English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bir şeyler yanlış

Bir şeyler yanlış traduction Français

1,067 traduction parallèle
Bir şeyler yanlış gidiyor.
Quelque chose ne va pas!
- Ya bir şeyler yanlış giderse?
Et si ça tourne mal?
Burada bir şeyler yanlış.
Y'a quelque chose de bizarre.
Bir şeyler yanlış burada, Yevgeni.
Quelque chose ne tourne pas rond ici, Evgueni.
Kılıç ustası Yen, bir şeyler yanlış!
Chevalier Yen, quelque chose cloche!
Bir şeyler yanlış.
Il y a quelque chose qui cloche.
Bir şeyler yanlış. Durmuyoruz.
Quelque chose cloche.
Bir şeyler yanlış.
- Tu savais bien qu'il allait repartir.
Bir şeyler yanlış gidiyor.
Il y a un problème.
Bir şeyler yanlış.
Y'a quelque chose qui cloche.
Burada bir şeyler yanlış.
Quelque chose ne va pas.
Bu doğru değil. Burada bir şeyler yanlış.
Quelque chose cloche.
Yani, bir şeyler yanlış mı gitti?
Un truc qui a raté?
Bir şeyler yanlış giderse, ölecektir.
S'il y a un problème, il en mourra.
Bir şeyler yanlış. Biri hataya neden olmuş.
L'un des inducteurs ne marche plus.
Bir şeyler yanlış, bunu hissediyorum.
Y a quelque chose qui va pas, je le sens.
Evet... bir şeyler yanlış gibi.
Quelque chose ne va pas ici.
Baba, Wong Fei-hong niye bizi döven adamla birlikte? Bir şeyler yanlış.
Maître Wong est avec lui?
Bir şeyler yanlış.
Quelque chose ne va pas.
Birilerinden bir şeyler istemenin yanlış olan bir tarafı yok.
Il n'y a pas de mal à demander quelque chose à quelqu'un.
Bir şeyler yanlış.
Vérifiez l'isolement et lancer l'autodestruction.
Yarın saldırıya geçmeye niyeti olmayan bir arkadaş, yanlış şeyler yapabilir.
Bien d'accord. Ça flanquerait le noir si je ne savais pas qu'on attaque demain!
O evde yanlış giden bir şeyler var, Hastings.
Il y a un mystère dans cette maison.
Ben yanlış düşüncenin bir parçasıyım, belki doğru şeyler yapabiliriz.
J'espérais que la fausse idée puisse devenir une vraie idée.
Zoe, bunca yıl yanlış yerlerde bir şeyler aradığım için ne kadar da aptalmışım.
J'ai été idiote d'être toujours à la recherche de quelque chose.
- Yanlış bir şeyler var.
- C'est louche.
Yanlış bir şeyler olduğunda bana söyleyeceğini biliyorum.
Je sais que si ça ne va pas, tu me le dis.
Mektupta yanlış bir şeyler var.
LA LETTRE
Hemşire yanlış bir şeyler yapmış olabilir. Belki de beceriksiz biriydi.
Avez-vous eu quelque nourrice soupe au lait?
Yanlış bir şeyler mi var?
Qu'est-ce qui ne va pas?
Yanlış giden bir şeyler var.
Une avarie.
Çok yanlış bir şeyler var. Çok yanlış.
Y a un truc pas clair.
Bilmiyorum ki Tanrı yaptığım bir şeyden ötürü... bir şeyler yapmam için yönlendiriyor mu beni, ama... senin hayatın önünde eriyip gitmen gösteriyor ki sen damgalanmışsın bir kere... ve ben yanlış davranışlarımdan dolayı cezalandırılıyorum.
J'ignore si Dieu veut me chatier... pour quelque chose que j'ai fait, mais... ta conduite me rend certain que tu es l'istrument... du ciel qui punit mes égarements.
- Bir şeyler çok yanlış gidiyor, ama...
- Un truc foire.
Yanlış bir şeyler yapmış olmalıyım.
J'ai dû faire quelque chose de travers.
Yanlış bir şeyler var!
Il se passe quelque chose.
Korkudan titremiyorsan Yanlış bir şeyler olmalı
Et si tu n'as pas les chocottes quelque chose ne tourne pas rond
Hayır, yanlış bir şeyler var.
Non, ce n'est pas vous.
Ancak kişiliğimle ilgili yanlış giden bir şeyler vardı.
Mais il y avait quelque chose qui n'allait pas dans ma personnalité.
Ama sonra bir gün yanlış yola saparsın veya dolambaçlı yoldan gidersin. Ve bir bakarsın ki haritada bile bulunmayan deli bir yere gelirsin... Ve hiç yapacağını düşünmediğin şeyler yaparsın.
Mais un jour vous tournez au mauvais endroit, ou vous faites un détour, et vous finissez dans un bled paumé qui ne figure même pas sur la carte, et vous faites des trucs que vous n'auriez jamais pensé faire.
Kızım ile benim aramda yanlış bir şeyler var.
Un truc ne tourne pas rond entre elle et moi.
Bu istasyonda yanlış bir şeyler dönüyorsa, burası en güvenli yer.
Quelque chose ne va pas et cet endroit est le plus sûr de toute la station.
- Burada yanlış giden bir şeyler var.
- Quelque chose ne va pas.
Bir şeyler yanlış gitti.
Il y a eu une défaillance.
Margaret, burada çok yanlış bir şeyler var.
Margaret, quelque chose ne va pas.
Yanlış giden bir şeyler var.
Quelque chose ne va pas.
Korkunç yanlış giden bir şeyler var!
Il y a quelque chose d'étrange là-dedans!
Yanlış bir şeyler var.
II y a quelque chose d'anormal.
eğer bir şeyler yanlış giderse sadece birbirimize yakın olalım.Benden veya Howard dan haber alacaksın.
- Les années de vie saine sont finies. Si ça accroche, restez calme. Moi ou Howard vous donnerons des nouvelles.
Yanlış yapılan şeyler, bir yargıç Daniel Ellsberg'e karşı bütün görevlerde kaçırdı.
Citant méfait, la cour a renvoyé les accusations contre Daniel Ellsberg.
Yanlış olan bir şeyler var burada.
Il y a quelque chose de louche.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]