English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Hatırlamaya çalış

Hatırlamaya çalış traduction Français

710 traduction parallèle
Hatırlamaya çalışın, Helen!
Tentez de vous souvenir.
Egbert, sana bunları anlatmak için hatırlamaya çalışıyordum.
Oh, Egbert, c'est ce que j'essayais de me rappeler de te dire.
Ve hatırlamaya çalış, bana bir şey olacak olursa hep böyle korkutucu çirkinlikte olacaksın.
Souvenez-vous bien : s'il m'arrivait quelque chose, vous resteriez le monstre hideux que vous êtes.
Bir şeyler hatırlamaya çalışıyorum.
J'essaie.
Hatırlamaya çalış, Katherine.
Essayez de vous souvenir.
Hatırlamaya çalışırım.
J'en prends note.
Hatırlamaya çalışıyorum.
J'essaie de me souvenir.
Yıllar önce yazılmış olabilir. Eğer bana biraz zaman verirsen, hatırlamaya çalışırım.
Laissez-moi le temps de réfléchir.
Lütfen hatırlamaya çalış.
Souviens-toi!
Beni hatırlamıyor musun? Hatırlamaya çalış, David.
Tu te souviens de moi?
O zaman buradan başlayalım. Adımlarınızı yeniden hatırlamaya çalışın.
Tâchons de retracer votre itinéraire.
Hatırlamaya çalışırım.
Je m'en souviendrai.
Benzer bir rüya hatırlamaya çalışıyorum. Nasıl anlatsam!
Essayer de se remémorer un rêve, c'est comme...
Beni iyi bir şekilde hatırlamaya çalış sevgili Gladys,
Souvenez-vous de moi sans amertume, chère Gladys.
Hatırlamaya çalış, çocukluğuna geri dön.
Essayez de vous souvenir. Laissez votre esprit vous ramener à votre enfance.
- Hatırlamaya çalış.
- Essayez de vous souvenir.
Hatırlamaya çalış.
Essayez de vous souvenir.
Edwardes olduğunu düşündüğün ilk anı hatırlamaya çalış.
Rappelez-vous du premier moment où vous vous êtes pris pour Edwardes.
- Devam et, ayrıntıları hatırlamaya çalış ne kadar saçma olursa o kadar işimize yarayacaktır.
Continuez et essayez de vous souvenir des détails. Plus ils seront tordus, mieux ce sera, d'un point de vue scientifique.
Edwardes düşmeden önce neler olduğunu hatırlamaya çalış.
Rappelez-vous ce qui s'est passé avant qu'Edwardes ne tombe.
Daha bir sürü şey söylemişti. Hatırlamaya çalışıyordum.
J'essaye de me souvenir de tout ce qu'elle m'a dit.
Bu gece orada göreceğin insanların isimlerini hatırlamaya çalış.
Retenez les noms des gens que vous rencontrez ce soir.
Tanık kürsüsünde öterken bunu hatırlamaya çalışırım.
J'essaierai de m'en souvenir quand je témoignerai.
- Ben başka bir şeyi hatırlamaya çalışıyorum.
- J'essaie de me souvenir d'autre chose.
Hatırlamaya çalıştığım her şey daha önce yaşanmış olmalı. Thor, yaşananları gayet açık ve net olarak hatırlıyorum.
En essayant de reconstruire ce qui s'est passé, tout me revient.
Ne zaman hatırlamaya çalışsam, herşey birbirine karışıyor.
Je mélange tout quand j'y pense.
- Hayır, efendim. Bazen hatırlamaya çalışıyorum ama ne bileyim.
Parfois, j'essaie d'y penser... et je ne sais pas.
Biraz daha hatırlamaya çalış.
Dites-nous-en un peu plus.
Ne olduğunu hatırlamaya çalış!
- Quoi? Dis-moi ce que tu as perdu!
Hangisinin o olduğunu hatırlamaya çalışıyordum.
À en croire Kay...
- Tamam. Benim suçlu olduğuma inanmana ramak kaldığını hatırlamaya çalış.
Rappelle-toi que tu as failli me croire coupable.
Hatırlamaya çalışırım.
Je vais y réfléchir.
- Elbette. Rienzi'nin, Sally'nin odasına o üç haydudu götürmeni istediği zamanki sözlerini harfi harfine hatırlamaya çalış.
En quels termes Rienzi a-t-il exigé que vous conduisiez ses tueurs chez Sally?
Hatırlamaya çalışıyorum.
J'étais en train d'y réfléchir.
Yaşamından küçük bir parça hatırlamaya çalış, bu sana yardımcı olur.
Cela aide.
Bahsettiği yaralıyı hatırlamaya çalışıyorum.
 J'essaie de me souvenir
Eğer sözlerim bir bilim adamından çok bir bankerinkine benziyorsa, hatırlamaya çalışın, bu bizimki gibi bir enstitünün devamı için.
Je parle en banquier plutôt qu'en scientifique car le fonctionnement de l'institut revient cher.
Anahtarı ne zaman çantaya koyduğunu hatırlamaya çalışıyor.
Il se demande quand il a mis la clé dedans.
Bir rüya gördüm Hatırlamaya çalışıyorum.
J'essayais de me souvenir d'un rêve.
Sana nasıl aşık olduğumu hatırlamaya çalışıyordum.
J'essayais de me rappeler comment j'avais pu t'aimer.
Lütfen adını hatırlamaya çalışın.
Essayez de vous rappeler son nom.
Bir şeyler hatırlamaya çalışıyor.
Il essaie de se souvenir de quelque chose.
Ölü olmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlamaya çalışıyor.
Il essaie de se souvenir de ce qu'on ressent quand on est mort.
Şimdi bir yerlere varıyoruz işte Hatırlamaya çalış.
Là, nous sommes d'accord. Souvenez-vous...
Evet, gelecek sefere hatırlamaya çalışırız.
On tâchera de faire mieux demain.
Hatırlamaya çalış!
Rappelle-toi.
Arkadaşım sözlerini hatırlamaya çalışırken ben sizi eğlendireyim.
Pendant qu'il essaie de retrouver les paroles, je vais jongler.
Sen, nasıl böyle bir hata yapabilirsin? Lütfen hatırlamaya çalış. Oradaydım.
Freddy, vous m'avez apporté un paquet de cigarettes.
Hatırlamaya çalışın Yargıç Brisson.
Réfléchissez, juge Brisson.
İşte bu yüzden onun, çalmaktan ziyade çalınmış olması daha cesaret kırıcı olduğundan hatırlamaya değer, değil mi?
C'est pourquoi il est plus déprimant d'être le voleur que le volé.
Mose, hatırlamaya çalış.
Rappelle-toi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]