English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bir tane daha

Bir tane daha traduction Français

7,059 traduction parallèle
Bence bir tane daha bebeğim olmalı. Ondan sonra başka yapmamalıyız.
Ça me fait penser qu'on devrait arrêter après que j'ai eu le prochain.
Kim soruşturma sırasında başka bir tane daha bulamadığımızı söyleyebilir?
Qui pourrait dire que nous n'en avons pas trouvé une autre en enquêtant?
- Size bir tane daha getireyim.
- Je vous en apporte un autre.
- Başka bir tane daha görmek ister misin?
Vous voulez en voir un autre?
Seninle benim aramdaki fark şu, Jimbo ben kaybedersem bir 25 binlik daha atarım sonra bir tane daha.
Là est la différence entre vous et moi, Jimbo, Je perds, je joue 25 000 de plus, et encore 25 juste après.
Pembe Panterler'in bir tane daha üye aradığını duydum, ve Boothe'un elemeden geçemediğini de.
Je sais que les Pink Panthers recherchent une personne en plus, et je sais que Boothe a raté son audition.
Bir tane daha ekle!
C'est ça, la même chose, deux fois.
Ve yarın bir tane daha gelirse, onu da öldürürüm.
Qu'est-ce que tu racontes? " Charlie Goodson est égocentrique,
Onun kadınlarından bir tane daha.
Une autre de ses femmes.
Tahliye için bir tane daha vinç gerektiğini bildiriyorum, tamam.
Evasan nécessite un deuxième hélitreuillage.
Bir tane daha.
Un autre.
* Başka bir tane daha ver *
♪ Give another ♪
Bir tane daha, şöyle.
Encore une.
Bir, iki... Çok güzel. Bir tane daha, şöyle.
Bien, encore une.
Bir tane daha.
Encore une encore.
- Bir tane daha, lütfen.
Un autre, s'il te plait.
Bir tane daha?
Encore?
Çabucak yapmamız gereken bir tane daha teşhis var.
Il y a une autre identification que nous devons faire, et vite.
Brett bir tane daha limonlu diyet kola ve kahve bardağında viski.
Brett, Coca-Light avec un citron Et une tasse de café remplie de scotch.
- Etrafta bir tane daha korucu var, Rachel.
Il y a un autre ranger dehors, Rachel.
Onun 50 metre doğusunda bir tane daha var.
Il y en a un autre 50 mètres plus loin.
Bir tane daha var.
Attends, j'en ai un autre...
Bir tane daha.
Un de plus.
Bir tane daha ister misin?
Tu en veux un autre?
Şu anda yapman gereken şey bir tane daha söylemek.
Tout ce que tu as besoin de faire, c'est d'en dire un de plus.
- Sana zahmet bir tane daha.
- Un autre quand tu veux.
Yeteneklerine dair bir tane daha olumlu bir örneğe ihtiyacımız var.
Nous avons juste besoin d'un exemple plus positif de ses capacités.
Bir tane daha var.
Il y en a un autre.
Bir tane daha içersem kum kabının yolunu göstermeniz gerekecek bu kediye çünkü bulmam gerekecek.
Si j'en ai un de plus, vous allez devoir pointer ce vieux chaton en direction de ma littière parce que je vais devoir la trouver.
Guillaume,... hatalar yapıldı, kabul ediyorum ama sana yalvarıyorum, bir tane daha yapma.
J'admets que j'ai commis des erreurs, mais pitié, n'en commettez pas une autre.
Bir tane daha ver. Geri kalmamam lazım.
Donne-m'en un autre.
Oh, iyi... bir tane daha.
Allez... encore une.
Bir tane daha çekelim. Uğur getirsin diye.
Une autre.
Elim kukunda bir tane daha çekelim.
OK? Une autre avec ma main sur ta chatte.
- Dora, Dany kostümünü beğenmezse bir tane daha yaparız!
Dora, si Dandy n'aime pas son costume, on en fera un autre.
Annecik bir tane daha istiyor, olur mu?
Prépares-en un autre pour maman, d'accord?
Pepper, bana bir tane daha martini yapar mısın?
Pepper, fais-moi un autre martini.
# Bir tane daha geberip gider #
Encore un autre mange la poussière
# Bir tane daha gider Bir tane daha gider #
Encore un autre à terre
Ooh, bir tane daha.
Une autre.
Şimdi bir tane daha mesaj vereceğim, ona söylersin yine.
En voilà un autre que je voudrais que vous lui passiez.
Hadi bir tane daha alalım.
Reprenons-en un.
Ama bir tane daha istersen, eve seni ben bırakırım.
Mais si tu en veux un autre, je te ramènerai.
Ya da durun, ilginç bir tane daha var, biliyor musunuz onu?
En connaissez-vous un d'intéressant?
Bir tane daha ister misin yoksa eşin gecikmeni merak eder mi?
Je vous ressers ou votre femme va se demander où vous êtes passé?
Bir tane daha var.
Accrochez-vous, plus qu'un.
Ateş etmeden bir tane çalışma kılavuzu ya da disiplin raporuna daha bakamam.
je ne peux plus voir un autre manuel opératoire ou un rapport disciplinaire sans avoir envie de les brûler.
Bir tane daha?
Un autre?
- Birer tane daha alalım. - Bir tane yeter.
Buvons-en un autre.
# Bir tane daha Bir tane daha #
Hé! Encore un autre,
Ve işte başka bir tane daha.
Je suis Kent Brockman n'ajoutant aucune information utile.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]