English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ D ] / Dostum benim

Dostum benim traduction Français

1,997 traduction parallèle
Sen, egzotik dostum benim yıldızımsın.
Vous, mon jeune ami exotique, vous êtes mon étoile!
Dostum, hepsi benim suçum.
C'est ma faute, mon vieux.
- Hey, dostum. Benim.
- Yo, mec, c'est moi.
Benim dostum.
Mon amie.
- Bu benim küçük dostum.
- Je l'ai baptisé Willy.
Ne oldu orada. Biraz sıradandı benim için dostum.
Je sais pas ce qui s'est passé.
Benim dostum, Drew.
Non, je suis propre.
Dostum, bu anlamlı günde senin yanında olabilmek benim için bir zevk ve bir onur. Seni seviyorum, ve bence turnayı gözünden vurdun.
Mon ami, c'est un plaisir et un honneur d'être à tes côtés en cette grande occasion.
- Hey, benim gizlediğim bir şey yok, dostum.
- J'ai rien à cacher.
Dostum, paranın yarısı benim olmasına rağmen, yerini ben bile bilmiyordum.
Je ne savais pas où tu l'avais mis et la moitié était à moi.
Senin şoförün benim. Hadi ama. Senin şoförün benim, dostum.
Allons, je suis votre chauffeur.
Dostum, bu benim gördüğüm herife benziyor.
On dirait bien le type que j'ai vu.
O benim adamım değil Santana, dostum.
C'est mon ami, Santana.
O benim kardeşim, dostum.
C'est mon frère, mec.
Wendy benim en iyi dostum ve senin de karın.
Wendy est ma meilleure amie et ta femme.
Başka bir yol olmalı. O benim en iyi dostum!
Il doit y avoir un autre moyen, c'est ma meilleure amie.
Benim dostum ol, annem değil.
Je voudrais qu'on reste copines.
Bu bok benim ödümü kopartıyor dostum.
Tu me fais flipper.
Hey, dostum, şunu benim için tut.
Tenez-moi ça.
- O benim dostum.
- C'est mon ami.
Polis kayıtlarında, O benim dostum olarak kayıtlı
Une enquête sur un meurtre peut devenir une grosse difficulté.
O halde mesuliyet senin dostum, benim değil.
Sa mort sera sur votre conscience, pas sur la mienne.
Benim için bir zevk, eski dostum.
Ravi d'être utile, vieil haricot.
Çok kritik bilgiler getirdim benim kıllı dostum, kuzeydeki sorunlarla ilgili.
- J'ai des informations vitales, { \ pos ( 100,260 ) } mon ami hirsute, { \ pos ( 95,260 ) } sur les événements dans le nord.
Siz beyler bana nereye gideceğinizi söyleyecek misiniz yoksa taksiden inecek misiniz? Hey, dostum! Bu benim taksim.
C'est mon taxi.
Dostum, benim de bir vicdanım var.
Mec, j'ai des principes.
Dostum, benim mallar nerde?
Mon pote, ou est ma drogue?
Kesin şunu, benim dostum o.
Arrêtez ça, c'est mon amie.
Benim sizin adamınız değilim, dostum.
- Je suis pas ton gars, mon pote!
O benim en iyi dostum.
- C'est mon meilleur ami.
Benim Dillon'ımda değil, dostum.
Pas de mon Dillon, mon pote.
Benim bilgimi aşıyor dostum.
Ça me dépasse.
- Tamam, dostum. Sen benim düşmanım değilsin.
Tu n'es pas mon ennemi.
Dostum, senin ödülün benim.
Je suis ton trophée.
Eleman ondan iyi olduğu için resmen çıldırdı fakat George " Bunu benim için yapmalısın, dostum.
Il est juste fou, il est plus comme "tu dois faire ça pour moi, mec."
Benim ilk dostum.
Mon premier bon ami.
Elleriniz dert görmesin, dostum benim.
- Merci, j'apprécie.
"... benim ilk gerçek dostum. "
Mon premier vrai ami.
Benim bu olayla alakam yok, dostum.
J'y suis pour rien.
Dostum, sen benim şoförümsün.
gros, t'es mon pilote.
Yani, iyice düşün dostum. Gerçek Pocahontas hikayesi, bir avuç beyaz oğlanın benim topraklarıma gelip Kızılderili şefine para yedirerek, tüm savaşçıları öldürmesi ve sonra da, Kızılderili prensesini becermesi mi yani?
Réfléchis bien à ça, gros, l'histoire vraie de Pocahontas est celle d'un groupe de blancs qui vient sur ma terre, soudoie le chef corrompu, tue tous les guerriers et se tronche la princesse.
Evet, o benim, dostum.
Ouais, c'est moi.
İşte, o benim yastığımdı, dostum!
C'est mon putain d'oreiller, gros.
Aynı benim lisem gibi, dostum.
On dirait mon putain de lycée.
Burada olmamın tek nedeni Jack benim dostum ve desteğimi istedi.
Je suis juste là car Jack est mon ami, et qu'il a demandé mon aide.
Tabii ki isimlerini biliyorum dostum. Onlar benim çocuklarım.
Bien sûr que je connais les prénoms de mes enfants!
İşte benim eski dostum.
Mon bon vieux pote...
Gel, benim sevgili dostum.
venez, ma chère amie.
Şimdi jeton düştü mü, benim akıllı dostum?
Tu piges un peu, mon ami pas con?
Bak dostum, ısırılman benim hatam değildi tamam mı?
C'est pas ma faute si tu t'es fait mordre, OK?
Şunu benim için hallet dostum.
Gère ça pour moi, mec.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]