Ama öldü traduction Français
1,926 traduction parallèle
Söylemek istediğim şu, en son o öldü ama öldü.
Le truc, c'est qu'il est mort en dernier, mais il est mort.
- Hadi ama öldü.
Il est mort. Annonce la mort.
Elimden geldiğince en iyi kararları aldım. Ama aslında Ariana benim yüzümden öldü.
Et... vous savez, j'ai fait du mieux que j'ai pu, mais... le fait est qu'elle... est morte... à cause de moi.
Eninde sonunda öldü, ama olsun.
Ceci dit, il a fini par mourir.
Ama öldü. "
Il a clamsé. "
Bayan Alexander Janine üzgünüm ama o öldü.
Mme Alexander, Janine, Je suis désolé... mais il est parti.
Vücudu yaşıyor ama ne yazık ki, ne yazık ki o öldü.
Son corps est vivant, mais malheureusement, elle est morte.
Geçmiş zamanda öldü ama hâlâ beni arkada bırakıyor.
Elle est morte et enterrée et elle continue à me surpasser.
Lionel Luthor öldü ve gömüldü ama belki bu geceleri rahat uyumanı sağlayabilir.
Je réalise que Lionel Luthor est mort et enterré, Mais peut-être que ceci vous aidera à dormir la nuit.
Ama sonra, o öldü ve -
Et puis, elle est morte. Et...
Ama kendimi berbat hissediyorum, ve o benim yüzümden öldü.
Mais je m'en veux, et elle est morte à cause de moi.
Ama burası da onunla birlikte öldü.
Mais c'est mort avec lui.
Ama taşakları öldü.
Mais ses couilles, oui.
Çoğu insan öldü, ama insanlık kurtuldu.
Beaucoup sont morts, mais l'humanité l'avait emporté.
Babam bana anlamını söylemeden öldü, ama ölmeden önce sürekli, durmadan onu benim elime koyup, "Annen" dedi.
Père est mort sans me dire ce qu'elle signifiait, mais, avant de mourir, encore et encore il la pressait dans ma main en répétant " Ta mère.
Öldü ama.
Mais il est mort.
Hayır, ama orda çok kişi öldü.
Non, mais plein d'autres personnes.
Ama o öldü.
Il est mort.
- Hayır, ben yaşıyorum ama o öldü...
Il est mort et moi je vis.
Kimse bilmiyor, ama zavallı Frank son yarışından sonra ameliyat masasında öldü.
On l'ignore encore, mais le pauvre Frank est mort sur une table d'opération peu de temps après sa dernière course.
Ama ablan izin vermedi. Ve öldü.
mais ta soeur ne nous a pas laissé passer, et maintenant il est mort.
Eski kocam ile bir sürü sorun yaşadık ama boşanmadık. - Sorduğun şey buysa, kocam öldü.
Mon ex-mari avait des problèmes, mais on n'a pas divorcé, si vous voulez tout savoir, il est décédé.
Tüm Singhadachoo ailesi öldü, ama oğlu hala hayatta, önümde duruyor.
Maintenant, toute la famille Singhadachoo à été exterminée leur seul fils vivant est en face de moi
Üzgünüm, ama ağabeyin öldü.
Désolé. Ton frère est bien mort.
Tupac öldü gitti ama hala onun için çalışıyorum.
Je travaille encore pour Tupac, même s'il est mort.
Ama hep düşünüyorum da, " O öldü.
Mais j'arrête pas de me dire : " Il est mort.
Geçen ay öldü. Ama ölümünden sonra bile, yeni bir web sitesi olan...
Mort le mois dernier, ça ne l'a pas empêché après sa mort
Lara öldü ama sen üzülmedin bile!
Lara est morte et vous n'êtes pas tristes.
Ama şimdi oğlum öldü.
Mais mon fils est mort.
Onu suya taşıdığımda öldü sanmıştım ama ölmemişti.
Je croyais qu'il était mort, quand je l'ai mis dans l'eau. Mais il ne l'était pas.
Ama küçük kız kaçtı, ve kral da öldü.
Car la jeune fille a fui, et le roi est mort.
Raine de öyle düşünüyordu ve bu yüzden öldü evlat. Baba, boruların bulunduğu yerde bir çıkış var. Ama bildiğin her şeyi anlatmalısın.
Il y a une sortie aux Tuyauteries mais dis-moi ce que tu sais.
Bir kez daha, kız silahını çekti iki el ateş etti, beni ve ortağımı ıskaladı ama otel güvenliği öldü.
Une fois de plus, la fille sort son arme, tire deux fois, me loupe, moi et mon collègue, et le garde de l'hôtel s'écroule.
Ama bu savaşta insanlar anlamsızca öldü.
Mais dans cette guerre, des gens meurent et c'est juste idiot.
Ama doğururken öldü.
Mais elle est morte en accouchant.
- Galiba öldü ama bir kontrol edelim.
- Sam? Je crois qu'il est mort, mais allons donc vérifier.
Bir salgın olduğunu söyleyemem ama 2008'de bu çevrede 450 erkek göğüs kanserinden öldü.
Je ne veux pas laisser entendre qu'il y a une épidémie, mais en 2008, environ 450 hommes mourront d'un cancer du sein.
Ama bitti artık, o öldü.
On en a tous faits. Mais c'est fait, il est parti.
Yani, okuyordum, ama... babam öldü.
Je veux dire, j'y étais, mais... Mon père est mort.
Ben öldü demedim. Ama...
- Je n'ai pas dit ça.
Ama daha çocuk doğmadan, zengin adam öldü.
Mais l'homme riche est mort avant que l'enfant soit né.
Sorgulayacaktım ama hepsi öldü.
Je le ferais bien, mais ils sont tous morts.
Ama, her halukarda öldü.
Et maintenant? Il est mort, de toute façon.
- Friedrich Rosen, babam,.. ... uzun yıllar büyükelçilik ve Dışişleri Bakanlığı yaptı. Ama, Almanya'ı terketmeye zorlandı ve Çin'de öldü.
- Mon père, Friedrich Rosen, qui a été ambassadeur du Reich pendant 20 ans et ministre des Affaires étrangères, a dû quitter l'Allemagne pour mourir en Chine, loin de sa patrie.
David öldü, Frobisher hâlâ ortalıkta, ama bunlar güçlü insanlar.
David est mort, Frobisher est toujours libre, mais... ce sont des gens puissants.
Nigel Griffin öldü, ama güçleri torunu Clara'ya geçti.
Griffin est mort, mais ses pouvoirs ont été transmis à sa petite-fille.
Üzgünüm, baba, ama sanırım öldü.
Désolée, papa, il est mort.
Ama Hazlit öldü, öyleyse taklitçi söz konusu.
Et Hazlit est mort, donc imitateur.
Sadece bir tanesi öldü, ama sonuçta ikisi de çatlak.
Y'en a qu'un de mort, mais les deux sont dingues.
Ama şimdi Ellis öldü.
Mais maintenant, Ellis est mort.
Eskiden evliydi ama büyükannem öldü.
Il sait tout ce qu'il faut savoir même si parfois je crois que non.
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldürür 25
öldüğünde 37
öldürmek 62
öldür 344
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldürür 25
öldüğünde 37
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu o zaman 19
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17