Canavar mı traduction Français
2,029 traduction parallèle
Canavar mı?
Un monstre?
Ben bir canavar mıyım?
Je suis le monstre?
- Canavar mı?
- Des monstres.
- Canavar mı?
Un monstre?
Sokaktaki çoğu insan için ben hâlâ aç gözlü bir canavarım.
Je reste un monstre cupide pour beaucoup de gens.
Ayrıca, canavar seni yakalamaya gelirse, silahlarımız var, değil mi?
De toute façon, si un monstre se pointe, on est armés. Sans doute.
Fırtınanın korkusundan bu canavarın paltosunun altına saklanmıştım.
Je me suis caché sous la pelisse de cet avorton pour fuir l'orage.
Uşak canavar, çek bakalım!
Monstre serviteur, bois à ma santé.
O lanet canavarı öldüreceğim. Yapacağım şey bu.
Je vais buter ce putain de monstre.
Hang ve Yan bana bir canavar gördüklerini söylediler.
Hang et Yan m'ont dit... avoir vu un monstre.
Ellerimi bir yıkayayım canavar bir tabakla döneceğim.
Je vais vous préparer de la dynamite.
Ayı mı, kurabiye canavarı mı, merkez?
Est-ce qu'un wookie est un ours, contrôle? on ne vise plus un ours.
Bal canavarı bir ayı mı?
Est-ce que le Honey Monster est un ours?
Bal canavarı mı vuruldu? Bal canavarı vurulmadı, merkez.
Le Honey Monster n'est pas à terre, contrôle.
- Kurabiye canavarı bir ayı mı?
C'est un ours. Je répète, c'est un ours..
Hayatımı mahvetmeye çalışan altı yaşında bir canavar.
Une fillette de six ans, un monstre, il est déterminé à gâcher ma vie.
- Gerçekten'almak için çalışıyorum mısınız kurtulmak o büyük eski canavarın, ya da sadece'bayan dodgin?
Essaies-tu vraiment de te débarrasser de cette grosse bête ou tu fuis ta femme?
Ben bunu canavar gibi yaparım!
Je suis un ouf!
Ben küçük bir canavarım.
Un tout petit ouf!
Çocuklar mı? Onlar birer canavar, tamam mı?
Des enfants?
Annem bana canavar dedi.
Ma mère m'a traitée de monstre.
Ben bir canavarım!
Je suis la "Bête"!
Tina'nın yüzü gözümün önünden gitmiyor... Ağlamaktan bütün maskarası akmış, bana canavar diyor.
Le visage de Tina ne m'a pas quittée... barbouillé de mascara, me traitant de monstre.
Kartaca Canavarı mı?
La bête de Carthage?
Onunla aynı cinsten bir canavar olup olmadığımı görmek istedi.
- Voir si j'étais un monstre comme lui.
Nelson'a bulaşmak istemiyorum, çünkü o canavar ruhlu biri. Tamam mı? Bir kez olsun gülmedim bile.
Je suis pas ici pour m'amuser.
Canavarın beslenmesi lâzım.
Il faut nourrir le monstre.
50 inçlik canavarım.
Et ça, c'est mon monstre de 50 pouces.
Tanrım, canlı bir canavar gibi.
Bon Dieu, on aurait dit une écrevisse.
Aman Tanrım! Ben bir canavarım!
Je suis un monstre!
Evet, sonunda beni yutacak canavarı yaratmaya yardımcı olmuştum.
Oui, j'ai aidé à créer le monstre qui a été sur le point de m'avaler.
O canavarı adalete teslim etmek sözkonusu olsaydı hayatımı seve seve feda ederdim!
J'aurais volontiers donné ma vie pour voir ce monstre traduit en justice!
Beni içinizdeki canavar olarak göstermenden. İkimizde biliyoruz ki ben sadece söylediklerinizi yaptım...
Tu veux me faire passer pour un monstre et on sait toi et moi que je ne faisais qu'exécuter les ordres.
- Bir canavar yarattım.
Nora, réfléchissez.
Sanırım trafik canavarıyım.
Bon, je peux toujours squatter.
Bana "Televizyondan çıkan bir canavar yapabilir misin?" diye sordu. Ben de "Tabii ki." dedim.
il m'a demandé si je pouvais construire des monstres à partir de télés je lui ai répondu "bien entendu"
Ben de bir canavarım.
Je... Je suis une chose.
Sanırım buna müdahil olmam gerekiyor ama enerjimi Kurabiye canavarı konusunda harcarsam daha iyi olacak.
Je devrais surement m'en mêler, mais... mon énergie est mieux utilisée sur le problème Macaron.
Bu sabah, kendi sonumu hazırlayacak bir canavar yaratıyor olabileceğimi söyleseydiniz Mose'la birlikte hayata döndürmeye çalıştığımız boğayı kastettiğinizi sanardım.
Si vous m'aviez dit ce matin que je créerais un monstre capable de ma propre destruction, j'aurais pensé au taureau que Mose et moi essayons de réanimer.
Tam zamanında kiliseye gidip, canavarın yine de ortaya çıkmasını umalım.
Soyons à l'église au bon moment, et espérons que le monstre se pointe.
Bu durumda sanırım süper kötü bir canavar geçmişi olan birini arıyoruz.
On cherche quelqu'un qui a un passé de méchant super-vilain.
Yoksa Erie Pointe ki göl canavarından mı bahsediyorsunuz?
Tu veux parler du monstre du lac de Pointe Erié?
- Az önce göl canavarı mı dedin sen?
- Tu as dit le monstre du lac?
Evet, Meksika Balık ve Kumar Komisyonu'na göre bu canavarı tatmin etmenin tek yolu güzel bir bakire kurban etmek. Tercihen 18-25 yaşları arasında.
Oui, la Commission Mexicaine de Poisson et Jeux m'assure que la seule manière d'apaiser cette bête est d'offrir une mangifique vierge, de préférence entre 18 et 25 ans.
Tazmanya canavarı mı?
Et un... Monstre à grande bouche?
Sence ben canavar mıyım?
Et c'est moi, le monstre?
Antlaşmanızı imzalamamızı istiyorsanız,... canavarı yoketmemize yardım etmelisiniz.
Si vous voulez que nous ratifiions le traité, vous devrez nous aider à tuer cette bête.
Yakıtımız canavar için ölümcüldür.
Notre carburant est mortel pour la bête.
Canavarı öldürmek daha akıllıca olmaz mı?
Ne serait-il pas plus simple de tuer cette bête?
Bu canavarı yakalamamıza yardım et.
Aidez-moi à arrêter le monstre qui a fait ça.
Loch ness canavarı mı? Evet. Gerçekten mi?
Le monstre du Loch Ness existe?