English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Başka kimse yok

Başka kimse yok traduction Français

885 traduction parallèle
İkimizden başka kimse yok...
Il ne reste que nous deux
Beni korkutuyorsun ve başka kimse yok.
Tu me fais peur et nous sommes seuls.
Başka kimse yok mu?
Personne d'autre n'est là?
Öyle söylemeyin. Evde sizden ve benden başka kimse yok ki.
Il n'y a que vous et moi dans la maison.
- Tek başınıza mı, sör? - Başka kimse yok, değil mi?
- Monsieur dîne seul?
İhbar edeceğin başka kimse yok mu?
Quelqu'un que tu puisses dénoncer?
Evde benden başka kimse yok efendim.
Nous sommes seules dans la maison...
Benden başka kimse yok.
C'est vide, excepté moi.
Senden başka kimse yok muydu?
Vous étiez ici toute seule?
Senin sınıfında başka kimse yok.
Personne n'a ta classe.
Ben, Bayan Baines ve Phile'den başka kimse yok.
Il ne reste que Mme Baines, Phile et moi.
Benden başka kimse yok, uyanalı da yıl oldu.
Il y a déjà longtemps que je suis levée.
- Evet. - Başka kimse yok muydu? Hayır.
Il n'y avait personne d'autre?
- Benden başka kimse yok.
- Je suis seul.
burada değil.seni temin ederim ki buradabenden başka kimse yok, ve bende oldukça zararsızım.
Il n'est pas ici. Je suis seule et je suis sans défense.
Düşünsene burası sana ait başka kimse yok.
Imagine l'intimité qu'on aura.
Dışarı çıkmalyım, evde başka kimse yok.
Je dois m'absenter.
Başka kimse yok.
- Il ne doit pas tarder à rentrer.
Ama babam hasta, pirinç tarlalarına bakacak başka kimse yok.
Mon père malade, je dois labourer les champs.
Başka kimse yok.
Or le Groupe, c'est moi.
Babamla benden başka kimse yok.
Il n'y a personne à part papa et moi.
Suçlulardan ve hırsızlardan başka kimse yok mu buralarda?
Il n'y a donc que des criminels ici, et des goules?
Bir çocuktan başka kimse yok!
Personne, sauf un môme!
Diğerleri? Ama başka kimse yok, komutan.
Les autres... il n'y en a pas d'autres, commandant.
Bunu yapabilecek başka kimse yok.
Tu crois tout le monde capable de ça?
Burada başka kimse yok.
Il n'y a personne d'autre.
Başka kimse yok.
Personne.
Bu adada başka kimse yok mu?
Il n'y a personne d'autre sur cette île?
Burada başka kimse yok.
Non, personne.
Adada benden başka kimse yok.
Il n'y a que moi, ici.
Ama bizimle gelmelisiniz. Gidebileceğimiz başka kimse yok.
Vous êtes les seuls à pouvoir nous aider.
Eşiniz evde mi? Başka kimse yok mu?
Où sont les autres?
Bu adamdan başka kimse yok ki!
Je ne sais pas où ils sont.
Hayır, benden başka kimse yok, ben de şimdi eve gitmek zorundayım.
Non. Je suis la dernière et je m'en vais, à présent.
Burada kendinden baska kimse yok.
Y a personne, ici.
Ama, Donald, burada senden ve benden başka hiç kimse yok ki.
Mais Donald, il n'y a que nous deux.
Bu senin söyledğin ve inandığın şey. Ama onu gören başka hiç kimse yok.
C'est ce que vous dites et ce que vous croyez mais vous semblez être la seule à l'avoir vue...
Evde bizden başka kimse yok.
Il n'y a que nous dans la maison.
Hayır, kimse yok, seninle benden başka.
- Personne. Que vous et moi.
-... ve başka kimse de yok...
- Sans personne...
"Sevgili Russ, sana bu mektubu yazıyorum çünkü bir zamanlar birbirimize çok şey ifade ettik ve yardımını isteyeceğim başka kimse de yok. Richard beni terk ediyor..."
" Cher Russ, je t'écris cette lettre... parce que nous avons été très unis... et que je ne peux me tourner vers personne d'autre.
İkinizden başka güvenebileceğim kimse yok.
Je n'ai qu'elle et toi sur qui compter.
Onu Nick'ten başka teşhis edecek kimse yok.
Seul Nick peut l'identifier.
Başka kimse almıyormuş. Ayrıca sarımsaklı salatalık turşusu da yok.
Personne d'autre ne les achète.
Bu işi başka kimse yapamaz, çünkü onlarda çok fazla duygu var, duygunun ise hiç yararı yok.
C'est ça qui est amusant. Parce que les pigeons, ce sont les clients qui sont derrière.
# Senden ve benden başka kimse yok burada
" We're drinking, my friend
Wilkison'dan başka uygun bedel ödeyebilecek kimse yok. Öyle de olsa insanları süründürmeye hakkı yok.
Puis un dur avec un joli pistolet est employé par Wilkison.
Bugünse okula giden bir iki çocuktan başka hiç kimse yok.
Sauf quelques écoliers. Des écoliers?
- Başka... kimse yok mu?
Personne d'autre?
Sizinle konuşmam gerek Profesör! Başka gidebileceğim kimse yok.
Je n'ai personne d'autre à qui m'adresser.
Odada başka kimse yok.
II n'y a personne d'autre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]