Benimle konuştu traduction Français
431 traduction parallèle
Daniel benimle konuştu ve beni Carolina'ya zarar vermekle suçlamaya başladı. - Ne diyeceğimi bilemedim.
Je me suis fait approché par Daniel, et à commencé à m'accuser d'avoir blesser Caroline.
Bütün gece orada oturup benimle konuştu.
On a simplement discuté toute la nuit.
Benimle konuştu ve gördüğü ihtişamı anlattı.
Il m'a parlé et m'a raconté la splendeur qu'il avait vue.
Bütün tanıklar beni gördü, benimle konuştu.
Les témoins m'ont tous vu, m'ont tous parlé!
Jimmy Biff'in babası kiliseden çıkışta benimle konuştu.
Le père de Jimmy Biff m'a parlé après la messe, ce soir.
Bu süre zarfında sürekli benimle konuştu ama sinirliydi.
Lui, il parlait avec moi mais en se forçant.
Hatırladığım şey, binbaşı yanımda ayakta duruyordu ve silahını doldurup ateşliyordu. Silahını doldururken, sakince benimle konuştu.
Prés de moi, le commandant tirait et me parlait.
Nahreeb benimle konuştu.
Nahreeb m'a parlé.
- Bernard benimle konuştu, karım ile değil.
C'est à moi que Bernard a parlé...
Devam et, gül bana, bir adam, bütün gece karşımda oturup insanmışım gibi benimle konuştu diye.
Vas-y, moque-toi, parce qu'un homme a passé la nuit à me parler comme à un être humain.
Bir gün Tanrı benimle konuştu ve bir yıldız beni Beytüllahim denen bir köye götürdü.
Dieu m'a parlé, une nuit... et une étoile m'a mené à Bethléem.
Sonra benimle konuştu ve... beni, parayı büyükannemden aldığımı itiraf etmeye zorladı.
Le lendemain, je ne les ai plus trouvés. Elle m'en a parlé. J'ai été bien forcé d'avouer que je les avais pris à ma grand-mère.
Sadece o kız benimle konuştu. Paramla değil, adımla değil, benimle.
Cette femme est le seul être qui ait parlé... ni à mon argent, ni à mon nom, mais à moi.
Yürüdü, hatta benimle konuştu sonra kaçtı.
Il bougeait, il m'a même parlé... avant de s'enfuir.
Odayı temizliyordum ki bir anda o benimle konuştu.
Je nettoyais la chambre et elle m'a parlé.
Babam benimle konuştu.
Papa m'a parlé!
Benimle konuştu.
Puisqu'il m'a parlé...
- Trende bir adam benimle konuştu.
Un homme m'a parlé dans le train.
Arthur, Tommy çok iyi. Şimdi uyandı ve benimle konuştu.
Tommy est sauvé, il s'est réveillé.
Buradaydı. Benimle konuştu.
Mais il était là, je vous dis, et il me parlait.
Onu gördüm ve benimle konuştu.
Je l'ai vue, elle m'a parlé.
Adı Arkadaş olan benimle konuştu.
Le jeune homme dont le nom est "Ami"... m'a parlé.
Ölmeden önce adam benimle konuştu.
Avant mourir, homme parler à moi.
Hatta benimle konuştu da.
Il était à cheval. Il m'a même parlé.
Ama, benimle konuştu!
Personne! Il m'a parle!
- Benimle konuştu ama!
Il est pas en-dessous?
Vaal benimle konuştu.
Vaal m'a parlé.
Geçen gün Tanrı benimle konuştu.
Dieu m'a parlé.
Alphonse benimle konuştu.
Alphonse m'a parlé, je suis très content.
Benimle konuştu, beni öldürmek istiyor!
Il m'a parlé, il voulait me tuer!
Taksi şoförlerinden biri benimle konuştu.
Un des chauffeurs m'a parlé.
O benimle konuştu, bu kesin.
Il a pourtant bien su me parler.
Öğlen güneşi tam tepede, dünya alev alev yanıyorken korkunç bir ses benimle konuştu.
Quand le soleil est au midi et que le monde prend feu, quelquefois, une voix terrible m'a parlé.
Ayrıldığım gün, benimle konuştu.
Le jour de mon départ, elle m'a adressé la parole.
Annen ayinden sonra benimle konuştu.
Votre mère m'a parlé après l'église.
- Dün benimle gizlice konuştu.
Il m'en a parlé hier.
Bayan Havisham benimle daha çok konuştu. Neler öğrendiğim ve ne olmak istediğim gibi sorular soruyordu.
Mlle Havisham me questionnait sur ce que j'apprenais ou ce que je deviendrais.
O benimle hep konuştu ve yalnız olmadığımı hissettirdi.
- Ça ne va pas?
Araştırdım, şehir dışındaymış. Peki neden benimle öyle konuştu?
J'ai vérifié, il est en voyage.
Öyle olabilir. Ama benimle bir kez konuştu ve öldü.
Peut-être, mais elle m'a parlé une fois, et ça lui a coûté la vie.
Benimle Fransızca konuştu. Ben tek kelime anlamam.
Alors que je ne comprends pas un traître mot de français!
Benimle konuşmaktan hoşlanıyormuş. Konuştu da konuştu. Boyuna konuşuyor adam!
Il aime me parler, et il parle bien.
Benimle telefonda sadece teklifini konuştu ve sabaha kadar kalmaktan hiç bahsetmedi.
Il était seulement question de rester.
Benimle nasıl konuştu bir bilsen.
Tu aurais dû entendre sa voix!
Arkadaşın benimle sıradan bir fahişeymişim gibi konuştu.
Votre ami m'a parlé comme à une quelconque prostituée.
Benimle telefonda konuştu.
Je l'ai eu en personne au téléphone.
At benimle konuştu.
Moi y m'a parlé le cheval!
Annen benimle evlilik planın hakkında konuştu ve evliliğe karşı olmadığım halde bunun pek de normal olduğunu sanmıyorum.
Ta mère m'a parlé de tes projets de noces et bien que je n'ai rien contre le mariage, je ne crois pas que ce soit... normal.
3 gün 3 gece boyunca benimle sadece konuştu.
Et pendant tout ce temps-là, il n'a fait que me parler.
Benimle mi konuştu bu?
C'est à moi qu'il parle?
Benimle tatlı tatlı konuştu.
Il m'a parlé gentiment.
konuştuk 50
konuştum 61
konuştu 45
konuştun mu 21
konuştun 22
konuştuğumuz gibi 33
konuştu mu 24
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
konuştum 61
konuştu 45
konuştun mu 21
konuştun 22
konuştuğumuz gibi 33
konuştu mu 24
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benim de 449
benim için önemli 63
benimle dalga geçme 73
benim için yap 39
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benim de 449
benim için önemli 63
benimle dalga geçme 73
benim için yap 39