English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bir dakika efendim

Bir dakika efendim traduction Français

208 traduction parallèle
Durun bir dakika efendim.
Attendez, monsieur.
- Bir dakika efendim.
- Un moment, Monsieur.
Bir dakika efendim.
Un instant, monsieur...
Bir dakika efendim.
Si tu permets...
Bir dakika efendim. İçkinizi getireyim.
Une petite minute, monsieur, le temps de préparer le plateau, et je vous apporte ça tout de suite.
Bir dakika efendim.
Un instant, Commandant.
Bir dakika efendim.
- Un instant.
Bir dakika efendim.
Encore un mot, monsieur.
Bir dakika efendim. Bakacağım.
- Ne quittez pas, monsieur, je vais voir.
- Bir dakika efendim.
- Attendez, lieutenant.
- Evet? - Bir dakika efendim.
J'y suis presque, mon général.
Bir dakika efendim, lütfen.
Un moment, je vous prie.
- Bir dakika efendim.
- Un instant.
- Bir dakika efendim.
Juste un instant, monsieur.
- Bir dakika beklerseniz efendim...
- Un instant...
- Bir dakika. Bu benim odam olamaz. - Sizin efendim.
Ceci ne peut pas être ma cabine.
Bir dakika hatta beklerseniz efendim.
Ne quittez pas, monsieur.
- Özür dilerim efendim... - Bir dakika.
Un instant...
- Bir saat 38 dakika efendim.
- Une heure et 38 minutes, Edgar.
- Bir saat 27 dakika efendim.
- Une heure et 27 minutes, Edgar.
Bir dakika, efendim.
Un instant.
Bir dakika bekleyin, efendim.
Attendez ici un instant.
Bir dakika, efendim.
Un instant, monsieur.
Sizinle bir dakika konuşabilir miyim, efendim?
- Vous avez une minute?
- Dur bir dakika Daisy. - Buyurun efendim? Belki de Bay Van Cleve ile görüşmeliyim.
Si je veux qu'il entre, il entrera!
Ona bir dakika sonra geleceğimi söyler misin? Evet efendim.
Oh, dites-lui que j'arrive dans une minute.
Bruce, gazetemiz artık ücretsiz mi? Bir dakika, efendim.
Le journal est libre?
Bu evde bir dakika daha kalamam efendim.
Je ne resterai pas une heure de plus ici.
Tanımlayabildiğim bir şey yok efendim, ama bir can yeleği var. Dur bir dakika, çarkçı başı.
Pour les identifier... rien qu'une ceinture de sauvetage.
Bir dakika, efendim. San Carlos'tan biri geliyor.
Un de mes hommes de San Carlos!
- Hayır efendim. - Bir dakika. Bu çok önemli.
C'est três important.
Evet efendim, bir dakika.
Oui, monsieur, un instant.
Bir dakika efendim.
Attendez.
Bir dakika bakar mısınız efendim?
On peut vous parler, commandant?
Bir dakika lütfen efendim.
Vous permettez, Votre Honneur?
Bir dakika bekleyebilir misiniz efendim?
Attendez une minute, monsieur.
Bir dakika beklermisiniz efendim.
J'en ai pour une minute.
Sizinle bir dakika konuşabilir miyiz, efendim.
Nous aimerions vous parler une minute.
Rahip? Sadece bir dakika bekleyin efendim.
- Qu'avez-vous fait à vos cheveux?
- Bir dakika bekleyin, efendim.
- Attendez une minute, monsieur.
- Acaba, yalnızca... bir dakika, efendim.
Un instant, monsieur. - Oui?
Sadece bir dakika sürer efendim.
J'en ai seulement pour un instant.
Bir dakika bile sürmez efendim.
J'en ai pour une minute, patron.
Bir dakika, efendim.
Un moment Monsieur.
Yaklaşık bir dakika içerisinde, efendim...
Eh bien, encore une minute et...
- Bunu daha sonra halledebilirsiniz. - Bir dakika, lütfen, efendim.
- Vous réglerez ça plus tard.
- Elbette, efendim. Bir dakika.
Attendez un instant.
Bana bir dakika izin verir misiniz, efendim?
Voulez-vous bien m'excuser un instant?
Efendim, bir dakika.
Un instant, monsieur.
Bir dakika, Efendim.
Une petite minute.
Bir dakika, efendim.
Un instant, mon général.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]