Bir kez olsun traduction Français
1,584 traduction parallèle
Bir kez olsun bana bakmalarını ve beni görmelerini isterdim.
J'aimerais qu'une fois ils me regardent et me voient enfin.
Üstelik düşmeden bir kez olsun ne kadar hızlı gittiğini görmek isterdim. Nalları dikmeden önce yani.
Mais j'aimerais quand même savoir de quoi elle est capable, avant de casser ma pipe, de manger les pissenlits par la racine.
Bir kez olsun, beni rahat bırakın!
Lizzie. Laissez-moi tranquille, pour une fois!
En az bir kez olsun onunla düzüştün mü?
Tu l'as niquée une dernière fois, au moins?
Ama bir kez olsun, bana gelebilirsin.
Viens plutôt voir où je suis moi, pour une fois
Hayatımda bir kez olsun onun isteklerine saygı göstereceğim.
Et pour la première fois de ma vie, je vais respecter ses désirs.
Ama bana bir kez olsun gerçekten dokunabilirsen bütün olanlardan uyanacak gibiyim.
Mais je crois que si tu pouvais vraiment me toucher, cela pourrait me réveiller.
Ama bana bir kez olsun gerçekten dokunabilirsen bütün olanlardan uyanacak gibiyim.
Si vous pouviez vraiment me toucher...
Bir kez olsun hissettiklerini söyle.
Laisse-toi donc aller, pour une fois.
Senden bir kez olsun bir şey istemedim.
Je vous ai rien demandé, vous. Venez pas me faire la morale.
Bir gün geçti, bebeğine bir kez olsun baktın mı?
Un jour s'est écoulé, tu n'as même pas jeté un coup d'œil à ton bébé?
Bebeğini bir kez olsun kollarına aldın mı? Bir kez olsun?
As-tu tenu ton enfant dans tes bras, même une fois... une fois?
Bir kez olsun onunla görüşmek istiyorum.
Je dois la voir une fois.
Lütfen bir kez olsun hayatında bir kez bana efendim demeyi dene.
S'il te plaît, juste une fois. Quand vas-tu enfin m'appeler "Monsieur"?
Bir kez olsun uyuya kalamaz mıyız?
On peut pas dormir un peu?
Hayatında bir kez olsun kravatını gevşet.
Défait ce noeud de cravate pour une fois dans ta vie.
Hayatımda bir kez olsun bir yetişkin gibi davranmak istiyorum. Kim bilir belki gelecekte Mike'la ben en azından arkadaş olabiliriz.
Je pense que si je commence à me comporter en adulte pour une fois, peut être qu'à la limite, Mike et moi pouvons rester amis.
Hayatında bir kez olsun bana güven.
Pour une fois dans ta vie, fais-moi confiance.
... bir kez olsun çeneni kapamadın mı?
... dans ta vie, la fermer?
Çatından düştü ve bir kez olsun onu görmeye gelmedin.
Il tombe de votre toit et vous n'allez pas le voir?
Lütfen, hayatta bir kez olsun bana güven.
Continue. - Je suis associé à part égale. - Oui.
Çok tatlı ve komik ve bir kez olsun Joey'i düşünmedim.
Il est tellement gentil et drôle, et je n'ai pas pensé à Joey une seule fois.
Eğer bir fikirleri olsaydı, bir kez olsun odalarını toplarlardı!
Sinon, ils rangeraient leur chambre de temps à autre!
Bana bir kez olsun inansana.
Pourquoi tu ne peux pas avoir confiance en moi pour une fois?
Haydi! Değersiz ve katlanılmaz yaşamlarınızda bir kez olsun öne çıkın.
Allez, prenez position pour une fois dans votre misérable existence.
Bir kez olsun, sağlıklı şeyler yemiş olursunuz.
Quelque chose de sain, pour une fois.
Kara Göl'de arabası bulunduğu zaman bir kez olsun beni dinlediğini düşündüm.
Quand ils ont trouvé sa voiture dans le lac, J'ai pensé qu'il avait enfin décidé de m'écouter pour une fois.
Bir kez olsun yakaladıklarımızdan birinin, "Beni yakaladınız" "ben yaptım" demesini isterdim.
Juste une fois, chef, je désire qu'un de ces types dise : "Tu m'a eu. C'est moi."
Ama bir kez olsun başladığı noktaya dönebilse ve bu kez ağırdan alabilseydik belki de kendisinde eksik olan şeyi bulabilirdi.
"Mais s'il pouvait retourner à un certain point de départ et tout repasser au ralenti, peut-être qu'il pourrait trouver ce qui n'allait pas."
Bir kez olsun lafımı dinle ve burada kal, kıpırdama!
Restez ici. Ne bougez pas.
Bak, hayatında bir kez olsun ne istediğini boş ver. Janet'in ne istediğini de boş ver. Çocuklarının neye ihtiyacı olduğunu düşün.
Pour une fois dans ta vie, oublie ce que tu veux, oublie ce que Janet veut et pense au bonheur de tes gosses.
Hayatında bir kez olsun, ne istiyorsan onu yap.
Pour une fois dans ta vie, fais ce que tu veux.
Bir kez olsun iyi sonuçlandığını görmek çok güzel.
Enfin une histoire qui finit bien.
Bir kez olsun kovalanan tarafın nasıl olduğunu merak ettim.
Je voulais savoir ce que cela faisait de se faire harceler.
Sonra aynada gördüm. Çok zarif ve çekici görünüyordu. Galiba hayatımda bir kez olsun güzel olmak nasılmış görmek istedim.
Et je les ai vues dans le miroir, et elles étaient si élégantes et séduisantes, et pour une fois dans ma vie, je pense que je voulais juste voir ce que ça faisait d'être... belle.
Ama bir kez olsun, bizimle yaşayanların kardeşlerimiz olduğunu hatırlarsak, bizimle aynı kısa hayatı paylaştıklarını, bizim gibi arayışta olduklarını sadece hayatlarını yaşama arayışında olduklarını bir amaç ve mutluluk içinde onların başarmaya çalıştığı tatmin duygusunu kazanabiliriz.
Partager des évenements de leurs vies avec nous, c'est ce qu'ils recherchent tout comme nous. Rien que la chance de vivre, dans un seul et unique but, celui d'être heureux nous apporte toute la satisfaction que nous recherchons.
Hadi, bir kez olsun söylediğini duyayım. Hadi.
Allez, je veux l'entendre.
Lütfen, bir kez olsun, olumlu bir şey diyemez misiniz?
Je t'en prie, pour une fois, sois-sois positif.
Peki, bir kez olsun, bir parçan, başka birisinin bir parçası oldu mu?
Une partie de vous vient-elle d'autre part?
Tamam. "Ama eğer onu bir kez olsun görmüş olsaydınız..."
Donc... "Si on la voyait..."
Biliyor musun, hayatında bir kez olsun tenis maçın biraz beklesin.
Tu sais quoi? Pour une fois dans ta vie, ta partie de tennis va attendre.
Bir kez olsun doğru tarafta yer alamaz mısın?
Pourquoi ne pas faire quelque chose de bien, pour une fois?
- Lütfen bir kez olsun bak.
- Regardez-le s'il vous plait.
Hayatımda bir kez olsun, evet, biliyorum.
Pour la première fois de ma vie, oui, j'en suis sûre.
İster fiziksel bir biçim ister fikir ya da düşünce türü bir biçim olsun, bir kez bir biçim oluştuğunda bunun tekrarlanması çok daha olası ve mümkün hale gelmektedir.
alors il est beaucoup plus probable qu'elle apparaisse de nouveau.
Oyun bir kez başladığında,.. ... ne olursa olsun, oyundan çıkamazsınız!
Le jeu commencé, faut pas arrêter, quoi qu'il arrive.
- Bir kez olsun söyleneni yap....... ve otur - Olamaz.
C'est parti!
Bir kez olsun bana konuyu açmadı.
Il m'avait jamais rien dit.
Aklına bir kez olsun onları kontrol etmek gelmedi mi?
- Tu n'as pas été vérifié?
Ve bir kez bile olsun bu gece, kayıp bir beyaz çocuk olduğu kadar polis gelmemişti!
Jamais on a eu une telle présence policière. Tout ça pour un seul enfant blanc disparu!
Bir kez daha arayacaktım. Rita, elbise hazır olsun.
Je te présente mon fiancé Aditya, Jia.
bir kez 117
bir kez daha 333
bir kez daha deneyelim 24
bir kez bile 18
bir kez daha söylüyorum 16
olsun 342
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kahve 26
bir kere daha 137
bir kez daha 333
bir kez daha deneyelim 24
bir kez bile 18
bir kez daha söylüyorum 16
olsun 342
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kahve 26
bir kere daha 137
bir kere 190
bir kız mı 24
bir katil 56
bir kitap 34
bir karar ver 16
bir karar verdim 25
bir kız var 17
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kız mı 24
bir katil 56
bir kitap 34
bir karar ver 16
bir karar verdim 25
bir kız var 17
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32