English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bir tane daha var

Bir tane daha var traduction Français

985 traduction parallèle
İçeride bir tane daha var.
Il y en a un autre là-dedans.
-... ve al birini vur ötekine. - Başka bir tane daha var.
Et l'un est pire que l'autre!
Güzel bir tane daha var. Neredeyse her sefer kullanılır.
Il y en a un autre, aussi beau.
Merak etme. Bende bir tane daha var.
Un autre scarabée?
Üç günde üç ölüm ve hala hesaplaşılacak bir tane daha var.
Trois morts en trois jours... Et un meurtre de plus à venir...
Senin için bir tane daha var, Homer.
Ressers-toi, Homer.
Burada bir tane daha var ki, o da bir gün sonra, 23 Aralık'a değin tutukluluğunun kayda geçmediğini gösteriyor.
Ici un autre... qui prouve qu'ils ne l'ont enregistré que le 23 déc.
Bende bir tane daha var.
J'en ai une autre.
Bir tane daha var!
Voyez?
Bizde bir tane daha var.
- T'occupe.
Başka bir tane daha var.
J'en ai une autre.
Bak, şurada bir tane daha var!
Regarde, il y en a deux.
Orada başka bir tane daha var!
Regardez! Il y en a un autre!
Bir tane daha var tabii.
Entre autres choses.
Duş teknesinde, şampuanlanan bir tane daha var.
Y en a une autre près du lavabo qui se lave les cheveux!
- Bu hafta içinde bir tane daha var.
- 8 jours à attendre.
- Ben... - Merak etme bir tane daha var.
- Ca va, j'en ai un autre.
Bir tane daha var, bayanlar ve baylar.
et en voici une autre, mesdames, messieurs.
Bakın, şurada bir tane daha var.
regardez, il y en a une autre là!
- Bakın, şurada bir tane daha var.
- Regardez, encore une.
Çantamda bir tane daha var.
J'en ai un autre dans mon sac.
Bir tane daha var.
En voici une.
Kilisenin orada bir tane daha var.
Il y en a un autre vers l'église.
Köprünün orada bir tane daha var.
Envoyez votre facture.
Eğer bu da yetmezse bir tane daha var.
Et si ce n'est pas assez, en voici une de plus :
- Evet... Al, bir tane daha var.
- Eh ben tiens, marre-toi!
Serada bir tane daha var.
II y en a une autre dans la serre.
Bir tane daha var. - Üçünün fiyatı nedir?
J'en ai encore une.
Yarınki avı kaçıracaksın ama Cumartesi bir tane daha var. Burada olacağım. Dünyada kaçırmam.
Il y a une autre chasse samedi, je ne la manquerai pour rien au monde.
Burada bir tane daha var ve içinde de bir şey var.
Il y en a un autre par ici... et il y a quelque chose à l'intérieur!
- Neden, sen! - Dolapta bir tane daha var.
J'en ai une autre au frais.
Ve bir tane daha var. Miyop olan bir yılan bir ipe evlenme teklif etmiş!
Et celle du serpent myope qui veut épouser une corde à sauter?
Doktorla ilgili olan bir tane daha var. Kızın dizini muayene ediyor ve diyor ki :...
J'ai celle du docteur... qui examinait le genou d'une fille et a dit.
- Önümüzde bir tane daha var.
Il y en a une autre à nettoyer.
Yani, bir tane daha mı var?
- Y a-t-il eu une autre victime?
- Bir tane daha var, güzel ve taze.
Et après!
Bir tanesi başardı ama daha dört tane var.
Il reste quatre courriers à faire passer...
- Bir tane daha devirmeye her daim varımdır.
- Oui. Un verre, c'est un peu juste.
- Bir tane daha mı var yani?
Alors, il y en a une autre?
- Bir tane daha mı var?
- Un autre pantalon?
İkimiz arasında bir tane daha yanlış giden bir şey var.
Tout ça n'a qu'une raison :
Bir tane daha yolcun var!
Tu as un passager de plus!
Bir tane daha var.
Il m'en reste une.
Sanırım bizim oralarda aynı büyüklükte bir iki tane kıyıdaki ovalarda da birkaç tane daha büyük çiftlik var.
Il y en a un ou deux aussi grands dans la région... quelques-uns sont plus grands sur la côte.
Bir eksik daha. 5 tane daha var.
Un de moins. Encore cinq.
Odanız çok şirin, içeride bir tane daha mı var?
Cette pièce est charmante. Vous en avez une autre à côté?
Zaten iki arabamız var. Bir tane daha lazım bize.
Deux voitures nous attendent déjà.
Herkese bir tane daha, ben ısmarlıyorum. Abi. Bahse varım küçük defterde süper numaralar var.
Et en un rien de temps, tu verras, j'aurai tout!
Senin için başka bir sürprizim daha var. Bir tane daha mı?
J'ai une autre surprise pour toi.
Bir tane daha tahta var mı?
Vous avez une planche?
Bekle. Bir tane anahtarımız var, üç tane daha bulmam gerekecek.
Nous avons une clef et encore trois autres à trouver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]