Faz traduction Français
349 traduction parallèle
- Faz kablosunu tuttu.
Il tenait le câble.
- Faz bataryaları.
- Postes de tirs.
- Bir Faz 1 Araması ayarladım..
- J'ai ordonné une fouille de phase 1.
- Bize Faz 1 Aramasını tarif et.
- Décrivez la fouille de phase 1.
Bay Scott, ters faz ayarını deneyin.
M. Scott, essayez d'inverser le phasage.
1.ci ayrılma fazı normal.
Séparation phase 1 normale.
Spock, Tholian sektöründe faz arasına yakalandığımda, beni almak için hayatını ve Enterprise'ı tehlikeye attın.
Spock, quand j'ai été coincé dans l'interphase du secteur tholien, vous avez risqué votre vie et l'Enterprise pour me récupérer.
Video taramalar düzgün çalışıyor ama biraz faz senkronu yapsalar iyi olur.
Les vidéoscanners fonctionnent, mais on peut améliorer la synchronisation.
Kristal faz kullanıyor.
Ça se met en anti-phase.
Kamyoncular da aynı fazın altındaki sivil frekansının 19. kanalındalar.
Ils captent le canal 19.
Laboratuvarın bir görüntüsü, ama dönüyor. Her şey faz dışı.
C'est une image du labo mais déphasée.
Biraz daha faz dengeleyici.
Compensateur de phase.
Evet, bu D-558 Faz 2.
Oui, c'est le D-558 Deux.
Eğer faz tamamlanırsa, kıyamet kopar!
Après, un désastre s'abattra sur le monde.
Fazını asla tamamlayamayacaksın!
Tu ne sortiras pas. Tu n'auras pas le soleil.
- 40 vatlık faz plazma tüfeği.
- Un fusil à plasma à 40 W.
- Dalgalı akım faz selektörü.
- C. A sélecteur de phase.
Gizli faz, birleşik izleme sistemi ne için sanıyorsun?
D'après toi, à quoi peut servir un système de poursuite à interférences?
Faz yüzünden.
C'est une phase.
Faz yüzünden. Hoparlörler bu yüzden düzgün çalışmıyor.
Tes enceintes sont déphasées.
- Bir uzay-altı faz değiştiricisi.
- Un inverteur phasique.
Biz ona "faz" deriz.
Nous appelons ça la phase.
Reiner VI'de, karşı maddeyle ilgili faz çalışmalarında bulunmak... iyi olabilirdi.
Ça m'aurait plu de rester sur Reiner VI, d'étudier les phases de l'antimatière.
Bozulma, faz çevirici kullanmak zorunda kaldığımız için oluyor.
La distorsion est due à l'inverseur de phase que nous avons dû utiliser.
Faz terslenmesi şekillerini tekrar gözden geçirdin mi, Data?
Avez-vous recalculé les phases d'inversion?
- Faz-sıralayıcı bağlantısını onaylayın.
- Verrouillez sur votre unité.
- Faz ayarlayıcıları da bu yüzden ilave ettin.
- Et ajouté un élément d'ajustement?
"Faz sargıları 55 alan yoğunluğuna yükseltildi."
"Bobine phasique réajustée, champ de 55 densités."
Faz uyarıcılar aktive edildi.
Inducteurs phasiques activés.
Faz-değişim sargıları hazır.
Bobine de transition en arrêt.
- Faz sargıları...
- Bobine de transition.
Faz-değişim sargıları da.
- Ni dans la transmission phasique.
Faz geçiş frekansını arttırmalıyız.
Augmentons la fréquence de transition phasique.
Ama tanılama modunu kilitlemek sinyallerin düşmesi önlemek ve çapraz bağlantılarla faz sağlamak Bir güç kaynağı gibi kullanmak, Bu kesinlikle dahiyane.
Penser à le verrouiller sur cycle diagnostic et connecter le tout avec des inducteurs de phase pour fournir de l'énergie, c'est vraiment une idée géniale.
İhtiyacın olan Warp alanından % 3 lük bir fazı kilitlemek.
Verrouillez les champs de distorsion à trois pour cent.
Ona faz kilidi olmadan 30 dk dan önce çalışamayacağını söyledim.
Je lui ai dit que sans verrouillage de phase, ça prendrait 30 minutes.
Moleküler faz döndürücüsüne benzeyen bir şey var burada.
On dirait un inverseur de phase moléculaire.
Birkaç yıl önce, Klingonlular faz döndürücüsüyle gizlenme aygıtını birleştirmeye çalışmıştı.
Il y a quelques années, les Klingons tentaient de combiner un inverseur et un occulteur.
Geri dönecek olurlarsa, faz jeneratörünü bulacaklardır.
Ils vont finir par découvrir le générateur.
Faz cihazının yeni alanlar üretmesi için hiçbir neden yok.
Ça ne peut pas venir de leur générateur d'interphase.
Bence... kendi faz cihazımızı geliştirmeliyiz.
Eh bien nous devrions créer un système d'interphase.
Faz seçicilerde hala sorun var gibi.
Il y a encore quelques soucis avec le sélecteur de phases.
Kardeşimin pozitronik beyni... L-tipinde faz ayrıştırıcı bir yükselticiye sahip.
Le cerveau positronique de mon frère possède un amplificateur de phase différentielle de type L.
Orada her ne, ya da kim varsa, onlarla saniyeden bile... az bir oranda faz dışıyız.
Je ne sais pas ce qui se trouve ici, mais nous ne sommes pas en phase pour une fraction de seconde.
Ama %.004'lük bir farkı yakalamak için çok hassas bir faz yükselticisine ihtiyacımız var.
Mais pour une variation de 0,004, il faut un discriminateur de phase.
Sesim faz ayarlamasıyla orantılı olarak gecikmeli gelecek.
Ma voix sera retransmise avec un certain retard.
Bir alt uzay alanı yaratabiliriz, ama.004'lük bir farka ulaşmak için çok hassas bir faz ayrıştırıcısına ihtiyacımız var.
Nous recréerons un champ subspatial, mais il faudra un discriminateur extrêmement sensible.
Ama içindeki fazı ayarlamak, asıl zor olan işte onu başarmak.
Mais il faudra ajuster la phase, c'est plus compliqué.
Dış görev ekibi uzaylıların dünyasına... faz geçişi yapabilecek bir cihazla beraber gezegene ışınlandı.
Une équipe a été téléportée avec un dispositif lui permettant de se déplacer dans ce monde étranger.
Faz ayrımını kontrol etmemi sağlayacak. Tüm bunların işe yarayacağını düşünürsek elbette.
J'arriverai à contrôler le discriminateur de phase, si tant est que ça fonctionne.
Faz birazdan tamamlanacak!
Le démon va sortir.