Endişeli görünüyorsun traduction Français
145 traduction parallèle
Ama endişeli görünüyorsun.
Tu sembles soucieuse.
Endişeli görünüyorsun. - Yabankazım ile biraz anlaşamıyoruz, sadece.
Une querelle avec mon bonhomme.
Nasılsın? Endişeli görünüyorsun.
Tu sembles inquiet.
Endişeli görünüyorsun.
Tu as l'air soucieux.
Bir sorun mu var, Paul? Endişeli görünüyorsun.
Tu es contrarié, Paul?
Endişeli görünüyorsun dostum. Canını sıkan bir şey mi var?
Quelque chose vous tracasse?
- Sorun nedir? Endişeli görünüyorsun.
Vous semblez ennuyé.
Willie, endişeli görünüyorsun.
willie, vous avez l'air inquiet.
Endişeli görünüyorsun Dick.
Tu as l'air préoccupé, Dick.
Endişeli görünüyorsun.
Tu sembles inquiet.
Endişeli görünüyorsun.
- T'as l'air soucieux.
Endişeli görünüyorsun.
T'as l'air inquiet, Astérix?
Endişeli görünüyorsun.
Vous avez l'air inquiet.
Neden endişeli görünüyorsun?
Pourquoi cet air inquiet?
Endişeli görünüyorsun.
Vous semblez inquiet.
- Efendim? Çok endişeli görünüyorsun.
- Tu as l'air très soucieux.
Endişeli görünüyorsun, MacDonald. Öyleyim, Caesar.
- Vous semblez inquiet, McDonald.
Şimdi endişeli görünüyorsun.
Je me faisais du souci.
Endişeli görünüyorsun bugün.
T'as l'air un peu inquiet aujourd'hui.
- Endişeli görünüyorsun.
- T'as l'air soucieux Non.
Sadece bir arkadaş için oldukça endişeli görünüyorsun.
Tu te fais bien du souci pour une "simple amie".
Endişeli görünüyorsun.
Tu es grognon.
Tekrar endişeli görünüyorsun, Helena.
Tu as l'air à nouveau préoccupé.
Endişelenmemeye karar verdiğin andan daha endişeli görünüyorsun.
Si, encore plus qu'avant.
Neden endişeli görünüyorsun?
Pourquoi êtes-vous si vexés?
Ne oldu? Endişeli görünüyorsun.
Vous avez l'air soucieux.
Endişeli görünüyorsun, bunu anlayabiliyorum, bu hücrede ikimiz kilitliyiz.
On ne dirait pas. C'est normal, on est enfermées dans une cellule, vous et moi.
- Endişeli görünüyorsun.
Tu as l'air inquiet.
Arkadaşın Eric için endişeli görünüyorsun. Evet.
Tu as l'air triste à cause de ton copain, Eric.
Angel? Sorun ne? Biraz endişeli görünüyorsun.
Angel? Tu es nerveuse? Tu...
- Endişeli görünüyorsun demek istedim.
- Tu sembles inquiète.
- Endişeli görünüyorsun.
- Vous étiez soucieux au dîner.
Endişeli görünüyorsun, bebeğim.
Vous avez l'air inquiet.
Endişeli görünüyorsun, bebeğim.
Tu as l'air inquiet.
Biraz... endişeli görünüyorsun.
T'as l'air préoccupé en ce moment.
Endişeli görünüyorsun.
Vous paraissez inquiet.
- Endişeli görünüyorsun. Planın var mı?
Tu m'as plutôt l'air inquiet.
Birkaç gündür endişeli görünüyorsun.
Tu es sur les nerfs depuis quelques jours.
Üzerine alınma ama biraz endişeli görünüyorsun.
Sans vouloir vous vexer, vous avez l'air un peu sur les nerfs.
Endişeli görünüyorsun.
Tu es inquiète?
Neden olduğunu bilmiyorum, belki yetişkin olduğumdandır. İnsanlar bana, çok endişeli görünüyorsun diyor.
Est-ce parce que je suis adulte qu'on me dit :
İyi misin? Endişeli görünüyorsun.
Tu sembles préoccupée
- Endişeli görünüyorsun.
- Tu as l'air inquiet.
Endişeli görünüyorsun.
Tu as l'air inquiète.
- Ama endişeli görünüyorsun.
Tu as l'air inquiet.
Ne oldu Laura? Endişeli görünüyorsun.
Laura, qu'est-ce qu'il y a?
Çok endişeli görünüyorsun çocuğum.
Tu as l'air angoissée, mon enfant.
- Endişeli görünüyorsun. — Hayır...
T'as l'air soucieux.
Endişeli görünüyorsun.
- Vous avez l'air inquiet.
Endişeli görünüyorsun.
Tu sembles inquiète
Anant, Endişeli gibi görünüyorsun?
Vous m'avez manquées toutes les deux!
görünüyorsun 16
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
endişeli 16
endişelenmiyorum 40
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
endişeli 16
endişelenmiyorum 40