English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ D ] / Dokunmak yok

Dokunmak yok traduction Français

267 traduction parallèle
Tamam, şöyle bir bakacağız ama... hiçbir şeye dokunmak yok!
On regarde juste... Mais ne touchez à rien!
Dokunmak yok.
Pas touche!
- Hop, memur bey. Dokunmak yok.
- Inspecteur, pas de violence...
Dokunmak yok.
On n'y touche pas.
Dokunmak yok, tadına bakmak yok, bahsetmek yok.
Il ne faut ni toucher ni goûter ni raconter.
Ama Papa'ya dokunmak yok.
Et ne t'avises pas à toucher au petit père, ou gare alors...
Yani dokunmak yok, geçmek yasak, uzak duracaksın ve tartışma bitmiştir.
Alors pas touche, défense d'entrer, on ne discute plus.
- Tatlı sözler yok, dokunmak yok. - Evet.
Je ne te baratine plus et je ne te touche plus.
Bakmak var, dokunmak yok.
On regarde... mais on touche pas!
Bu mal iyi. Parayı dökülmeden dokunmak yok.
Faut d'abord faire un dépôt.
Tamam ama dokunmak yok.
D'accord, mais ne touche pas.
Dokunmak yok. İkiniz için de geçerli.
Ne vous touchez pas!
Ayrıca domuzuma dokunmak yok.
Pas mon cochon en tout cas.
Bakmak var, dokunmak yok.
II s'agit de regarder, pas de toucher.
Dokunmak yok.
Pas de contact.
Biz gidene dek dokunmak yok. Anladınız mı?
On ne touche pas tant qu'on n'est pas partis.
Camlara dokunmak yok.
Ne touchez pas la vitre.
Ama dokunmak yok.
Mais pas touche.
Ona dokunmak yok, anlaşmıştık!
Personne ne le touche.
Rahatsız etmek yok, hiçbir şeye dokunmak yok yoksa kıçıma girer.
Ne touche rien. N'enlève rien. Si tu le fais, c'est moi qui y passerai.
Dokunmak yok yani.
Alors, je ne le touche pas.
Size söyledi, dokunmak yok!
On t'a dit pas touche.
Hayır, dokunmak yok.
- Ne touche pas à ça.
Dokunmak yok! Dokunmak yok.
Pas touche, pas touche.
Dokunmak yok.
Pas touche.
- Gözlüklere ya da saçıma dokunmak yok, sevimli çocuk.
- Pas touche, mon chou.
- Hoşça kal. - Dokunma, dokunmak yok.
On se touche pas!
Dokunmak yok.
Sans les mains.
Dokunmak yok, dedim.
J'ai dit, on touche pas.
Dokunmak yok!
Pas touche!
Nota dokunmak yok, tamam mı?
ne touchez pas à cette lettre.
Yarı ölmüş hayvanlara dokunmak yok.
On ne peut pas transporter des animaux à moitié morts.
Dokunmak yok.
Ne me touche pas.
Kolyeme dokunmak yok.
Personne ne touchera à mon collier.
Stokes'a dokunmak yok, ama beni burada ipe dizebilirsiniz?
Pas touche à Stokes, mais moi, on me pend au gibet!
Hanımlar, dokunmak yok.
Mesdames, pas de contact.
Vergi ödeyen masumlara dokunmak yok.
Pas de passants qui se font tirer dessus par erreur.
Kollara dokunmak yok.
Les règles. Défense de toucher les tentacules.
Bakmak yok, dokunmak yok, anladın mı?
Pas louche, pas touche. Compris?
Dokunmak yok.
On ne touche pas.
Dokunmak yok!
- Pas de contact.
Dokunmak yok!
- C'est bon. Pas de contact physique!
- Dokunmak yok! - Dokunmak yok!
- Pas de contact!
Dokunmak yok!
- Pas de contact!
- Dokunmak yok!
- Mes cheveux?
Ancak bir erkeğin eline dokunmak, bunun kadar önemli olan bir şey yok.
Mais rien n'est plus important que de toucher la main de l'homme.
dokunmak, koklamak veya tatmak için hiçbirşey yok.
Rien à toucher, goûter ou sentir.
Dokunmak da yok.
Ne touches pas.
Ve birbirimizin bardaklarına dokunmak yok.
- Ça marche. - C'est bon.
- Dokunmak yok!
- Donne tes cheveux à Pop-pop.
- Dokunmak yok!
- Pas de contact!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]