Biz bir şey yapmadık traduction Français
228 traduction parallèle
Ama biz bir şey yapmadık ki.
Mais on n'a rien fait.
- Ayvayı yedik! - Biz bir şey yapmadık ki!
Nous, on n'a pas fait de dégâts.
Biz bir şey yapmadık.
On n'a rien fait.
Wang amca, biz bir şey yapmadık.
On n'a rien fait de mal.
- Biz bir şey yapmadık.
- Tu sors! - On n'a rien fait.
Yanlışınız var bayım. Biz bir şey yapmadık.
- Vous faites erreur.
- Biz bir şey yapmadık.
- On n'a rien fait.
Biz bir şey yapmadık.
On ne voulait rien faire de mal.
Biz bir şey yapmadık.
Mais nous n'avons rien fait.
- Biz bir şey yapmadık ki.
- Nous sommes innocents.
Biz bir şey yapmadık.
Et on n'a rien fait.
- Hayır, biz bir şey yapmadık!
- Non, on a rien fait!
Biz bir şey yapmadık ki.
Mais nous n'avons rien fait.
Kanıt olmadığını da biliyorum çünkü biz bir şey yapmadık. Neden buradayız, Jake?
Et je sais qu'il n'en a aucune, parce que nous n'avons rien fait.
Biz bir şey yapmadık ki, bize kızasın.
On a que dalle à voir avec ça.
Biz bir şey yapmadık ki.
On ne vous pose aucun problème.
Bize öğreteceğin muhteşem şeylerden bahsediyordu. Ama şimdiye kadar biz bir şey yapmadık.
Elle nous bassinait avec tout ce que vous alliez nous apprendre, et puis jusqu'ici... rien.
Biz bir şey yapmadık.
Nous n'avons rien fait.
- Ne? Biz bir şey yapmadık.
On n'a encore rien fait.
- Biz bir şey yapmadık!
Arrêtez! On n'a rien fait!
Adamım, biz bir şey yapmadık. Neler oluyor yahu?
On n'a rien fait, merde!
Biz bir şey yapmadık.
Tu vois, il n'y a personne ici.
Benim hatam değildi, biz bir şey bilmiyorduk. Hiç bir şey yapmadık.
C'est pas ma faute, on savait rien, on a rien fait.
Ama biz onlara bir şey yapmadık ki!
Mais on ne leur a rien fait.
Biz yanlış bir şey yapmadık.
On n'a rien fait de mal.
- Biz bir şey yapmadık.
Nous n'avons pas bougé.
Biz öyle bir şey yapmadık. Bu aile içi bir tartışma, siz...
C'est une discussion privée, espèce de...
Biz böyle bir şey yapmadık.
On n'a rien fait de tout ça.
Onu nerede bulacağımız biliyorduk. Yanlış bir şey yapmadık biz.
On savait où le trouver.
Yapma J.W.,.. ... biz öyle bir şey yapmadık.
Ça ne s'est pas passé comme ça.
- Sana çık diyorum. - Biz bir şey yapmadık!
Prends ton manteau.
Biz ona bir şey yapmadık.
On ne lui a pas fait de mal.
Biz sana hiç bir şey yapmadık!
On ne vous a rien fait!
Biz hiç bir şey yapmadık.
Nous n'avons rien fait.
Biz yanlış bir şey yapmadık.
Mais rien de maI, je pense.
Biz yanlış bir şey yapmadık!
Je n'y comprends rien!
Biz yanlış bir şey yapmadık.
Nous n'avons rien fait. Elle était blessée, nous l'avons aidée.
Biz yanlış bir şey yapmadık. Kimseyi incitmedik değil mi?
Nous n'avons fait de tort à personne
Hastings, biz de bir şey yapmadık.
Nous n'avons rien fait.
- Biz özel bir şey yapmadık.
- On n'a rien fait d'exceptionnel.
- Biz yanlış bir şey yapmadık!
- On n'a rien fait de mal!
Biz size bir şey yapmadık.
On vous a rien fait.
Biz yanlış bir şey yapmadık.
Nous n'avons rien fait de mal.
- Biz yanlış bir şey yapmadık.
- On n'a rien fait de mal.
Biz yanlış bir şey yapmadık Sue.
On n'a rien fait de mal.
Bizi neden görmek istiyor? Biz yanlış bir şey yapmadık, değil mi?
Pourquoi il veut nous voir là-bas?
Hayır, hayır biz yanlış bir şey yapmadık.
Mais on n'a rien fait.
Biz hiçbir şey yapmadık. Oh, siz çocuklar bir şey yaptınız.
Vous avez fait quelque chose.
- Biz hiç bir şey yapmadık!
- On a rien fait!
Yalnız, biliyor musun, bir şey var... biz hiç dostça tanışmak için seks yapmadık ki.
Mais tu vois... on n'a jamais baisé amicalement quand on s'est rencontrés.
Biz yanlış bir şey yapmadık.
On n'a rien à se reprocher.