Gücenmek yok traduction Français
61 traduction parallèle
- Gücenmek yok?
Sans rancune?
- Gücenmek yok.
- Sans rancune.
Yırtıp at, Mark, gücenmek yok.
Déchirez-la, et pas de rancune.
Gücenmek yok, tamam mı?
Tout est oublié.
Gücenmek yok şerif.
Sans vous offenser.
Gücenmek yok.
Sans rancune.
Gücenmek yok?
Sans rancune?
Tamam mı? Gücenmek yok.
Sans rancune?
Şu eski Budist deyişini bilir misin, "Acı nehrinin kaynağını ara - ki bu sensin." Gücenmek yok.
Bouddha dit "Cherchez la source dans le fleuve de la douleur"... et c'est vous - sans vouloirvous vexer.
Gücenmek yok.
Sans rancune?
Gücenmek yok tatlım, ama gerçekten insan değil onlar.
Navrée mais ils ne sont pas humains.
- Hanuman... gücenmek yok. Görüyorsun, Zeyna ve ben Tanrılar'ın bizi kurtarması için etrafta beklemeye alışkın değiliz.
Ne le prends pas mal, mais Xena et moi, on n'attend pas que les dieux nous sauvent.
- Gücenmek yok değil mi?
- Sans rancune?
Gücenmek yok. Belki ne konuştuğumu bile anlamadınız.
Vous devez même pas savoir ce que c'est.
Gücenmek yok.
Je ne veux pas t'offenser.
- Gücenmek yok, ama...
- Ne vous vexez pas, mais...
Gücenmek yok.
Sans exception.
Ama o, gücenmek yok ama, o senden daha korkutucu.
Vous êtes un gars bien, mais lui c'est un... eh bien sans vous offenser il est plus terrifiant que vous
Birbirimize karşı açığız. Gücenmek yok.
Pas de ressentiments, on en a parlé.
Gücenmek yok.
Sans vouloir t'offenser.
Gücenmek yok, Doktor, fakat normal koşullar altında... Yıldız Filosu'nda dört yıllık eğitimle... deneyim kazanmadan senin buraya girmene izin vermezdim.
Sans vouloir vous offenser, Doc, en de normales circonstances, je ne vous laisserais pas ici sans 4 ans d'expérience dans Starfleet.
"Gücenmek yok" dedi.
Il avait dit : "Sans rancune."
- Gücenmek yok.
- Le prends pas mal.
Gücenmek yok, tamam mı?
Sans vouloir t'offenser, d'accord?
Darılmak ya da gücenmek yok.
Pas de regrets, ni de remords.
Gücenmek yok?
D'accord?
Yani, gücenmek yok ama... senden ayrıldığımdan beri hayatım on kat daha iyi oldu.
Sans blague... ma vie est dix fois meilleure depuis ton départ.
Sadece kadınların meslek olarak silah taşımalarını ve tutsak almalarını anlamıyorum. Gücenmek yok.
Je ne comprends pas ces nanas qui veulent gagner leur vie en portant des fusils et faisant des prisonniers, sans vouloir t'offenser.
Gücenmek yok ama hatırlamak istemediği bir şeylerden kurtulmuştur belki.
Désolé, mais elle a pas envie qu'on lui rappelle ces choses, tu vois.
Gücenmek yok,... ama iş polis öldürmeye gelince,... çeteciler çok ortak bir zemin bulabilirler.
Ne le prenez pas mal, mais quand il faut tuer un flic, les meneurs de gang trouvent souvent des intérêts communs.
Gücenmek yok, Peder.
Le prenez pas mal... mon Père.
Gücenmek yok.
Rien de personnel.
Gücenmek yok... Ve memur Katzman
Non, pas vous, un certain Katzman.
Gücenmek yok, Ama Pam, senin ne kadar harika olduğunun farkında değil.
Sans vouloir t'offenser, est-ce que Pam sait à quel point tu es craquant?
Sana asılmazsam gücenmek yok.
Même si je ne vous drague pas.
- Gücenmek yok, tamam mı, Ivan? - Hayır, yok. Tabii ki olmaz.
Sans rancune, Ivan?
Gücenmek yok.
Sans vouloir vous offenser.
Geppina, seni tanırım ama gücenmek yok, bayan...
Vous, je vous connais, mais elle... sans vous offenser.
Gücenmek yok, tamam mı?
Sans rancune, hein?
Gücenmek yok, ama ben kişisel alışveriş işinin avukatın parasını karşılayacağını sanmıyorum.
Ne t'offense pas, mais je ne pense pas que des conseillers personnels puissent s'offrir un avocat spécialisé dans les affaires pénales.
Gücenmek yok dostum.
Sans rancune, mon pote.
Gücenmek yok ama ben sana oklarını bile diyor muyum?
Sans vouloir te vexer. Est-ce que je te dis comment aiguiser tes flèches?
- Gücenmek yok.
- Pas de malaise entre nous.
Darılmak gücenmek yok.
Ca n'a rien de personnel.
Gücenmek yok.
Ne faites pas de bêtises!
Gücenmek yok.
Ne le prenez pas mal.
Gücenmek yok, değil mi birader?
Sans rancunes, frérot.
Darılmak gücenmek yok.
C'est cool.
- Hayır, gücenmek yok. - Tamam.
Sans rancune.
Gücenmek falan yok ama kabullenelim. Benden çok yaşlısın.
Sans te vexer, tu es bien plus vieille que moi.
Gücenmek yok.
Ne le prends pas mal.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65