Başkan mı traduction Français
10,716 traduction parallèle
Tanrım, seni nasıl oldu da başkan yardımcım yapmayı düşündüm?
Bon sang, comment ai-je pu vous envisager pour la vice-présidence?
Hiçbir yere gitmiyorum, Bay Başkan.
Je ne tourne pas les talons, M. le Président.
- Hadi. hala başkan yardımcısı adayımı merak ediyorsunuz.
... se demandent encore qui sera mon candidat pour la vice-présidence.
Bay Başkan, izin belgemiz yok.
M. le Président, nous n'avons pas de mandat.
- Geç saatlere kadar uyumamışsınız, Bay Başkan.
- Vous êtes debout tard, M. le Président.
Bay Başkan, Robert Kennedy'nin size zarar vermek ya da Barry Goldwater'a yardım etmek için bir sebebi yok.
M. le Président, Robert Kennedy n'a absolument aucun intérêt à vous gêner, ni à aider Barry Goldwater.
Bay Başkan, dobralığımı bağışlayın, ama şımarık çocuklar gibi konuşuyorsunuz.
M. le Président, pardonnez ma franchise, mais vous parlez comme un enfant gâté.
Ben size arka çıktım, Bay Başkan.
Je vous ai défendu, M. le Président.
Bay Başkan.
M. le Président.
Bay Başkan, ne hoş bir sürpriz.
M. le Président, quelle bonne surprise.
Bak, King ve MFDP'yi iyice dizginleyip hizaya sokmalısın yoksa tanrı şahidim, Hubert Humphrey asla başkan yardımcısı falan olmayacak!
Il faut que vous repreniez les rênes et que vous vous fassiez obéir de King et du M.F.D.P., ou je jure que Hubert Humphrey ne sera jamais mon vice-président, ni quoi que ce soit!
Bay Başkan, bu adamlara iki koltuk veremezsiniz.
M. le Président, vous ne pouvez pas leur donner deux sièges. GOV. CARL SANDERS ( DÉMOCRATE
Bay Başkan, bu sözde kaçak delegeleri ortadan kaldırmanız gerek.
M. le Président, vous devez retirer ces soi-disant "délégués indépendants".
- Bay Başkan.
- M. le Président.
Bay Başkan, sanmıyorum ki seviyelerine inmek- -
M. le Président, je ne pense pas que s'abaisser à leur niveau...
Bay Başkan, anketlerde ülkenin çoğunda siz öndesiniz.
M. le Président, vous êtes en tête des sondages dans la majorité du pays.
3 Kasım'da Başkan Johnson'a oy verin.
VOTEZ POUR LE PRÉSIDENT JOHNSON LE 3 NOVEMBRE.
Bununla ilgileneceğim, Bay Başkan.
Je noierai le poisson, M. le Président.
Başkanı Jenkins gibi sapkınlardan korumak için müneccim olmam lazım, Ama King'e gelince ne kadar uyarsam faydasız.
Je suis censé avoir des pouvoirs psychiques pour protéger le Président de déviants tels que Jenkins, mais concernant King, mes avertissements se heurtent à un mur.
Bu başarı kazara değil, Bay Başkan.
Ce n'est pas un accident, M. le Président.
Bay Başkan, Senatör Russell'dan size telefon var.
M. le Président, le sénateur Russell au téléphone.
- Tebrikler, Bay Başkan.
- Félicitations, M. le Président.
Partinizin tadını çıkarın, Bay Başkan.
Profitez bien de la fête, M. le Président.
Tebrikler, Bay Başkan.
Félicitations, M. le Président.
Kim emrime itaatsizlik edebilir? Henüz onu tanımıyoruz, Senato Başkanı
Je ne l'ai pas encore trouvé, chef du sénat... mais j'ai des nouvelles à propos de L'Élue!
Hala Senato Başkanıyım ve benim için çalışıyorsun!
Il est clair pour moi que vous n'avez plus rien à offrir!
Madenciler Başkanı ipe ihtiyacım var.
Tonton Durjan, emmène les zébus les plus costauds à la porte principale.
Sayin Genel Sekreter, Kongo'da yasanan savasi önleme çabanizdaki basarisizliginiz nedeniyle. Baskan Kennedy, kendisi ile görüsmemde ABD'nin bu askerî macerada daha büyük bir rol oynamasi gerektigi konusunda israrci oldu.
M. le Secrétaire général, étant donné votre échec à empêcher la guerre civile au Congo, le président Kennedy m'a demandé d'insister pour que les USA jouent un rôle plus décisif pour sauver votre intervention militaire désastreuse.
Ekvador Özgürlük Cephesi tarafından rehin alınmış durumdayız size yalvarıyorum Sayın Başkan, ne olur bize yardım edin.
Nous sommes les otages du Front de Libération Equatorien. et je vous en supplie, M. le Président, aidez-nous, s'il vous plait.
Ama "Brentwood'un Başkanı" derlerken ne demeye çalıştıklarını biliyorum.
Ils m'appellent "Le Maire de Brentwood", Je vois ce qu'ils veulent dire.
Bayan Geraldine Washington, buradaki NAACP'nin başkanı Bay John Mack, yerel derneğin başkanı Bay Danny Bakewell, Kardeşlik Savaşı derneğinden ve Vaftiz Bakanlar Konfederasyonundan, sayın Frank Higgins.
Mlle Géraldine Washington, présidente de la NAACP locale, M. John Mack, tête de liste de la Urban League, M. Danny Bakewell des Brotherhood Crusade, et le révérend Frank Higgins de la conférence des ministres Baptistes.
Daha önce başkan olmamıştım.
Je n'ai jamais été représentante d'un jury auparavant
Başkanımız, bir numaralı jüri üyesine götürür müsünüz?
Et les donner ensuite au président du jury le juré numéro 1?
Merhaba, Sayın Başkan.
Bonjour, M. le Maire.
Sayın Başkan.
M. le Maire.
Sayın Başkan, "La Provence" gazetesi için.
M. le Maire, pour La Provence.
- Sayın Başkan.
- M. le Maire.
Başkan Yardımcısı, sizin neden limanın yenilenmesini desteklediğini hepimiz biliyoruz.
Tout le monde sait, M. le premier adjoint, pourquoi vous défendez le réaménagement du port.
Sayın Başkan, her zaman kumarhaneye karşıyken neden şimdi bunu desteklediğinizi söyleyebilir misiniz?
J'aimerais savoir, M. le Maire, pourquoi vous défendez le casino, alors que vous vous y êtes toujours opposé?
Belediye başkanı olduğumda senin yaşındayım.
T'as l'âge que j'avais quand j'ai pris la Mairie.
Sayın Başkan?
M. le Maire?
Oturabilirsiniz Sayın Başkan, ama müsaadenizle devam edelim.
Restez si vous voulez, M. le Maire, mais laissez-nous poursuivre.
Şunu belirteyim Sayın Başkan. Grubum o kadar parayı bir hiç uğruna harcamadı.
Je vous le dis tout de suite, M. le Maire, mon groupe n'a pas dépensé tant d'argent et tant d'énergie pour rien.
Sen bilirsin Sayın Başkan.
C'est à vous de voir, M. le Maire.
- Sayın Başkan, bir şey diyecek misiniz?
[journaliste] M. le Maire, une déclaration? S'il vous plaît, une déclaration pour BFM.
Hâlâ Lucas Barres'i mı destekliyorsunuz Sayın Başkan?
Le bon choix, c'est toujours Lucas Barrès?
Arkham Tımarhanesi'nin psikiyatri başkanıyım.
Chef de la Psychiatrie ici à l'asile d'Arkham.
Theo Galavan, yeni belediye başkanımız!
Theo Galavan.
Çocuklara yardım kurumu Başkan'ın önderliğinde başarıya ulaştı.
C'est grâce au maire si le Fonds pour l'enfance se porte aussi bien.
Size ABD Savunma Ticareti Kontrolleri Müdürlüğü'nün Başkanı Joel Steadman'ı tanıştırmaktan mutluluk duyarım.
J'ai le plaisir de vous présenter le chef du Contrôle américain du trafic d'armes, Joel Steadman.
Başkan karısı Hillary Clinton mı?
Première Dame Hillary Clinton?