Gittin mi traduction Français
2,647 traduction parallèle
Affedersin ama Breadstix'e hiç gittin mi?
T'es déjà allée au Breadstix?
Hiç Phoenix'e gittin mi?
T'as déjà vu Phoenix?
Jean'i görmeye gittin mi?
- T'es allée voir Jean?
Üstüne gittin mi? Gerçekten mi?
T'as été gentil avec elle?
- Oraya karınla gittin mi?
- Vous y êtes allé avec votre femme?
İnsanlara böyle yalvarmayı öğrenmek için işletme okuluna falan gittin mi?
T'as fait une école de commerce pour te vendre comme ça?
- Ormandaki harabeye gittin mi hiç?
Tu es déjà descendu dans les ruines?
- Hiç gittin mi? - Hayır.
Vous connaissez?
Sence burada yaptıklarımızdan sonra senin deyişinle daha kötüye gittin mi?
Le travail que nous avons effectué a-t-il aggravé votre cas?
Rıhtımın yanındaki yeni açılan dondurmacıya hiç gittin mi?
Vous êtes déjà allé prendre une glace au bord de mer?
- Bugün okula gittin mi?
Tu es allé au lycée aujourd'hui?
- Hiç İrlanda'ya gittin mi? - Dur! Kızla neler oldu?
T'as déjà été en Irlande?
İndirimden faydalanmak için hiç Kanada'ya gittin mi?
Déjà été au Canada pour les tarifs réduits?
Seminere gittin mi?
Est-ce que tu as un psychologue?
Zürih'e gittin mi hiç?
Êtes-vous déjà allée à Zurich?
Son zamanlarda süzülen kartal kumarhanesine gittin mi hiç?
Tu as été à l'Eagle Casino dernièrement?
Oraya hiç gittin mi Sarah?
Y êtes-vous allée, Sara?
Bugün hiç ofisine gittin mi?
Vous l'avez vu aujourd'hui?
- Daha önce hiçbir maça gittin mi? - Hayır, gitmedim.
- Tu es déjà allé à un match pro?
Derek'le hiç balığa gittin mi?
Tu es déjà allée pêcher avec Derek?
Doktora gittin mi?
Tu as vu le docteur?
Gittin mi peki?
Et finalement?
Ha Ni! Hiç Han nehrine gittin mi?
es-tu allée voir la rivière Han avant?
Koridora çıktığında ayağın boyutlar arası bir portala takıldı ve 5000 yıl geleceğe gittin sonra oradaki gelişmiş teknolojiden faydalanarak bir zaman makinesi inşa ettin ve şimdi geri dönerek telepati yoluyla uçan yunuslar tarafından kontrol edilen bir fikir evinde çalışmamız için bizi 7010 yılına götürmeye mi geldin?
{ \ pos ( 192,205 ) } Tu as franchi un portail interdimensionnel { \ pos ( 192,205 ) } qui t'a propulsé 5 000 ans dans le futur. { \ pos ( 192,205 ) } Avec le savoir de l'époque, tu as créé une machine temporelle.
İki kere mi gittin?
Tu es venu ici deux fois?
Yüzmeye mi gittin?
Piscine?
Eski erkek arkadaşlarını tekrar görmeye gittin değil mi?
Vous avez revu d'anciens petits amis?
Markete mi gittin?
Tu es passée à l'épicerie?
Sen de gittin kızımı elledin, öyle mi?
Est c'est pour ça que tu as touché la gamine, hein?
Üniversiteye gittin mi?
Vous alliez en fac?
Sen ne yaptın? Gittin mi?
Et t'es partie?
Yaralandığın da hastaneye gittin, değil mi?
Tu t'es occupé d'elle quand elle était blessée, hein?
Hiç gittin mi?
Tu connais?
Ben hastanedeyken birkaç kez evime mi gittin?
Tu es passé chez moi 2-3 fois quand j'étais alité?
Onunla öylece eve mi gittin?
Et tu l'as amenée chez toi?
Gerçekten bunu almak için mi gittin?
Est-ce qu'elle vend vraiment son corps?
Seminere gitmediğine göre, hipnoz tedavisine mi gittin yoksa?
Si ce n'était pas un psychologue, alors... un hypnothérapeute?
Yoksa, yunuslarla yüzmeye mi gittin?
Ou alors dis-moi, tu as été nagé avec des dauphins?
Hayır, fizik tedavi zırvasına başlıyordum. Doğru mu duydum? Ben hastanedeyken birkaç kez evime mi gittin?
Non, je faisais la kiné à la con.
Cehenneme mi gittin?
Tu es allé en enfer?
Tamam, şey yaptın... İşten çıktın, eve gittin ve esrarlı sigara kullandın, değil mi?
Par exemple, tu rentres chez toi et tu fumes un joint?
Yangına körükle mi gittin yani?
C'est jeter de l'huile sur le feu.
- Dün gece eve gittin mi?
- Une onzaine.
Haber vermeden Lepke'ye mi gittin?
- Tu as vu Lepke dans mon dos?
- Onun için mi müzeye gittin?
Je l'ai entendu parler du vol du coeur du shogun au téléphone. D'où ta venue au musée?
Oraya gittin mi?
- Non.
Peki, belediye binasına Anslinger seni yakalamadan sen onu yakayalasın diye gittin, değil mi?
Vous étiez à la mairie pour trouver Anslinger avant qu'il vous trouve?
- Hastaneye mi gittin?
Tu as été à l'hôpital royal?
Dur bir dakika senfoniye dinlemeye mi gittin?
- Tu es allé à un concert classique?
R'Lyeh'ın Kabus Şehri'ne mi gittin?
Tu as été à R'lyeh, la cité du cauchemar?
Baksana... Evlilik görüşmesine mi gittin?
J'ai entendu dire que tu étais allé à un rendez-vous arrangé.