Bir şey olmaz traduction Français
3,806 traduction parallèle
Umarım bir şey olmaz da bu olayın ucu zavallı Nathaniel Wolff'a dokunmaz.
Espérons que ce petit incident ne remonte pas jusqu'à Nathaniel Wolff.
O da işin içinde değilse, bir şey olmaz.
Pas s'ils l'ont contraint, lui aussi.
Sana bir şey olmaz.
Tout ira bien.
Burada da aynı şeyi yapacaksın sadece, bir şey olmaz!
Fais la même chose ici, et tout ira bien!
- Belki de içine birazcık bakmaktan bir şey olmaz. - Daidalus!
Peut-être qu'un petit coup d'œil à l'intérieur ne ferait pas de mal.
Bana bir şey olmaz.
Je suis à l'abri.
Rudy'ye bir şey olmaz.
Rudy ira bien.
O nasıl? Dalgadan bir şey olmaz.
Ta seule expertise c'est vider mon compte en banque.
Bana güvenin, dalgadan bir şey olmaz. - Dalgadan bir şey olur mu Kaptan Ted?
Tout va bien, c'est une petite tempête, hein Capitaine Ted?
Bir şey olmaz.
Ça va aller.
- Bir şey olmaz.
- Je vais y aller doucement.
- Bana bir şey olmaz.
- Je vais m'en sortir.
- 225 dolar. Sana bir şey olmaz.
- Vous me demandez 225 dollars?
Bu gece gösteri yok. Bir günlüğüne dönsem bir şey olmaz dedim.
On a pas de concert ce soir, alors, je suis venu.
Biliyorsun, Koca Burun'a bir şey olmaz.
Tu sais, il va s'en sortir.
Yok. Bir şey olmaz onlara. HADİ UZAY GEMİSİ YAPALIM!
Je suis sûr qu'il vont bien.
Öyle bir şey olmaz.
Ça ne marchera pas.
Bir şey olmaz Dişsiz.
Krokmou! Ça va bien se passer.
Hıçkıdık'a bir şey olmaz... yanında Gecenin Öfkesi var.
Il ne risque rien tant qu'il est avec son Furie.
Yani böyle bir şey olmaz.
C'est impossible.
- Bir şey olmaz!
- Ça va aller.
Bir şey olmaz be. Bul bir çaresini.
Peu importe, il faut juste trouver quelqu'un.
- Bir şey olmaz Luke.
- Détends-toi, Luke. Ça va.
Silah verin onlara eğitin onları böylece yapamayacakları bir şey olmaz.
Armez-les, entraînez-les, et ils pourront tout faire.
Uçuşun ortasında böyle bir şey olmaz.
On ne fait pas ça en plein vol.
Çok uzun süre ergenler gibi takılmadığımız sürece bir şey olmaz.
Non... À moins qu'on ne soit restés des chiots un sacré bout de temps.
Penny konuşmasını yapmadan onun icabına bakarsak öyle bir şey olmaz.
Sauf si on trouve Penny avant qu'elle lise le discours.
Bir biradan bir şey olmaz, değil mi?
Une petite bière ne peut pas faire de mal.
Ona bir şey olmaz, Smythe ona çakmak istiyor sadece.
Elle s'en sortira vu que Smythe veut se la faire, non?
Şu anda vaz geçersek bana bir şey olmaz.
Si on arrête, je m'en sortirai.
- Bir şey olmaz, çocuğun ödevi var.
C'est bon. Le gamin a des devoirs.
-... en ufak bir şey bile olursa- - - Hiçbir şey olmaz.
S'il vous arrive quoi que ce soit... ll ne m'arrivera rien.
Öyle bir şey olmaz.
Ça ne va pas recommencer!
Bir halıdan bir şey olmaz.
Ce n'est pas la mer à boire!
Böyle bir şey olmaz. Söz veriyorum.
Ca n'arrivera pas, je te le promets.
Sana bir şey olmaz.
Tu survivras.
- Bir şey olmaz.
Ça ira!
Böyle bir şey olur da müşterilerden birinin para ödeme zamanı gelirse ortada baştan başlatacak kimse olmaz.
Si ça arrive, et que des gens doivent payer... il n'y aura personne pour réinitialiser leurs coeurs.
Sana... Sana bir şey alsam olmaz mı?
Je ne pourrais pas juste t'acheter quelque choses?
Grug, bir şey olmaz.
Grug, ils vont bien.
Hayır, bu zaman kaybından başka bir şey olmaz.
Tu ne trouves rien, et tu retournes à ton... autre travail.
- Bir şey olmaz.
- C'est bon.
- Olmaz. Bir şey buldum.
J'ai quelque chose :
- Bir şey falan inşa etsek olmaz mı?
- Il faut construire quelque chose!
Bir şey olmaz.
Ça devrait aller.
Bir sey olmaz sana. Sen apayrisin.
Je m'inquiète pas, t'es extra.
Öyle sipariş üstüne olmaz, yenebilir çiçek gibi bir şey değil ki bu.
ça se commande pas, c'est pas un truc consommable!
Sadece gerçekleşmesine izin ver..... ve devam et. Ama bir şey olmaz.
Mais tout ira bien.
- Bir şey olmaz dostum.
Ça ira t'inquiètes.
Bir kurşun yemene sebep oldu. Ve seni, benim gibi sana karşı hiçbir şey hissetmeyen bir adamla baş başa bıraktı. Yarın ölsen sikimde bile olmaz.
Il a permis qu'on te tire dessus et Il t'a laissé ici à ma merci, alors que j'en ai rien à foutre de toi, et que ta mort me laisserait indifférent.
Belki bir şey çıkar, belli olmaz.
Ça mènera peut-être quelque part.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şey yok 987
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209