Geliyorlar mı traduction Français
514 traduction parallèle
- Geliyorlar mı?
- Ils vont venir?
Geliyorlar mı?
Ils viennent?
- Ve geliyorlar mı?
- Et elles viennent?
Geliyorlar mı?
Ils viennent? Tu les vois?
Geliyorlar mı?
Vous venez?
- Geliyorlar mı?
- lls arrivent?
- Jerry ile Sally de geliyorlar mı?
Jerry et Sally y vont?
Geliyorlar mı?
Ils sont en chemin?
Buraya sık sık geliyorlar mı?
Ils viennent souvent ici?
Bu geliyorlar mı demek?
Ca veut dire qu'ils viennent?
Ben kızken olduğundan daha çabuk geliyorlar ama sanırım içleri hep aynıdır.
Ça va plus vite que de mon temps, mais le contenu reste le même.
- Buraya gelene kadar kapatmayalım. - Ama geliyorlar.
Attendez qu'ils soient là.
Başta mı gidiyorlar, arkadan mı geliyorlar görürsünüz.
Voir s'ils courent en tête, ou arrivent à la corde.
Bottello'lar mı geliyorlar? - Evet.
Les Bottelos viennent?
Acı çeken yitik ruhlara yardımcı olmaya çalışırdım. Geliyorlar.
Essayez de sauver les âmes en détresse.
Merak etme. Zamanım var, yürüyerek geliyorlar.
J'ai le temps, ils marchent.
Acil durum ekiplerini çağırdım. Çevik kuvvet kamyonları geliyorlar. Merhaba, Blackie.
Tom, les équipes spéciales sont là.
O karşı bayırların her adımını bombaladık hala geliyorlar.
On a arrosé chaque pouce des contre-pentes et ça tombe toujours.
Buraya mı geliyorlar?
Ils vont venir aussi?
Hangi yönden geliyorlar? Tepeden mi yoksa batıdan mı?
Viennent-ils des collines ou de l'Ouest?
Bulmaz mıyım? Hemen geliyorlar.
Les poules vont arriver!
Her yönden üstüme geliyorlar.
Ils m'attaquent de tous côtés.
Sanırım geliyorlar!
Je crois qu'ils arrivent!
Jocie ve babası mı? Senin partine mi geliyorlar? Elbette.
Jocie et son père... viendraient à une de vos fêtes?
- Çıkalım buradan, linç etmeye geliyorlar.
- Allez, sortons d'ici.
Korkarım otel tarafından geliyorlar.
Ils se dirigent vers votre hôtel.
İspanyollar, Napoli'den kuzeye ilerliyor, yardımımıza geliyorlar.
Les Espagnols nous viennent en aide depuis Naples.
- Bu tarafa mı geliyorlar? - Bilmiyoruz.
On ne sait pas.
- Tabii, biliyoruz. Bir Vulkan kanından geliyorlarsa, ki sanırım geliyorlar, bir saldırı zorunlu oluyor.
S'ils ont du sang vulcain en eux, et c'est probable, alors il faut impérativement attaquer.
Buraya konsere vermeye falan mı geliyorlar?
Vous nontez des opérettes?
Dostlarımız ne zaman geliyorlar?
- Quand viennent nos amis?
Size hatırlatayım, şatonun yeni sahipleri yarın geliyorlar.
Puis-je vous rappeler que les nouveaux propriétaires du château arrivera demain.
- Buraya mı geliyorlar?
Ils viennent ici?
Münih'ten geliyorlar. Bir komplo. Kaçtım.
C'est une conjuration...
Almanlar mı? Buraya mı geliyorlar?
Des Allemands?
Geliyorlar yahu. Hazırlanalım!
Ils arrivent!
Geceye kadar sayımız 10 bini bulacak, her kabileden geliyorlar.
Avant la nuit, nous serons dix mille. Des hommes de toutes les tribus.
- Benim adım George Caldwell. - İkisi bir araya geliyorlar, biraz esrar içiyorlar. Daha sonra biliyorsun ki, kamyonete atlayıp etraftaki hayvanları korkutuyorlar
Dès qu'ils fument un peu d'herbe, ils vont secouer les puces aux dindes!
Tanrım, geliyorlar.
- Mon Dieu, les voilà.
Lisa ve Benjy benimle eve geliyorlar.
Lisa et Benjy m'accompagneront au retour. Qu'est-ce que vous en dites?
Bu gece buraya Chiefs'ten adam seçmeye geliyorlar. Federal Ligin en zorlu takımı.
Ils sont venus ici ce soir pour dénicher les Chiefs, l'équipe la plus impitoyable de la ligue.
Savaşçılarımız birlikleri arasında temiz bir koridor açtı ama her yönden geliyorlar.
Nos chasseurs ont ouvert un couloir au milieu de leurs troupes, - ils avancent de tous les côtés.
Umurumda değil. - Kızlar geliyorlar!
Je m'en fiche.
Sahil güvenliği aradım, bizi almak için geliyorlar.
J'ai parlé avec le garde-côte, il devrait bientôt être là.
Kaptan, dümdüz üzerimize doğru geliyorlar ve birçok bomba yüklü uçağımız var, şu anda güvertede bekleyen.
Capitaine, ils avancent vers nous, et on a une force d'attaque armée sur le pont.
Tanrım geliyorlar!
Ils s'en viennent.
Şimdi de keskin kusmuklarım bağırsaklarımdan yukarı geliyorlar...
Now the jurpling slayjd agrocrustles Are slurping hagrilly up the axlegrurts... "
Şimdi de keskin kusmuklarım bağırsaklarımdan yukarı geliyorlar...
"... Et surrénalement me sporent De croiçantes epiquarômes...
Tatlım, hemen odadan çık, oraya geliyorlar.
Lonnie, dépêche-toi de sortir de là.
Beni duymazdan mı geliyorlar ne?
Ils sont bouchés ou quoi?
ULAKSAM... Buraya mı geliyorlar?
Ils viennent ici?