English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Benimle geliyorsun

Benimle geliyorsun traduction Français

988 traduction parallèle
Benimle geliyorsun.
"Tu viens avec moi."
Adamlarla 10 dakika içinde gidiyorum ve sen de benimle geliyorsun eğer dediğimi yapmazsan buğdayların mahvolması için beni ayarttığını söyleyeceğim!
"Je pars avec les hommes dans 10 minutes, et vous allez venir avec moi." " Sinon, je vais dire que c'est vous qui m'avez persuadé de ruiner le blé!
- Viyana'ya mı? - Sen de benimle geliyorsun.
Tu viendras avec moi?
Belki başımı derde sokacağım, oraya bir kez daha gidiyorum ve sen de benimle geliyorsun, Kent.
Même si je fais chou blanc, j'y vais encore une fois. Avec vous, Kent.
Benimle geliyorsun!
Tu viens avec moi!
Burada kalabilir. Sen benimle geliyorsun.
Vous venez avec moi.
Yarın buradan gidiyorum ve sen de benimle geliyorsun.
Demain, je quitterai le château, et tu le quitteras avec moi!
Şimdi benimle geliyorsun.
Viens avec moi.
Okul magazinine sakla. Ben gidiyorum, sende benimle geliyorsun.
Réserve-le pour le journal du lycée.
Benimle geliyorsun.
Vous venez avec moi.
Benimle geliyorsun.
Allez, suis-moi.
Evet, fakat sen benimle geliyorsun.
Mais tu vas me suivre. Tu le crois?
Grant Macriddie, sen benimle geliyorsun.
Venez avec moi.
Doktor, sen benimle geliyorsun.
Docteur, vous venez avec moi.
- Benimle geliyorsun
Accompagne-moi.
Benimle geliyorsun.
Tu ferais mieux de venir avec moi.
Sen benimle geliyorsun.
Viens avec moi.
Canının yanmasını istemiyorsan, şimdi benimle geliyorsun.
Viens avec moi illico ou tu vas le sentir passer.
Sen de benimle geliyorsun.
et tu viens avec moi.
Kalk lütfen. Benimle geliyorsun.
Levez-vous, je vous prie, et venez avec moi.
Haydi, benimle geliyorsun.
- Je vous ramène.
Umrumda değil, benimle geliyorsun kadın.
Peu importe. Montez.
- Benimle geliyorsun.
- Viens.
Yürüyerek, ya da ata binerek, senin kararın. Her iki şekilde de benimle geliyorsun.
Vous viendrez avec moi, à pied ou à cheval.
Benimle geliyorsun!
- Mais je...
Benimle dağ yürüyüşüne geliyorsun.
Tu viendras à la montagne avec moi.
.. ama sen benimle dağ yürüyüşüne geliyorsun!
Mais toi, tu viens à la montagne.
Hemen benimle birlikte odaya geliyorsun.
Viens tout de suite!
Gel bir şeyler iç. Benimle geliyorsun, Gypo.
- Prends un verre.
Benimle geliyorsun.
Je veux descendre!
İşte geldik. Benimle mi geliyorsun yoksa iniyor musun?
Partez-vous avec moi ou descendez-vous?
Benimle merkeze geliyorsun.
Viens au QG.
- Benimle mi geliyorsun, Rahibe Angela?
- M'accompagnez-vous, sœur Angela?
- Benimle eve geliyorsun.
- Rentre avec moi à la maison.
Mickey. O zaman yarın benimle ata binmeye geliyorsun.
Ferons-nous du cheval ensemble?
- sende benimle geliyorsun.
Alors tu m'accompagnes.
benimle geliyorsun, duydun mu!
Emmène-moi là-bas!
Çocuk, benimle geliyorsun.
Tu viens avec moi.
Benimle birlikte eve geliyorsun.
Tu viens avec moi.
Benimle eve geliyorsun.
Rentrez avec moi!
Benimle şehir dışına geliyorsun.
Je te ramène à la campagne.
Benimle geliyorsun.
Sortez d'ici.
İyi, ozaman benimle her yere geliyorsun.
- Bien. Alors, vous irez partout avec moi.
"Annem bu yaz benimle yurt dışına gelemez." dedi. "Bu yaz annemin yerine sen geliyorsun benimle."
"Mère ne peut pas partir avec moi... c'est toi qui vas m'accompagner, cet été."
Benimle geliyorsun, Mag.
Pars avec moi.
Yarın akşam benimle TV mitingine geliyorsun.
Oh, Chance. Je ne savais pas où tu étais.
Benimle geliyorsun.
- Ne rentre pas, suis-moi!
Burada mı kalıyorsun, yoksa benimle mi geliyorsun?
Vous restez là ou vous venez?
Benimle geliyorsun.
Tu vas venir avec moi.
Benimle birlikte Choshi'ye geliyorsun.
Vous venez avec moi à Choshi.
- Benimle mi geliyorsun?
Bon. Vous êtes prêt?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]