English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Burası çok karanlık

Burası çok karanlık traduction Français

94 traduction parallèle
Burası çok karanlık.
Il fait trop sombre ici.
Matmazel burası çok karanlık.
Il fait sombre, mademoiselle.
Burası çok karanlık.
Il fait sombre ici.
Burası çok karanlık.
Tu restes sans lumière?
Burası çok karanlık. Seni güçlükle görebiliyorum.
Il fait si sombre que je te vois à peine.
Burası çok karanlık.
C'est si sombre!
Tanrım, burası çok karanlık.
Lâchez mon bras.
- Tanrım, burası çok karanlık.
- La vache, il fait noir.
Burası çok karanlık. Neredesin? Seni göremiyorum.
Il fait si sombre.
Işıkları kim söndürdü? Burası çok karanlık.
Qui a éteint la lumière?
Burası çok karanlık.
Ça a besoin d'un petit coup de neuf.
Perdeler açık kalsın, böylece burası çok karanlık olmaz.
Laissons les rideaux ouverts.
Burası çok karanlık.
Il fait très sombre.
Elimden geleni yapıyorum, ama burası çok karanlık. Ne yapmamı istiyorsun?
J'essaie, mais il fait trop noir, qu'est-ce tu veux qu'on fasse?
Burası çok karanlık, hiçbir şey göremiyorum.
Hancock. Il fait tellement noir que je n'y vois goutte.
Burası çok karanlık. Bizi affet.
In nomine patris...
Burası çok karanlık, kimse burada olduğumuzu bilmiyor.
Ne t'inquiète pas.
Gel de beraber tavuk yiyelim güzelim. Burası çok karanlık.
Viens manger du poulet avec moi, il fait si sombre.
Yardım et, burası çok karanlık.
Au secours! Il fait si sombre!
Tanrım, burası çok karanlık.
Mon Dieu, c'est sombre!
Tavuklar "gıt gıt gıdak" diyorlardı. Phillip ise "Francie, burası çok karanlık" diyordu.
Les poules caquetaient... et Phillip disait : "Francie, il fait noir ici!"
- Francie, burası çok karanlık.
Francie, il fait noir ici!
Burası çok karanlık.
Il fait sombre.
- Çünkü hiç pencere yok. Çünkü burası çok karanlık ve köşede kimse seni göremez. Belki de kel adam geçmişte kalmamıştır?
Pas de fenêtres, pas de lumière, personne ne peut te voir, et le chauve ne risque pas de se pointer.
Bebeğim, burası çok karanlık.
Chéri, il fait trop noir ici.
Burası çok karanlık.
C'est sombre ici.
Beni daha seksi göstereceğini söylemiştin, ama burası çok karanlık.
Vous avez dit que je serais plus sexy. - Mais il fait très sombre, ici.
Burası çok karanlık.
- On voit rien.
Burası çok karanlık oluyor.
C'était sombre, ici.
Burası çok karanlık ve donuk, senin için biraz aydınlatırım diye düşündüm.
Je trouve que c'est morne et sans vie, ici. J'ai pensé que cela illuminerai un peu la pièce.
Burası çok karanlık.
Il fait sombre là-dedans.
Burası çok karanlık.
Il fait si sombre ici.
Burası çok karanlık ve ne yaptığımı bilmiyorum.
Il fait vraiment sombre, et je ne sais même pas ce que je fais là.
Burası çok karanlık.
- Il fait si sombre...
Belki, ama burası çok karanlık!
Et il fait noir.
Burası çok karanlık.
Il fait sombre ici. Oui.
Burası çok karanlık.
Il fait trop noir ici.
- Bilmem. Burası çok karanlık.
Il fait sombre ici.
Burası çok karanlık, değil mi?
Il fait sombre ici, non?
Burası çok karanlık.
Il fait vraiment noir ici.
Burası çok karanlık. Işıkları açın!
Il fait noir là-dedans, lumière!
Burası çok karanlık ve nerede olduğumu bilmiyorum.
Il fait si sombre, ici. Je ne sais pas où je suis.
Burası çok karanlık.
Range ces couteaux. " Ii fait très sombre.
Burası çok karanlık değil mi?
Il fait sombre ici, non?
Çok karanlık burası.
Il fait si sombre.
Burası da çok karanlık.
Vous savez, moi aussi je suis presque dans le noir.
- Burası çekim için çok karanlık.
- C'est trop obscur pour filmer.
Burası çok karanlık.
Il fait si sombre.
Burası gerçekten çok karanlık.
Putain, il fait noir.
- Burası biraz karanlık ama 91 metre kadar dibe inip çok detaylı arama yaptık.
Cest sombre. On a quadrillé le secteur sur 100 m en aval.
Bence burası okumak için çok karanlık.
C'est trop dur à lire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]