English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Hemen şurada

Hemen şurada traduction Français

789 traduction parallèle
Hemen şurada efendim.
Juste là, monsieur.
İskele hemen şurada Dan.
Le quai est par là, Dan.
Gemi hemen şurada.
Le bateau est là.
Hemen şurada.
Juste là derrière.
- Hemen şurada. lşıkları gördünüz mü?
- Juste là. Vous voyez les lumières?
Hemen şurada.
Ici.
Odası hemen şurada.
- Voilà sa chambre.
Şurada oldukça modern apartmanlarımız var. Hemen şurada oldukça fiyakalı bir gece kulübü. Burada ise iş arayan adamlar.
Ici, nous avons des immeubles chics, là, un night-club à la mode et ici, ils meurent de faim.
Bayan, odası hemen şurada, "büro" yazan yerde.
Son bureau est là-bas, où c'est écrit "Bureau".
Tatlım, hemen şurada Mary Glenbrook var.
Mary Glenbrook est là-bas.
Bay Skinner'ın ofisi hemen şurada.
Le bureau de M. Skinner est juste là. Oui, juste là.
- Elbette, hemen şurada.
- Bien sûr. Il est là.
Araba hemen şurada.
La voiture est là.
Hemen şurada, dur biraz!
J'ai mes papiers!
- Hemen şurada bir sürü taksi var.
- Il y en a plein là-bas.
Dün gece yaptığımız alışveriş listesine ekleme yapmak istiyorum. Hemen şurada.
Je voudrais ajouter quelque chose à la liste des courses d'hier soir.
- Hemen şurada.
- La voilà.
Hemen şurada sokakta duruyor.
Elle est là dans la rue.
Hemen şurada...
L'écoute pas. Salut, Georges.
- Hemen şurada. 15 liret.
- Là-bas, c'est 15 lires.
Eve götür beni. Araba hemen şurada.
La voiture est là.
- Evet, hemen şurada.
Oui, en voici.
O adam hemen şurada masanın ardında oturuyordu.
Il était assis derrière ce bureau.
- Otel hemen şurada.
- L'hôtel est là-bas.
- Hemen şurada.
- C'est là-bas.
Mach-chan sağda. Fujiko hemen şurada.
À droite de la maîtresse, il y a Mâchan et là, c'est Fujiko.
Hemen şurada.
Il est par là. Merci.
Burada, araba işte hemen şurada, bagajın anahtarı da işte burda.
La voiture là-bas. C'est la clé du coffre.
- Benimki hemen şurada.
- La mienne est ici.
Yatak odası da hemen şurada.
La chambre a coucher est la.
Yakınlarda oturuyorum. Hemen şurada.
J'habite à côté, là.
Hemen şurada işte.
C'est ici
İyi, evim hemen şurada.
Bien, j'habite au-dessus.
Otel hemen şurada hanımefendi.
L'hôtel est juste là, madame.
Hemen şurada.
Là.
Hemen şurada park etti.
Garée juste derrière vous.
Hemen şurada, sürahini de al.
On ne sait jamais. Essayez.
Benim arabam hemen şurada.
Ma voiture vous attend.
Sen yaşlanırsın, ben yaşlanırım burada otururuz ikimiz yeriz, içeriz pantalonlarımızın üst düğmelerini açarız şöyle bir kestiririz hemen şurada, yan yana, ufak bir şekerleme.
Vous vieillirez, je vieillirai... On sera assis là, tous les deux. On mangera, on boira...
Hemen şurada bir yol var gibi.
Il devrait y avoir un passage par-là.
Benimki hemen şurada.
La mienne est ici.
Hemen şurada oturuyor.
Il est assis là-bas.
Bayan Peterson, sizin sandalyeniz hemen şurada.
Miss Peterson, votre siège est là.
Hemen şurada.
Juste devant.
Park da hemen şurada.
Le Luna Park!
- Hemen şurada tatlım.
Juste là.
İçecekler hemen şurada.
Par là.
O şurada yerde yatıyor, senin hemen önünde. Mavi gözleri vardı. nasıI sana baktığını hissediyor musun?
Elle est par terre au sol, tu sens ses yeux bleus qui te fixent?
Hemen eşarbımı bağlayıp geleceğim. Şurada bir ayna var.
Je mets mon foulard devant la glace.
Hemen şurada.
C'est par ici.
Yo hayır, banyo şurada, odanın hemen yanında.
La salle de bains est là.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]