Hiç şüphe yok traduction Français
625 traduction parallèle
- Bundan hiç şüphe yok, evlat
Il n'y a pas de doute.
Oldukça, hiç şüphe yok.
Non, Amy! Pas de ça!
Hiç şüphe yok ki gittikçe yaşlanıyorum.
Ah! mon Dieu... J'ai beau dire et beau faire, je vieillis.
Beyefendinin size iyi bakacağına hiç şüphe yok. İyi geceler beyefendi.
C'est sûr, le monsieur prendra soin de vous.
- Öyleyse hiç şüphe yok.
- Alors, il n'y a aucun doute.
Bunu bir Noel şakası olarak gördüğüne hiç şüphe yok.
Voilà bien là votre idée d'une farce de Noël.
- Buna hiç şüphe yok.
- Aucun doute là-dessus.
Evet, bunda hiç şüphe yok.
Ça, c'est sûr.
Hiç şüphe yok zehirlenmiş.
Elle a sûrement été droguée.
Hiç şüphe yok.
Il n'y a pas de doute.
Bilirkişi görüşüme göre buna hiç şüphe yok...
Conseil d'expert, il n'y a aucun doute.
İmzasıyla el yazısını karşılaştırdım. Buna hiç şüphe yok.
J'ai comparé les signatures, il n'y a aucun doute.
Ona hiç şüphe yok.
J'en suis sûre.
Bunda haklısın. Hiç şüphe yok.
Là, t'as raison, pas question.
Hiç şüphe yok.
Sans aucun doute.
Ona hiç şüphe yok.
Ça fait pas de doute.
Hiç şüphe yok ki kardeşin sana benim öykümü anlatmıştır.
"Ton frère t'a sans doute parlé de... " mon histoire.
Leydi Henrietta hiç şüphe yok ki sizin için yaptıklarından dolayı mutlusunuzdur.
Réalisez-vous que j'ai fait mon possible pour vous?
Kaybolduğu gece, sevgililerinden biriyle dışarıda olduğuna dair hiç şüphe yok.
Elle était avec l'un d'eux la nuit où elle a disparu.
Onun yerinde olduğumdan hiç şüphe yok.
Il n'y a aucun doute... je suis ici à sa place.
Bir krizin yaklaştığına hiç şüphe yok.
Il est indéniable que la crise est imminente.
- Buna hiç şüphe yok.
- Sans aucun doute.
Hiç şüphe yok ki, birliğinizin derecesi, gezdiğimiz askeri kurumlar... arasında listenin başlarındayer alıyor.
Votre fort se place indubitablement en tête des établissements militaires que nous avons visités.
- Bunda hiç şüphe yok.
- Aucun doute là-dessus.
Hiç şüphe yok ki selefinin ölümüne tüm kalbiyle ağlıyor.
Depuis la mort de Sa Seigneurie, il semble avoir le cœur bien lourd.
Hiç şüphe yok.
Il n'y a aucun doute.
Hiç şüphe yok.
- Sottises.
Buna hiç şüphe yok.
Sans aucun doute.
- Hiç şüphe yok ki!
Sans aucun doute.
Rahibin sevgilisi, hiç şüphe yok.
Une amoureuse de prêtre, pas de doute.
Göklerimizde dolaştıklarına hiç şüphe yok.
Il n'y a aucun doute sur leur présence dans nos cieux.
Korkarım hiç şüphe yok.
Il n'y a pas le moindre doute.
Ancak teklifin hileli olduğuna hiç şüphe yok.
Mais cet appel d'offres était illégal.
Gerçek adı Itakura, ama hiç şüphe yok.
Son vrai nom est Itakura mais ce ne peut être que lui.
Kendisini suçlu hissettiğine hiç şüphe yok.
Il ne fait aucun doute que ses remords sont sincères.
- Hiç şüphe yok mu?
- Aucun doute sur la cause?
Hiç şüphe yok ki Ushitora, onun sağ kolu, bu konuda onunla aynı fikirde değildi.
Ushi-Tora, son bras droit, ne l'entend pas de cette oreille.
Hiç şüphe yok ki bu kulübede...
Vous résidez sans doute à l'auberge.
Motome hiç şüphe yok ki durumu bana anlatmak istemiş ve yapılabilecek diğer şeyleri bana bırakıp Iyi evine dönmeden önce oğluna yapabileceği son şey için uğraşmak istemişti.
Quoi de plus normal que de vouloir accourir? Une fois ses affaires réglées, il serait revenu ici.
Hiç şüphe yok ki iki taraf da daha iyi sonuçlanabilecek bir şekilde davranabilirdi.
N'y avait-il pas une solution mieux appropriée?
Hiç şüphe yok.
Aucun doute.
Hiç şüphe yok ki, bu harika bir şey.
Qu'en dites-vous?
Randall'ın hangi tarafta olduğunu dair hiç bir şüphe yok.
Pas de doute sur le camp pour lequel Randall joue.
Hiç süphe yok. Sizce burada durup... aglasarak birbirimizi asagilamali miyiz... yoksa Istanbul'a mi gitmeliyiz?
On va rester là à gémir et s'injurier?
Üzgünüm ki sendeki şans bende hiç olmayacak. Evet. Buna şüphe yok.
En effet, je suis verni...
Hiç kimseye benzemiyoruz. Hayır, ona şüphe yok.
On ne vit pas comme tout le monde!
Buna hiç şüphe yok.
J'ai vérifié le chariot.
Buna hiç şüphe yok.
Aucun doute :
Komiser bunda hiç bir şüphe yok. Şunu bilmelisiniz ki Mr.Denver ve ben... başkalarıyla düşüp kalkan... hafif insanlar değiliz...
Si un doute subsiste, lieutenant... vous devriez savoir que M. Denver ou moi ne faisons pas partie de ces gogos... qui ont des liaisons romantiques avec d'autres personnes.
Buna hiç şüphe yok.
Ça ne fait pas de doute.
Hiç şüphe yok.
" Ces symptômes, lors d'une maladie mentale,
hiç şüphe yok ki 26
hiç şüphem yok 65
hiç şüphesiz 81
hiç şüphen olmasın 30
şüphe yok 28
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
hiç şüphem yok 65
hiç şüphesiz 81
hiç şüphen olmasın 30
şüphe yok 28
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26