Biz buradayız traduction Français
941 traduction parallèle
Muhtemelen yalnız biriydin ama şimdi biz buradayız.
Vous ne connaissez personne probablement... Ben maintenant, on va vous secourir...
Biz buradayız, maden de burada.
On est ici et la mine est là.
Biz buradayız.
Voilà. Tu vois, Raynald?
Ama bu planda bir sorun var. Biz buradayız.
Ce plan n'a qu'une faille.
Şey, biz buradayız, ve kaçıp gitmenin sorunları çözeceğini sanmıyorum.
Nous sommes ici et fuir n'arrangera pas les choses.
Patron birkaç aylığına onlara çiftliği vermişti fakat artık çıkmak zorundalar, şimdi biz buradayız.
Le patron les tolérait. A cause de nous, ils s'en vont.
O Roma'da ve biz buradayız.
En attendant, il est à Rome et nous ici.
Pekala, biz buradayız.
On est arrivés.
Biz buradayız!
Nous sommes à l'intérieur!
Bir numara yaptı tuttu ve sonuçta biz buradayız.
Sans rancune! La petite a gagne, on est venus.
Biz buradayız ama o yazıları yazanlar evlerinde. Evlerinde kalacaklarsa kalsınlar ama yalan yazmasınlar.
Ils ont qu'à y rester... pourvu qu'ils finissent de dire des conneries dans leurs canards.
Romeo biz buradayız!
Roméo, on est là!
Katılıyorum, ama biz buradayız ve elimizden geleni yapmalıyız. Senin yapman gerekiyor olabilir.
Mais c'est notre temps, et nous devons nous en accommoder.
Verbena, biz buradayız! Sharon!
Allons-y, jeunes filles.
Biz buradayız, küçük bir çiftlik solda da Sinistra.
C'est là que nous avons notre farm. On the left. A gauche.
Pekala, biz buradayız.
Bon, et voilà.
Biz buradayız.
On est là.
O halde şimdi biz buradayız.
Bon, nous sommes ici.
Sahilsel korumalar ya da Birleşik Devletler donanması söylenmiş mi biz buradayız, evet ya da hayır?
Les gardes-côtes ou la marine savent qu'on est lé, oui ou non?
Boka, işini bitirdiysen yolla aşağı! Biz buradayız!
Si t'as fini Boka, jette le en bas!
Biz buradayız.
On est ici.
Biz buradayız!
C'est nous qui y sommes!
Şu anda biz buradayız.
Pour l'instant, le point noir est ici.
Biz hep buradayız...
On traîne toujours par ici...
Veremez misiniz? Biz niye buradayız sanıyorsunuz.
- Pourquoi vous croyez qu'on est là?
Biz Sherlock Holmes ve Doktor Watson sana yardım etmek için buradayız.
C'est Holmes et le Dr Watson! Nous venons pour vous aider.
Bak, ev burada, biz buradayız ve okul burada.
Il y a là la maison, nous, et l'école.
Biz buradayız.
On y sera jusqu'au crépuscule.
aradan yıllar geçti, ama biz hala buradayız.
C'était il y a longtemps, mais nous y vivons toujours
Biz çalışmak için buradayız, çalmak için değil.
Nous voulons travailler et pas voler!
Diyelimki biz buradayız
Voyons voir...
Ancak biz hala buradayız.
Et nous sommes encore là.
Herkes burada ve biz de buradayız :
Ils sont tous là. Et nous y sommes nous aussi, naturellement.
Biz bir nedenle buradayız, eğer onu bozarsak, anlaşmayı mahvedebiliriz, bilirsiniz?
Les petites habitudes. Exactement.
Hesaplamalarıma göre Yellow Fork şurada kaldı şurası Porterville ve biz de buradayız.
D'après mes calculs, Yellow Fork est ici,
Fakat biz balina avlamak için buradayız kaptanımızın intikamını almak için değil.
Je pourchasse des baleines, pas une vengeance.
Biz senin gibi kabadayılara disiplin öğretmek için buradayız.
Lci, on les mouche... les durs.
Buradayız biz!
On est là!
Tek kelimeyle, Biz içinde bulunduğun ruh halinden endişelendiğimiz için buradayız.
C'est pour votre bien. Vous nous préoccupez.
Biz soruşturmayı yürütmek için buradayız. Kendi idarecilerimizi kötülemek için değil.
D'accord pour mener l'enquête, pas pour discréditer nos fonctionnaires.
- Evet, biz de cadılar bayramı için buradayız.
C'est pour cela que nous sommes ici aussi.
Biz, gençliğin ve öğrencilerin temsilcileri olarak toplandık ve sizi ; aşkın büyük şairi olarak şereflendirmek adına buradayız.
Nous sommes ici au nom des étudiants et de la jeunesse Pour acclamer le grand poète de l'amour.
Biz her zaman buradayız.
On sera là.
Biz tam buradayız demek.
On est doncjuste ici.
Biz onun için buradayız Bayan Spencer.
Nous sommes là pour aider les gens.
Biz sadece masabaşı işi için buradayız.
Notre rôle est de faire en sorte que les dossiers circulent.
Biz onun yolunu aydınlatmak için buradayız.
On s'occupera de lui!
Biz barışçıl bir görev için buradayız.
Nous sommes ici en paix.
Biz de bu yüzden buradayız, değil mi?
Nous sommes là pour ça, n'est-ce pas?
O zaman anlat bize, biz senin dostlarınız. Bu yüzden buradayız.
Courir à sa perte par principe en est une autre.
Almanlar püskürtülüyor ve biz hala buradayız.
Les Allemands sont partis et nous sommes toujours là.