Hiç şansım yok traduction Français
442 traduction parallèle
Bu sezon hiç şansım yok.
Je n'ai pas de chance cette année.
- Hiç şansım yok ha?
- Tant pis.
Bugün hiç şansım yok.
Je n'ai pas de chance aujourd'hui.
Bana nazar değmiş. Hiç şansım yok anlaşılan. Onları kimin öldürdüğünü bulmalıyım.
J'ai le mauvais œil, je n'arrive à rien mais je dois découvrir l'assassin.
- Hiç şansım yok mu?
- Aucune chance?
Hiç şansım yok.
Je n'ai aucune chance.
Bugün hiç şansım yok.
Décidément.
Biliyorum ve hiç şansım yok ama gidebildiğim yere kadar gideceğim.
Je sais, je n'ai aucune chance, mais je dois aller jusqu'au bout. Ça semble fou, n'est-ce pas?
Hiç şansım yok.
Ma seule chance est de trouver George Kaplan.
Düşününce, gerçekten de hiç şansım yok.
Quand on y pense, j'ai vraiment pas de chance.
Aşkta hiç şansım yok benim. Siz de atlarda hiç kazanamıyorsunuz.
Duc, je suis très malheureuse en amour et aux jeux...
Bugünde hiç şansım yok.
Je n'ai pas de chance, ces temps-ci.
Sanırım hiç şansım yok o zaman.
Alors, tue-moi.
Hiç de şansım yok!
Mince, j'ai pas de chance!
Sanırım sormaya hiç hakkım yok, Joe.
Je n'ai sans doute aucun droit de te questionner.
Hiç şansımız yok.
On n'a aucun élément.
Hiç şansımız yok.
On n'a aucune chance.
Uygarlıktan binlerce kilometre uzaktayız. Buradan sağ kurtulma şansımız hiç yok.
Nous sommes loin de toute civilisation, sans aucune chance de nous en sortir vivants.
Bu kaçışı, hapishanede bir şeyler yapma şansımı... yok etmek için Druggin'in tezgahladığı hiç aklına gelmedi mi?
Tu sais que Druggin a organisé cette évasion pour contrecarrer tous mes projets à la prison?
Kafir olabilirim ama hayatım boyunca, buradayım ve hiç kötülük yok içimde.
Je suis une pa.ienne, mais je pourrais rester ici sans jamais penser a mal.
Hiç şansımız yok.
On ne s'en sortira pas.
Bizim yardımımız olmadan, hiç şansı yok.
Sans notre aide, il n'a aucune chance.
Hiç şansımız yok. Bizi bekletiyorlar.
Ils nous gardent pour demain.
Gerçek şu ki, üzerimde hiç para yok ve benim o cekete ihtiyacım var.
Eh bien, je me retrouve sans argent. J'ai besoin de cet imperméable!
Hiç şansımız yok.
II n'y a aucun espoir.
Frank'ı affettirmek için hiç şansımız yok.
Nous n'avons aucune chance d'obtenir un sursis pour Frank.
- Hiç şansımız yok mu?
- Aucune chance? - Non.
Ve o olmadan, hiç kanıtımız yok.
Et sans elle, il n'y a pas de preuve.
Hiç şansın yok. Damadım olduğun sürece Cotterell'de çalışacaksın, başka hiçbir yerde değil.
Tu n'as pas de chance, tant que tu es mon gendre, tu travailleras pour Cotterell et personne d'autre.
Hiç şansımız yok. Hoşça kalın dostlar.
N'insistez pas, adieu les amis!
Hiç şansımız yok!
Tu parles.
Ama katilin hakkında mı? Hiç şansın yok. Bu işe yaramazsa, bu konu için ne yapacaksın?
Mais sur l'assassin, rien!
- Hiç şansın yok. - En azından özür dileyeyim.
- Je voudrais m'excuser.
Hiç şansımız yok.
On n'a pas une chance.
Hiç şansımız yok, efendim. Hasar çok büyük. Denemeye devam.
La radio ne fonctionne plus.
- Hiç şansımız yok baba. - Kapa çeneni!
On n'a pas une chance!
Onlara karşı hiç şansımız yok!
Nous n'avons aucune chance.
- Hiç şansımız yok.
- Aucune chance.
Kız benden uzun ve büyük, onunla hiç bir şansım yok.
Elle est plus grande que moi. Elle est méchante. Je ne fais pas le poids.
Çok şanslıyız sevgilim birbirimize sahibiz ve başka hiç kimseye ihtiyacımız yok.
Quelle chance nous avons... de nous suffire l'un à l'autre, sans nul besoin d'autrui!
Benimle aynı şansa mı sahipsin, hiç şansın yok.
Si j'ai tort et que tu as raison, pourquoi je ne fais que me planter?
Aslına bakarsan, kaldığım otelde hiç boş oda yok dahası orada beni herkes tanıyor.
Je ne pourrais pas t'obtenir une chambre dans mon hôtel, et sans compter qu'il est plein de gens qui me connaissent.
Hiç bir şansımız yok.
On ne peut rien faire!
Hiç şansımız yok.
Très mal.
- Ama mahkûmlar olmadan hiç şansımız yok.
Mais sans ces prisonniers on n'a aucune chance.
Sarıldınız. Hiç şansınız yok.Anladın mı?
Tu es sous le feu des mitraillettes, tu as aucune chance.
Hiç bir şansımız yok. Hiç bir şans.
Tout est foutu.
Terry, girmek için hiç şansımız yok mu?
Est-il possible d'en sortir?
Hayatımda bu kadar silah görmedim. Hiç şansımız yok.
T'as aucune chance.
Mahkumiyetle ilgili hiç şansımız yok.
On n'arrivera pas à le faire condamner.
Hayatta kalanların hiç şansı yok sanırım.
Aucune chance pour les survivants, je suppose.
hiç şansımız yok 34
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73