Getirin onları traduction Français
249 traduction parallèle
Hadi getirin onları. Onları açığa getirin.
Ils n'utiliseront pas le gaz nous avons des otages.
- Getirin onları.
Amenez-les.
Getirin onları.
Amenez-les.
Pekala, getirin onları.
D'accord, fais-les entrer.
Yanlış Solaris'le uğraşıyormuşuz. Yukarı getirin onları.
Nous avons attaqué le mauvais Solaris!
Buraya getirin onları! Çabuk!
Par ici!
Getirin onları.
Allez les chercher.
Getirin onları! Pike'ı getirin ve zengin olun.
Attrapez-les, ramenez Pike et vous serez riches.
Muhafızlar, getirin onları!
Gardes, emmenez-les.
Getirin onları buraya.
Amenez-les ici!
Getirin onları, kızlar.
Allez-y les filles.
Bütün oyun tanklarını üstlerine gönderin. Getirin onları!
Envoie tous les chars de jeux dans la grille!
Naturalizasyon - 155, karşı oy - 154. Getirin onları.
La naturalisation est adoptée pour une voix, 155 contre 154.
Buraya getirin onları.
Apportez-les-moi.
Bana getirin onları!
Amenez-les moi!
Bana getirin onları!
Amenez-les!
"Çocuklar, bunu yapanlar Şifa Gösterisindeki o iki adam." "Onları buraya getirin."
Les gars, c'est ces deux gaillards du spectacle, ramenez les ici.
Onları şimdi buraya getirin.
Pourriez-vous venir les prendre?
Siz gidip onları getirin Bay DePinna. Ben de paletle fırçaları bulayım.
Montez-les, je vais sortir ma palette et mes pinceaux.
- Onları yukarı getirin çocuklar.
- Emmenez-les en haut.
- Onları buraya getirin.
- Amenez-les.
Bu sana işini rahatça tamamlamak için zaman tanır Vaiz. Onları geri getirin.
Ramenez-le.
Pekala çocuklar onları getirin. Haydi, Teğmen. Gidelim Doktor.
Allez, emmenez-les.
- Patenlerimi geri getirin! - Onları yemeyecek.
Mes patins!
Onları çözüp, buraya yanıma getirin.
Délivrez-les et menez-les... vers moi.
Sadece onları biraraya getirin ve planı onlara düzgün anlatın.
Réunissez-les, et allez droit au but.
Onları da getirin.
Ils viennent avec nous.
Onları buraya getirin!
Fourrez-les là.
Onları bana getirin.
Apportez-les-moi.
Onları çözüp bana getirin.
Amenez-les-moi.
Gidip onları getirin!
Allez-y, ramenez-les moi!
Onları buraya getirin.
Apportez-les ici.
Her sıranın en önündeki, onları benim masama getirin, lütfen.
Le premier de chaque rangée me les remettra.
İpini çözün ve onları bana getirin.
Détachez-la et amenez-les-moi.
Yarın onları yemeğe getirin.
Passez prendre le thé demain.
- Onları buraya getirin.
- Par ici.
Haydi, onları buraya getirin!
Faites-les passer!
- Beş tutsak çıkarın ve onları buraya getirin.
Sortez 5 otages et amenez les ici.
Onları bu tarafa getirin.
Trainez les ici.
- Hemen şimdi. Onları bir araya getirin ve köprüyü zorlamaya devam edin.
- Continuez d'avancer vers le pont.
Planları buluncaya kadar her yeri arayın yarbay! Yolcuları da bana getirin! Onları canlı istiyorum!
Fouillez cet engin, retrouvez les plans... et amenez-moi les passagers...
Tamam, haydi gelin. Onları da buraya getirin.
Allez, on les aborde.
Onları atlardan indirin ve bana getirin.
Faites-les descendre de cheval Amenez-les-moi
Onları ekrana getirin.
Mettez-les sur écran.
Işınlama odası, dış görev ekibine kilitlenin. Onları geri getirin.
Téléportation, ramenez l'équipe d'exploration.
Onları bulursanız, cesetlerini getirin.
Si vous les trouvez, ramenez-moi leur cadavre.
Getirin onları! Doğru!
Arrêtez ces fuyards!
"Mutsuz olanı, yavaşı, çirkini, araba sürmeyi bilmeyeni otobana düzgün giremeyeni, şeridinde sabit kalamayanı sinyal vermeyeni, paralel park yapamayanı hapşıranları, doldurulmuşları, tıkanmışları yazısı kötü olanları, aramalarınıza cevap vermeyenleri, kepeklileri dişlerinin arasında yemek kalıntısı olanları, az güvenilecekleri bir yeri tıraş etmeyi unutanları bize getirin." Bir diğer deyişle işlevsiz insanları, sakatları bir şekilde vagona tıkıştırabilirseniz bize yollayın, biz istiyoruz onları.
ceux qui ne savent pas se garer, ceux qui éternuent, les boulimiques, les estropiés, ceux qui écrivent mal, ceux qui ont des pellicules, qui ne se brossent pas les dents, les mauvais payeurs, les ruinés, les mal rasés... En d'autres termes, tous les anormaux, tous les ratés que vous pouvez entasser dans un train à bestiaux, envoyez-les-nous.
- Bunları istemediğimi söyle onlara. - Onları içeri getirin.
- Dites-leur que je n'en veux pas.
Pekâlâ, onları içeri getirin.
Très bien, apportez-les.
Getirin onları.
Amenez-les!
onları 229
onların 83
onları seviyorum 37
onları tanımıyorum 26
onları istemiyorum 21
onları buraya getir 21
onları gördüm 114
onları göremiyorum 34
onları öldüreceğim 28
onları takip et 20
onların 83
onları seviyorum 37
onları tanımıyorum 26
onları istemiyorum 21
onları buraya getir 21
onları gördüm 114
onları göremiyorum 34
onları öldüreceğim 28
onları takip et 20
onları görüyorum 24
onları tanıyorum 29
onları yakaladım 20
onları bırak 18
onları duydum 18
onları rahat bırak 26
onları bana ver 22
onları canlı istiyorum 17
onları yakalayacağız 19
onları gördün mü 53
onları tanıyorum 29
onları yakaladım 20
onları bırak 18
onları duydum 18
onları rahat bırak 26
onları bana ver 22
onları canlı istiyorum 17
onları yakalayacağız 19
onları gördün mü 53