Hiç düşündün mü traduction Français
2,331 traduction parallèle
Hiç böyle düşünmeyi bırakıp da, onun belki de, evet belki de bu adama insanları kurtardığı için aşık olduğunu hiç düşündün mü?
T'as jamais pensé que, peut-être elle est tombée amoureuse car il sauve des gens?
Tartıştığımız konu hakkında hiç düşündün mü?
Tu as réfléchi à notre discussion?
Hiç düşündün mü derken yeniden gözden geçirdin mi diye soruyorsan hayır.
"Réfléchi" veut dire changer d'avis? Non.
Marie- - Bunu hiç düşündün mü Walt?
Ça t'arrive d'y penser, Walt?
Onun başına ne işler açtığını hiç düşündün mü?
Ça t'arrive de penser à tout ce que tu lui as infligé? Arrête.
Acaba, onların senin ilgini çekmelerini bekliyor olabileceklerini hiç düşündün mü?
Tu n'as jamais pensé qu'elles attendent peut-être que tu les remarques?
Bunu hiç düşündün mü?
Y as-tu déjà pensé?
Bunu hiç düşündün mü?
Tu y as songé?
Ondan uzaktayken Booth'u hiç düşündün mü?
As-tu seulement pensé à Booth pendant ton absence?
Grayson, benimle sevişirken eski karını hiç düşündün mü?
Grayson, ça t'arrive de penser à ton ex, quand on fait l'amour?
Homer, bu kuşu yarıştırmayı hiç düşündün mü?
" Ketel One, Ketel One, Ketel One.
Gelininden kitabı okumak için izin almayı hiç düşündün mü?
Avez-vous demandé à votre bru si vous pouviez le lire?
Acaba, Julia'nın bu hapları kullanmasının sebebinin oğlun ve gelininin bir daha çocuk yapmamaya karar vermesi olabileceğini hiç düşündün mü?
Et serait-il possible que Julia prenne la pilule parce qu'elle et votre fils l'ont décidé, pour ne pas avoir d'enfant?
Bunun pek doğru olmadığı konusunda hiç düşündün mü?
Sa vision peut-elle être biaisée?
Tekrar biriyle çıkmayı hiç düşündün mü?
Avez-vous envisagé de fréquenter quelqu'un?
Senin evin harika ama burada da kalabileceğimizi hiç düşündün mü?
Écoute, ta maison est splendide, mais tu crois qu'on pourrait dormir une nuit là-bas?
Eleman almayı hiç düşündün mü?
Vous n'avez donc jamais songé à prendre vos responsabilités?
Eğer evine geri dönmeseydin sana ne olacağını hiç düşündün mü, Shawn?
Que crois-tu que tu ferais si t'étais pas rentré?
Bunu hiç düşündün mü?
Déjà pensé à ça?
Lassie, onun da bir kurban olabileceği ihtimalini hiç düşündün mü?
Vous croyez qu'elle vient voir Justin Bieber? Avez-vous envisagé qu'elle soit la victime?
Belki seni giydiriyordur. Bunu hiç düşündün mü?
Elle t'habille peut-être.
Herhangi bir noktada kimin temizlemek zorunda olacağını hiç düşündün mü?
Avez-vous pensé à la personne qui devrait nettoyer?
Bu kızın dünyasını düşündün mü hiç?
Non, il a fait de son mieux, et c'est ce que tu vas faire.
Bunları hiç düşündün mü? Acilde yaptıkların için teşekkürler.
Tu as vraiment été géniale aux urgences.
Onu görmek istemeyebileceğini düşündün mü hiç?
Tu ne t'es pas dit qu'elle n'en a peut-être pas envie?
Hiç... başka yöne gitmeyi düşündün mü?
Avez-vous déjà souhaité... avoir une autre vie?
Peki sen, o birçoğundan birinin senin kızın olabileceği ihtimalini de düşündün mü hiç?
Et est-ce possible qu'une des "nombreuses autres" puisse être... votre fille?
Seni tanıyabilmem için gerçekleşmesi gereken olayların sayısını düşündün mü hiç?
Tu as déjà pensé à la quantité d'événements qui se sont produits et qui m'ont fait te connaître?
Hiç iyi bir insan olup olmadığını düşündün mü?
T'es-tu déjà demandé si tu es... quelqu'un de bien?
- Hiç UFO avlamakta çok kötü olduğunu düşündün mü?
Peut-être que vous êtes nul pour chasser les OVNIS?
Hiç durup belki de senden bir telefon beklediğimi düşündün mü?
Et si en fait, j'attendais votre appel?
Seksin sana hiçbir şey ifade etmediğini biliyorum. Ama hiç bana ne kadar şey ifade ettiğini düşündün mü?
Je sais que le sexe ne signifie rien pour toi, mais tu as déjà pensé à combien c'est important pour moi?
Hiç Diane'nin hisselerini satın almayı düşündün mü?
Tu as déjà pensé à racheter la part de Diane?
Hiç gerçek kimliğini açıklamayı düşündün mü?
Tu n'as jamais envisagé de faire ton coming out?
Peki ayrılmış olman gerektiğini düşündün mü hiç?
Tu y as pensé?
Hiç bizi birlikte düşündün mü?
Vous nous avez déjà imaginés ensemble?
Hiç düşündün mü?
Alors?
Oğluna Malini'den bahsetmeyi düşündün mü hiç?
Voudriez-vous que votre fils l'ait su?
Kusura bakma ama hiç yalnız kalmayı istediğimi düşündün mü?
Désolée. As-tu pensé que j'avais envie d'être seule?
"Kusura bakma ama hiç yalnız kalmayı istediğimi düşündün mü?" dedin.
"Désolée. As-tu pensé que j'avais envie d'être seule?"
Bunu hiç düşündün mü, Aria?
Ça te fait réfléchir?
Hiç korunmacı olduğunu düşündün mü Britta?
Tu crois pas que t'es trop méfiante?
Bunu bitirmeyi düşündün mü hiç?
Tu n'as jamais envie de tout arrêter?
Bunu hiç düşündün mü?
Vous y avez pensé?
Hiç bırakmayı düşündün mü?
- Six ans. Vous avez envisagé de démissionner?
Sen duvara kendi fotoğrafını koymayı düşündün mü hiç?
Avez-vous déjà pensé à accrocher des photos?
- Öyle olduğunu düşündün mü hiç?
- T'as envisagé le contraire?
Saç modelini hiç değiştirmeyi düşündün mü? Bilemiyorum, biraz arkaya tarayabilirsin.
Vous avez déjà pensé à porter vos cheveux, je sais pas, un peu en arrière?
- Hiç düşündün mü...?
- Avez-vous...
Hayır, hiç bombacının seninle oyun oynadığını düşündün mü?
Avez-vous déjà pensé qu'il joue à un jeu avec vous.
Neden böyle davrandığını hiç düşündün mü?
T'es-tu demandé pourquoi il a réagi ainsi?
munson 22
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
musashi 31
mükemmel 2580
mullen 21
murph 40
murdock 227
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
musashi 31
mükemmel 2580
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mueller 30
muhteşem 1010
mutluluklar dilerim 16
muriel 143
mutlu ol 66
mümkün 194
müdür 145
müthiş 502
mutlu günler 26
mueller 30
muhteşem 1010
mutluluklar dilerim 16
muriel 143
mutlu ol 66
mümkün 194
müdür 145
müthiş 502
mutlu günler 26