Hala anlamıyorum traduction Français
322 traduction parallèle
Bay Bellek. - Hala anlamıyorum. - Anlamıyor musun?
L'information est mémorisée dans sa tête!
Johnnie, hala anlamıyorum.
Je ne comprends toujours pas.
Neden bütün bu yolu ona bakmak için gitmemiz gerektiğini hala anlamıyorum.
Je ne comprends pas pourquoi il faut y aller.
Hala anlamıyorum.
Je ne comprends toujours pas... Vous et Albert...
Eke'ni sana neden tekne kiraladığını bile hala anlamıyorum.
Je ne comprends pas pourquoi Eke lui a loué son bateau.
Hala anlamıyorum.
Je ne comprends toujours pas.
Hala anlamıyorum.
De quoi parlez-vous?
- Hala anlamıyorum.
Je ne comprends pas plus.
Hala anlamıyorum. Bütün gösteriyi buraya getirdiğinizi mi söylemek istiyorsun?
Je ne comprends pas, vous avez amene tout votre spectacle?
Senin hala anlamıyorum, biliyor musun?
Dis... dis, tu sais que j't'ai pas encore compris?
Hala anlamıyorum.
Je n'arrive toujours pas à comprendre.
Hala anlamıyorum.
Je ne comprends pas.
Bana ne oldu hala anlamıyorum.
Je ne sais toujours pas comment c'est arrivé.
- Sizi hala anlamıyorum efendim.
- Je ne vous suis toujours pas.
Hala anlamıyorum.
Mais je ne comprends toujours pas.
Beni niye bıraktığını hala anlamıyorum.
Je ne sais toujours pas pourquoi elle m'a quitté.
Nasıl olduğunu hala anlamıyorum.
Je ne comprends pas pourquoi.
- Hala anlamıyorum.
- Je ne comprends toujours pas.
Sizi hala anlamıyorum, Komiser.
Je ne vous comprends toujours pas.
Üçüncüyü neden beynime sıkmadığını hala anlamıyorum.
Je comprends pas qu'il m'en ait pas tiré une troisième dans la tête.
Hala anlamıyorum. Sesli alarm sistemi, kraliçe arıyla ona meydan okuyan genç kraliçe arının arasındaki düetin tıpkısını çıkarıyor.
Le système d'alarme reproduit accidentellement le dialogue... de la reine régnante et de sa jeune rivale.
Hala anlamıyorum, bu nasıl olabilir
Je ne comprends toujours pas comment c'est arrivé.
- Ayrıca bu acele neden hala anlamıyorum.
- Mais je n'en vois pas la nécessité.
Seninle neden gelemediğimi hala anlamıyorum.
II n'y a aucune raison pour que je n'aille pas avec toi.
Söze karışmak istemem ama niçin son on yıl denizde olan bir kişiyi ise aldığımızı hala anlamıyorum.
Je ne suis pas là pour parler défense. Je me demande bien pourquoi on a engagé un gars qui a passé dix ans sur l'eau.
Korkarım hala anlamıyorum efendim.
Je ne vous suis pas très bien.
Hala anlamıyorum.
- Je ne comprends pas! Tu es allé là-bas avec 500 $.
Hoş biri ama hala kendisini anlamıyorum
Gentil, mais je ne le comprends toujours pas.
Hala neden buraya gelmek istediğini anlamıyorum.
Pourquoi as-tu insisté pour venir ici?
Bay Norman Maine'in hala sinemada olmasını hiç anlamıyorum.
Et c'est un miracle que M. Maine fasse encore des films.
Albay, hala güneylilerin savaşı nasıl kaybettiklerini anlamıyorum.
Colonel, je comprends pas comment le Sud a pu perdre.
Ben hala biri nasıl onun suçsuz olduğunu düşünebilir anlamıyorum.
On ne peut tout de même pas Ie croire innocent.
Donanma seni neden hala kaptan yapmadı, anlamıyorum.
Ware aurait dû être promu.
Nasıl kaybettiğimizi hala anlamıyorum.
Comment a-t-on pu la perdre?
Hala lafı nereye getirmeye çalıştığını anlamıyorum.
Je ne comprends pas.
Neden burası hala açık anlamıyorum?
Pourquoi c'est encore ouvert, ici?
Hala neden bahsettiğini anlamıyorum.
Je ne comprends toujours pas.
Ben hala o uçurtmaya nasıl bindiğini anlamıyorum.
Je ne comprends pas comment tu as fini dans les airs.
Bunca zaman sonra bile hala Hamamatsu'da o iki kadını niçin öldürdüğünü anlamıyorum.
J'en suis sûr. Elle le savait aussi.
Argodan o kadar bihabersiniz ki, kıçınız nasıl hala yerinde duruyor, anlamıyorum!
Le téléphone garçon! Y'en a je vous jure, tellement à côté de leurs pompes, qu'on s'étonne encore qu'ils puissent marcher.
Hala kimin yapmış olabileceğini... anlamıyorum.
Je ne vois vraiment pas.
O adama neden böyle bir iyilik yapmam gerektiğini anlayamıyorum. Ayrıca onda ne bulduğunu da hala anlamış değilim.
Je ne vois pas pourquoi on lui ferait cette faveur.
Hala dokunuşlarını hissetmeme rağmen, bunu ona nasıl yaptım anlamıyorum?
Pourquoi lui ai-je fait ça? Il me touchait encore il y a peu.
Evet ama, hala nasıl olduğunu anlamıyorum.
Ouais, mais je comprends toujours pas comment.
- Ama ben hala bana neler olduğunu anlamıyorum.
- Je ne comprends toujours pas.
Karnas'ın sizin hala nasıl... ulaşılabilir olduğunuzu bildiğini anlamıyorum. - Hala hayatta demek istediniz sanırım?
Ils veulent quelque chose, quelque chose de si grande valeur qu'ils craignent que nous refusions de nous en séparer.
Don, ben hala nereye ulaşmak istediğini anlamıyorum.
Je ne vois toujours pas oû tu veux en venir.
Hala neden o aptal kitaba bakıyoruz anlamıyorum.
Nous perdons notre temps avec ce livre.
Hala ne olduğunu anlamıyorum.
- Qu'est-ce qui s'est passé?
Ben... Ben hala bunların Lorenzo'ya neden bu kadar zararlı olduğunu anlamıyorum. - Neden bu kadar zararlılar?
Je ne comprends toujours pas pourquoi elles sont si nocives à Lorenzo... pourquoi elles détruisent son cerveau.
Nereye gidiyoruz anlamıyorum... Ne diye hala uğraşıyoruz?
Je ne pige ni où on va... ni pourquoi on se casse le cul.
anlamıyorum 2163
hala burada mısın 70
hâlâ burada mısın 33
hala burada 31
hâlâ burada 19
hala öyle 37
hâlâ öyle 16
hala orada mısın 64
hâlâ orada mısın 16
hala orada 41
hala burada mısın 70
hâlâ burada mısın 33
hala burada 31
hâlâ burada 19
hala öyle 37
hâlâ öyle 16
hala orada mısın 64
hâlâ orada mısın 16
hala orada 41
hâlâ orada 24
hala inanamıyorum 23
hâlâ inanamıyorum 19
hala yaşıyor 66
hâlâ yaşıyor 23
hala buradayım 54
hâlâ buradayım 18
hala uyuyor 27
hala hayatta 27
hala kızgın mısın 16
hala inanamıyorum 23
hâlâ inanamıyorum 19
hala yaşıyor 66
hâlâ yaşıyor 23
hala buradayım 54
hâlâ buradayım 18
hala uyuyor 27
hala hayatta 27
hala kızgın mısın 16