bu sefer çok ani oldu.
- D'habitude, quand je prends Sparkles, elle me le dit une semaine à l'avance, mais là, c'était très soudain.
Söylemek zorundayım Jerry, daha önce de bize yardımın oldu ama bu sefer olayı başka bir boyuta taşıdın.
Je dois te dire, Jerry, tu nous a aidé, mais ça valait un 4 / 11 pour celle-ci. Merci.
- Hayır ama bir yanlış anlaşılma oldu.
Non, il y a eu méprise.
Ama ne oldu, Bayan Simone?
Mais que s'est-il passé, Mlle Simone?
Ve teslim oldu, çünkü dedik ki, " Nina sana ev buluruz, sana müzisyenler buluruz hayatını kolaylaştırırız sana konserler ayarlarız ama dediklerimizi yapacaksın.
Et elle a cédé, car on a dit : " Nina, on va te trouver une maison, tes musiciens, on va tout arranger autour de toi, on va t'organiser des concerts, mais tu devras nous obéir.
Birkaç gönül ilişkim oldu, evlenmeyi de çok isterim ama her şeyin müziğe feda edilmesi gerekiyordu.
J'ai eu quelques histoires d'amour et j'adorerais être mariée, mais j'ai dû sacrifier tout ça pour la musique.
Biliyorum aramızda anlaşmasızlıklar oldu ama bilmeni istiyorum her zaman değerli bir düşmandın.
Nous avons eu des différends par le passé, mais je veux que vous sachiez... que vous avez été un adversaire valeureux.
Pryce sihirli bir mermi yada benzer bir şeyler yapacaktı ama kim bilir ne oldu?
Pryce expérimente une balle magique, mais qui sait ce que ça donnera?
Hayal edilemeyecek şeyler oldu ama hepsinin ait olduğu yer geçmişte.
On a eu notre lot de merdes, de trucs inimaginables. Mais c'est du passé.
Çok ani oldu ama bu çocukla çalışmanı istiyorum.
Pardon de vous prendre au dépourvu mais je voudrais que vous travailliez avec ce garçon.
Onu canlı yakmak istediler ama boğuşma oldu ve kafatasına aldığı darbeden öldü.
Ils voulaient le brûler vif, mais il y a eu une altercation et il est mort d'un coup porté à la tête.
Ne oldu bilmiyorum ama bir dakika önce çamaşırhanede çalışıyordum sonra birden kendimi burada buldum ve hapishanenin dışında vurulduğumu söylediler.
Écoutez, je ne sais pas ce qu'il s'est passé, mais pendant une minute je travaille à la laverie, et ensuite je me retrouve ici, et ils me disent que je me suis fait tirer dessus en dehors de la prison
Bir kaç mermi kovanı bulundu ama asıl keşif bu oldu.
Deux ou trois douilles ont refait surface. Mais C'était ça la véritable découverte.
Ama sana oldu ve hâlâ hayattasın.
Mais ça vous est arrivé et vous êtes encore en vie.
Evet, ama aynı zamanda başka bir şey. Oldu mu? Daha kötü bir şey.
Oui mais elle est aussi quelque chose d'autre, quelque chose de pire.
Bana 12 yıllık bir Scotch'a mal oldu iyi viskiydi, ama ev sahibesiyle konuştum ve West Wanut'taki binaya girmek için izin aldım.
Ça m'a coûté un scotch de 12 ans, mais j'ai demandé à la proprio de nous laisser entrer dans le bâtiment de West Walnut.
Ama yukarıdakilerin içindeki bağlantım bir isim vermeye razı oldu.
Mais ma source au Six a bien voulu me donner un nom.
Tamam, Sasha ile arada bir seviştiğimiz oldu ama nefret seksi yapan tek adam da değildim hani.
Sasha et moi avons eu de grosses disputes quelquefois, Mais je ne suis pas le seul type qui a un peu de haine sur cœur.
Kusura bakma yanlışlıkla oldu ama gerçekten iyi hissediyorum.
Désolé pour ça. C'était un accident, mais je... Je me sens vraiment mieux.
Louise, düğün kaçkını oldu ama bir not bırakmış.
Louise a pris la fuite mais elle a laissé un mot.
Ama alınlarında W harfi olan beş kişi bana engel oldu.
Mais cinq de ces gens avec un W sur le front, m'ont arrêté.
Buranın babama kalmasını istedi, ama babam annemi terketmekle çok meşgul olduğu için, burası benim yerim oldu.
Il voulait la laissé à mon père, mais mon père était trop occupé à laisser ma mère, donc maintenant, je possède l'endroit.
Lizzy, biliyorum M.İ.A. ( missing in action ) oldu, bir de kuskusların güzel kokuyor, süper ama konuşmamız gerek. Çünkü Prudence ve benim efsanevi bir gece geçirdik.
Lizzy, je sais que j'ai été porté disparu, sens comme ton couscous est bien, mais nous devons parler, car Prudence et mi avons eu une nuit légendaire.
Biliyorum, biraz ani gibi oldu ama Prudence'i seviyorum ve bana sınırdışı edildiğini söylediğinde onu kaçırmamam gerektiğini biliyordum.
Ecoute, je sais que c'est soudain, mais j'aime Prudence, et quand elle m'a dit qu'elle était expulsée, j'ai su que je devais empêcher ça.
Belki konuşmak istemiyorsun ama bu bebek planı ne zaman oldu?
Tu ne voulais pas, peut être, me mentionner ce plan avant cet instant?
Vermiyorum. Ama insan olarak kalsaydım yine seninle olur muydum diye düşündüğün oldu mu?
C'est ce que je fais, mais penses-tu à ça, si je serais toujours avec toi si j'étais humaine?
Çoğu burayı terk etmiş ya da tatil için gitmişler. Ama oda arkadaşı çok yardımcı oldu.
La plupart sont déjà en vacances mais la coloc nous a bien aidés.
Hadi ama. Gerçek bir içkiyi beraber paylasmayali ne kadar oldu?
Depuis combien de temps on a pas partagé un vrai verre?
Ama başka bir şeyimiz daha oldu.
Mais nous avons aussi quelque chose d'autre.
Acele etmeliydim ama bence yine de çok sağlam oldu.
J'ai dû faire vite, mais je pense que c'est à peu près complet.
Yine oldu. Ama benim suçum değildi.
Ça c'est reproduit, mais ce n'était pas de ma faute.
Doğru, ama olay New York bölgesinde oldu.
Peut-être, mais c'est arrivé au New York General.
Yani, neden gelmeyi bıraktığını anlıyorum ama Jack ile boşanalı bayağı oldu.
Je comprends pourquoi vous avez cessé de venir mais... - le divorce remonte à un moment.
Hayır, ama bir şeyler oldu, ve bu işi halletmeliyiz,
Non, mais quelque chose s'est passé, donc on doit s'en occuper,
Şimdi birdenbire başkan oldu ama.
Et tout d'un coup, il est maire?
- Bir hata oldu ama...
- C'était une erreur, mais...
Ama bu kararı vermek benim için çok kolay oldu.
Pour moi, c'était une évidence. Anita, j'écoute.
Max, biraz geç oldu ama şu ısıtıcıların parasını ödemeyişimiz kötü bir karardı.
Max, avec du recul, ne pas avoir acheté ces chauffages était une mauvaise idée.
- Bildiğim iyi oldu ama birisiyle konuşmam gerek.
C'est bon à savoir, mais j'ai besoin de parler à quelqu'un.
Ama bana oldu ve sana da oldu ve kaçınılmaz olarak, ona da olacak.
Mais c'est arrivé à moi, et c'est arrivé à toi et ça va lui arriver.
Bir elin parmağını geçmeyecek sayıda felç, kalp krizi, anevrizma oldu ama bu olayların teknolojimizle olan bağlantısı saptanamadı.
Il y a eu une poignée d'incidents, crises cardiaques, anévrismes, attaques cérébrales, mais aucun lien avec cette technologie. n'a pu être établi.
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldürür 25
öldüğünde 37
öldürmek 62
öldür 344
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldürür 25
öldüğünde 37
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu o zaman 19
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17