English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bir ay mı

Bir ay mı traduction Français

4,932 traduction parallèle
O halde bir ay mı teklif ediyorsunuz?
Donc je suggère un mois?
Cenazeden bu yana bir ay mı geçti?
Ça fait quoi un mois depuis l'enterrement?
Birkaç bardak kahve bir latte ve üç espresso sonrasında evsiz arkadaşımız şuradaki Bay Hazelton sonunda ayıldı.
Ok, donc après deux tasses de café, un latte, et trois expressos, notre ami M. Hazelton ici... est enfin sobre.
Kızımız Bess bir sonraki ay 1 yaşında olacak.
Notre fille, Bess, va avoir un an dans un mois.
6 saat içinde çevirmemi istiyorsunuz. Şeytan Tableti'nin bir parçasını çevirmek 6 ayımı ve annemi aldığı halde.
Vous voulez une traduction en six heures, quand il m'a fallu 6 mois et la mort d'une mère pour traduire une partie de la tablette des démons?
- Bir masa ayırttım. - Savoy'da!
J'ai réservé une table.
Bir ay kadar önce bana kiralık katil tanıyor muyum diye sordu.
Il y a environ un mois, il m'a demandé si je connaissais un tueur à gages.
Sekiz ayımı Mark'a adadım ama o benden bir kısa mesajla ayrıldı.
Je me suis dévoué à Mark pendant huit mois et il rompt avec moi par texto.
Uzun bir konuşma yaptık ve belgesini imzaladım bu sayede terapisini bir ay önce bitirdi.
On a parlé longuement et j'ai signé sa sortie pour qu'elle puisse finir sa thérapie un mois en avance.
- Biraz araştırma yaptım ve Mossad'ın yaklaşık bir ay önce yeni bir iletişim sistemine geçiş yaptığı ortaya çıktı.
- Eh bien, j'ai creusé un peu, et il s'avère que le Mossad mis au point un nouveau système de communication il ya environ un mois.
Sadece gelecek ay okulda bir takım etkinliği var.
J'ai juste des trucs d'école qui arrivent le mois prochain.
Bir kaç ay içinde bunlar değerli tarım toprağı alacak.
Dans quelques mois, tout ca va être de l'engrais au prix fort.
Ama bir dahakine ayılar yesin sizi, çok da umrumdaydı.
Mais la prochaine fois, tu peux te faire manger par des ours, je m'en moque.
Çünkü geçen ay Preston ve beni bir kitap tanıtımında tehdit etti.
Le mois dernier, lors d'un lancement, il a nous menacé Preston et moi.
Bayılmışım ve rüya görmeye başladım büyük siyah bir ayı. Arka ayaklarının üzerine kalkmış bana pençe atıyordu. Yavaşça, yumuşak bir şekilde.
Je me suis évanoui et j'ai commencé à rêver... que ce gros ours noir était debout sur ses pattes de derrière comme pour me mettre en pièces doucement, tendrement.
Eğer gelecek ay yeniden seçilmezsem, o zaman bir cevabım olur.
Si je ne suis pas réélu le mois prochain, je saurais quoi te dire.
Ira Hoca ve ben yollarımızı ayırdıktan sonra yeni bir salon bulmalıydım.
J'ai du trouvé un nouveau dojo après que Maître Ira et moi ayons du nous séparer.
Her ay seninle bir kez oynama nezaketini göstermeme rağmen hiç de kendini geliştirmemişsin Pixis.
Je suis encore loin de pouvoir rivaliser avec vous, M. le Marquis de Barth.
Bir ay önce beni aradı ve bana tuhaf bir çiftlikle ilgili bir araştırmaya liderlik ettiğini ve üçüncü şahıs bakış açısından gözlemci olarak ekibe dahil olmamı istediğini söyledi.
Il m'a appelé il y a un mois. Il m'a dit qu'il enquêtait sur une étrange ferme. Il m'a demandé de venir ici et d'observer l'enquête pour avoir un autre point de vue.
Ayıbalığımız yine su yüzüne çıktığında elinizde koca bir sopa olsa iyi olur.
Quand notre phoque sortira la tête pour respirer, vous aurez intérêt à l'attendre avec une putain de masse.
Bak, Gabby gideli dokuz ay oldu hoş bir şey yapayım dedim ama aptal gibi görünüyorum.
Ecoute, Gabby est partie neuf mois... Je pensais que j'aurais pu faire un truc bien mais j'ai l'air d'un idiot.
Umarım 4 ay ayrı kalınca bir şeyler değişmez.
J'espère que quatre mois de séparation ne changeront rien.
SAyın yargıç, Ben 6 ay boyunca gemide olacağım ve bildiğiniz gibi bir sonuca varılmasını istiyorum.
Je suis sur le point d'embarquer pour six mois.
Hayatım bir iki ay daha mı uzayacaktı?
Rallongé ma vie d'un mois ou deux?
Peki bu "onu gözünün önünden ayırmama" olayı tam anlamında bir şey mi yoksa daha çok genel bir kural mı?
Donc tout ce truc de "je ne les perd pas de vue" littéralement ou plus comme une règle en général? - Pourquoi?
Onu sonsuza dek kaybetme riskini almak istiyorsan tabii, ve hatırlatırım geçen ay az kalsın kaybediyorduk o yüzden kendini aşman, güzel bir gömlek giymen ve o sarkık kıçını cumartesi günündeki düğüne taşıman gerekiyor.
Sauf si tu veux prendre le risque de la perdre pour toujours, comme ça a failli arriver le mois dernier je te rappelle, alors tu dois te reprendre et mettre une belle chemise et ramener ton petit cul ferme au mariage samedi.
- Bunda ayıp bir şey yok... - Yardım edin!
- Regarde, il n'y a rien d'obscène...
Bir ay önce sokaktan kurtardım.
Je l'ai sauvé de la rue il y a environ un mois.
Geçen bir buçuk ay boyunca aranızı yapmaya çalıştım.
J'ai passé le dernier mois et demi à organiser un mariage entre vous deux.
Klinikte geçirdiğim bir ay boyunca 1800 mg lityum aldım.
J'ai pris 1,800 mg de lithium pendant environ un mois, là bas.
Çocuklarıma bakabileyim diye götümü yırtıyorum ama biraz önce deli anneanne olacağımı fark ettim ve yattığım adam, karısı şehir dışındayken bana vakit ayırabiliyor ve ben tüm bunlardan çaresizce, bir şişe şununla kurtulmaya çalışıyorum ama yapamıyorum çünkü adım Christy ve ben bir alkoliğim.
Je me casse le cul pour m'occuper de mes enfants, je découvre que je vais devenir grand-mère, et le mec avec qui je couche a du temps pour moi, seulement quand sa femme est en voyage et j'ai désespérément envie de fuir tout ces problèmes avec une bouteille mais je peux pas parce que je m'appelle Christy et que je suis alcoolique.
Sadece ben mutlu bir şekilde ayık değilim, kızım da ayık.
Non seulement je suis sobre et heureuse, mais ma fille aussi.
Sanırım hani şu bir ay ağzımı açık bırakan Fransız editörünü hatırlarsın.
Je pense que tu te souviens d'un certain éditeur français qui m'a bouche-bée pendant un mois.
Hadi aynını bir daha dene de hepinizi parçalarına ayırayım!
Il fait l'ignorant?
Tatlım, bana bir tane ay çöreği alır mısın?
Tu peux me prendre un croissant?
Şimdiye kadar ŞPD'nin k.çını dirseğinden ayırt edebilen bir deli doktoruyla hiç karşılaşmadım.
J'ai jamais rencontré un psy de la police qui savait faire la différence entre son cul et son coude
Bir ayı mıydı?
Un ours?
Oyundaki rolünün sonu anlamına gelebilecek olsa bile, başka birine yardım etmek için gerçekten zaman ayırmasının, çok onurlu bir davranış olduğunu düşünüyorum.
C'est vraiment remarquable qu'il ait vraiment pris le temps d'aider quelqu'un d'autre, même au risque de perdre le jeu.
Yoksa Rebecca'yı arayıp sizin için başka bir gün ayarlamasını mı söyleyeyim önümüzdeki Aralık ayında mesela.
Ou si vous préférez appeler Rebecca, je suis sûr qu'elle sera en mesure de mettre quelque chose en place pour vous disons un jour en décembre prochain.
Senden bir şey sakladım ve bu bizi ayırdı.
Je t'ai caché quelque chose et à § a t'a éloignée de moi.
Bir ay kumsalda yattım.
J'ai dormi sur la plage pendant un mois.
Üç ay önce de başka bir arkadaşımı kaybetmiştim.
Et il y a 3 mois, une autre de mes amies est morte.
Pekala, sen bu adam hakkında daha fazla bilgi ver, biz daha bir ay oldu ona ulaşalı.
Vous venez juste de m'en dire plus sur ce type que ce nous avons pu trouver depuis un mois.
- Sana da bir dilim ayırırım.
Je te garderai un petit quelque chose.
Dün akşam Bay Evans gittikten sonra mali kayıtları için arama izni çıkarttık. Havaalanı yakınlarında özel bir depo için her ay kira ödediğini fark ettik.
Après que M. Evans soit parti la nuit dernière, nous avons obtenu un mandat pour ses finances, et nous avons relevé des frais mensuels récurrents pour un dépôt près de l'aéroport.
Biliyor musun, ben bir kaç ayımı çalışmak için Şangay'da geçirdim.
Tu sais, j'ai étudié quelques mois à Shanghai
- Sana bir yer ayırdım dostum.
- Je t'ai gardé la place.
O yaşlı puştlar bize bir kez sülük gibi yapıştı mı kendimize bir dakika bile ayıramayız. Ama akrabalarımız tabii.
On n'aura pas un instant à nous une fois que ces vieillards se seront accrochés à nous comme des sangsues, mais ils sont de la famille et je les aime.
Niye başka bir sebep arayalım ki, Ayakta-Duran Ayı?
Pourquoi s'attendre à autre chose, Standing Bear?
Birkaç dakika sonra ölmüş olacaklar ve bir Şeytan Kurt'u öldürmek için bile Ay tutulmasına ihtiyacım olmayacak.
Dans quelques minutes, ils seront morts, et je n'aurais pas besoin d'une éclipse lunaire, même pour tuer un démon loup.
Bir ayırım olduğunu sanmıyorum.
Je ne suis pas sûr qu'il y est une différence.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]