English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ I ] / Insan mı

Insan mı traduction Français

12,522 traduction parallèle
Bir dakika. Yani oğlun sırf şişman diye bu onu kötü bir insan mı yapıyor?
Attends, t'insinues que si ton Fils est gros, ça veut dire qu'il est abject?
Çünkü ben de insanım, anladın mı?
Parce que je suis un être humain, okay?
Sizden yardım bekleyen bir sürü insan olacak.
Il y aura beaucoup de gens là-bas qui auront besoin de votre aide.
O, tanıdığım en cesur insan, bunu atlatacaktır.
C'est la personne la plus brave que je n'ai jamais rencontré, et elle va passer au travers
Bir sürü ilginç insan tanıdım. Steven Avery gibi.
J'ai rencontré des gens intéressants, qui ressemblaient à Steven.
Çünkü yaptığım bütün salakça şeylerden bahsedersek, benim korkunç bir insan olduğumu düşünüp benimle arkadaşlığını bitirirsin diye korktum!
Alors, pourquoi m'avoir évité toute la journée? Car j'ai peur que si on parle de toutes les bêtises que j'ai faites, tu te dises que je suis horrible et que tu m'abandonnes.
Bir insanı özgürlüğünden mahrum bırakan taraf mı hatalıdır yoksa tereddüt içinde olduğu hâlde, ki neredeyse her zaman öyledir özgürlük hakkını savunan kişinin yanında yer alan taraf mı?
Devons-nous priver un être humain de sa liberté ou devons-nous aider cet être humain à converser sa liberté face à autant d'incertitudes?
Pekâlâ. Anladığım kadarıyla size göre kemiklerin bir fıçı ya da başka bir şey içinde taşınarak o çukura dökülmesi o insan kemikleri parçalarının kürekle çıkarılıp elekten geçirilmesi ve kutulanıp Madison'a gönderilmesinden daha fazla zarar verirdi?
Vous maintenez donc que le fait de les transporter dans un tonneau ou toute autre boîte et de les déverser aurait plus abîmé ces fragments d'os que le fait de les déterrer, tamiser, emballer dans une boîte et transporter jusqu'à Madison?
Tabii bunu karşımızda aylarca dava ile ilgili o kadar taraflı yayına maruz kalmasına rağmen tarafsız ve adil kalabilen 12 insan olduğu varsayımına dayanarak söylüyorum.
En présumant qu'on a 12 personnes qui sont objectives et impartiales, malgré les mois de matraquage médiatique.
Bu davaya başlarken iyi bir fikirden yola çıktık Bay Avery'nin nasıl bir insan olduğunu gözler önüne sermek.
Nous avions une bonne idée, au cours des audiences, du genre d'individu qu'était M. Avery.
Bana göre Bay Avery'nin Teresa Halbach'e yaptığı kendisinin nasıl bir insan olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Ce que M. Avery a fait à Teresa Halbach en dit long sur le type de personne qu'est M. Avery.
Bu davaya başlarken iyi bir fikirden yola çıktık : ... Bay Avery'nin nasıl bir insan olduğunu gözler önüne sermek.
Nous avions une bonne idée, au cours des audiences, du genre d'individu qu'était M. Avery.
Adam hakikaten sadece uzaylı komplolarına değil, muhtemel insan komplolarında da inanan internetteki birçok karakterin karışımı.
Il est une vraie synthèse de tous ces personnages d'Internet qui croient en l'existence d'un complot alien mais aussi de la part des hommes.
Ve inan bana bu deneye başladığımızdan beri insan zihni ve davranışları hakkında inanılmaz sayıda şey öğrendik.
Croyez-moi, nous avons beaucoup appris sur le cerveau et le comportement humain depuis le début de ces expériences.
Elimde uçabilen bir insan bebeği olsa bunu basına anlatmazdım.
Si j'avais un bébé qui pouvait voler, j'en parlerais sûrement pas à la presse.
Ben insanım, tamam mı?
Je suis un homme, d'accord?
İnsan mı o?
Est-ce que c'est une personne?
Ben insan kaynaklarından Tanya Sellers, bu kadar geç aradığımız için özür dilerim.
Tanya Sellers, Ressources Humaines. Désolé, il m'a fallu si longtemps pour revenir vers vous.
Bugün kovuldum insan kaynaklarından çağırdılar, ben de terfi alacağım sandım ne kadar da aptalım.
J'ai été virée aujourd'hui. On m'a appelé aux ressources humaines, et je croyais que je serais promue.
- Bir daha soracağım General Lu Tong. Kendi devletiniz tarafından işlenen insan hakları ihlali suçunun sorumluluğunu alıyor musunuz?
Je vous le demande encore une fois, général Lu Tong, allez-vous assumer la responsabilité des abus des droits humains perpétrés par votre gouvernement?
Ve eğer artık Calvin "Altın Jet" Joyner'ın lisede ne kadar harika bir insan olduğu ve bu koca aptalın en iyi arkadaşı olduğu hakkında bir lanet hikaye daha duyacak olsaydım. Balataları sıyıracaktım.
Encore une fichue histoire sur Calvin "le Jet Doré" Joyner, sa super classe au lycée, et le meilleur ami de ce gros imbécile, et j'allais péter un plomb.
Bugün yüreklerimiz acı içinde olsa da zamanla bu acımızın güce dönüşeceğine ve Todd'un önemli bir insan olduğuna ve sonsuza dek de bu şekilde hatırlanıp bir ahit haline geleceğine inanmanızı istiyorum.
- Nous essayons également aujourd'hui, tout naturellement, de surmonter le chagrin. - Je vous demande d'avoir foi dans le fait qu'un jour la peine nous rendra plus fort. - Et automatiquement à quel point Todd nous manque et ca ne sera toujours le cas.
Onlarla ilgili biraz daha korumacı olabilir miydiniz diye düşünüyordum. Sanırım birçok insan böyle yapardı.
Je me demande si vous avez songé à les protéger davantage, ce qu'aurait fait tout un chacun.
Önümüzdeki 12 dakika boyunca yapacağımız şeyler insan ırkını ya kurtaracak ya da sonunu getirecek.
Ce qu'on va faire dans les 12 prochaines minutes va soit définir la race humaine soit y mettre un terme.
Her ne farklılığımız olursa olsun sonuçta hepimiz insanız.
Peu importent nos différences, nous sommes un seul et même peuple.
Aslına bakarsanız Becca bu yüzden bana aşık olmuştu çünkü ben ona normal bir insan gibi davranmıştım.
- Mais c'est pour ça que Becca m'aime, parce que je la traite comme une personne normale.
- Ve bu gece Duran çok farklı bir insan olarak karşımızda.
Arrête de le suivre partout!
Neden bu kadar garip bir insanım?
Pourquoi je suis si ridicule?
Tanrım, başka bir insanı sevmek nasıl bir şey, en ufak bir fikrin var mı?
Est-ce que tu sais au moins ce que c'est que d'aimer quelqu'un véritablement?
Evet, karmaşık bir insanım.
Ouais. J'ai plusieurs facettes.
Dünyada bana yardım edecek kadar deli olan tek insanı seçecek kadar şanslıydım.
J'ai eu de la chance de tomber sur le seul homme assez taré pour m'aider.
Clara, ben okyanusta bir insanın karşılaşabileceği en korkunç şeylerden birini yaşadım.
Clara, je... J'ai vécu la chose la plus effroyable qui soit, dans l'océan.
Ama bir insan olarak pişmanlıklarım var.
Mais en tant qu'homme, j'éprouve des regrets.
- Ben bir bilim insanıyım.
Je suis une scientifique.
İnsan yapımı o.
C'est une création humaine.
Nasıl insan yapımı?
Comment?
Sanal haller, insan yapımı haller.
Créés par l'homme.
Eğer insan yapımı iseler, burada yapıldılar.
S'ils sont fabriqués, c'est ici.
İğrenç bir insanım.
Je me dégoûte.
Ne zaman hayatımızda iyi bir şey olsa bu sefil insan müsveddesi keyfimizin içine eder.
Dès qu'on touche le gros lot, ce bout de viande vient tout gâcher.
Silah taşımıyor diye ona onca şeyi söyledikten sonra silah taşımadığı sürece asla yanımda yer alamayacağını söyledikten sonra uzun vadede gelmiş geçmiş en cesur insan olduğunu öğrendim.
Même si je lui ai dit ces choses concernant le fait de tenir une arme, je ne l'aurais jamais considéré de mon côté à moins qu'il ait tenu un fusil. Mais avec le temps, j'ai réalisé que c'était la personne la plus courageuse du monde.
Sana insan gibi davrandığım için bana teşekkür edersin demiştim.
Je me suis dit que vous apprécieriez que je vous traite en adulte.
... milyonlarca insan önünde canlı yayında vuralım mı dedin? Emanet şirketini tespit ettik.
L'argent de la vente est revenu à son fils.
Bir TV programının yıldızını milyonlarca insan önünde canlı yayında vuralım mı dedin?
Vous proposez d'abattre une star de la télé en direct, devant des millions de gens?
Son zamanlarda yaşanan olaylar insan olduğumu hatırlattı sanırım.
La façon dont tout est arrivé, je suppose que ça me rend plus... Humain.
- Ben insanım.
Je suis humain.
Tekrar insan olma isteğimi sağladın.
Tu m'as fait vouloir être humain à nouveau.
Yarım düzine insan öldürdü.
Il a tué six hommes.
Benim ihtiyaçlarım baktığım insanın ihtiyaçlarıyla eşittir.
Mes besoins sont les mêmes que ceux de la personne dont je prends soin.
Ben insanım.
Je suis humaine.
Bilmiyorum, yine "insan" sembolü sanırım ama sonunda bir kıvrım var.
Je ne sais pas, je pense, que c'est à nouveau le symbole pour "humain". Mais avec une courbe à la fin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]