Istediğini yap traduction Français
723 traduction parallèle
Onun tam istediğini yapıyorsunuz!
Vous faites exactement leur jeu.
Seyahat ediyor, İtalya'ya gidiyor, istediğini yapıyorsun.
Tu voyages, tu vas en Italie. Tu fais ce que tu veux.
Senin bir sözünle, istediğini yapıyor, öyle değil mi, patron?
Elle obtient tout ce qu'elle veut de vous, patron?
Madem susadın, istediğini yap.
Si vous avez soif, allez-y!
Devam et, istediğini yap.
Allez-y! Faites comme vous voulez!
Bu yüzden ona borçlu olduğunu düşünüyorsun. Pekala, durma, istediğini yap.
Si tu penses lui devoir quelque chose, fais comme tu veux.
"Tamam, madem aşık oldun,... istediğini yap" dememi bekliyorsun.
Tu voudrais que je te dise : "Tu es amoureux. Fais ce que tu veux."
Canının istediğini yap.
Soyez-le.
Düşmanın istediğini yap.
Faire tout simplement ce que veut l'ennemi.
Pekâlâ, istediğini yap, ama kütüphanende kal.
Faites ce que vous voulez, mais restez dans la bibliothèque.
Tamam, senin istediğini yapıyoruz.
Bon, d'accord, on fera ce que tu voudras.
Canının istediğini yap.
Faites ce que vous voulez.
En azından istediğini yapıyorsun.
Vous faites ce que vous voulez.
Bununla istediğini yap.
Fais-en ce que tu veux.
Haydi, git istediğini yap.
Va-t'en. Fais ce que tu veux.
Sen istediğini yap. Ama ben kültür adına tek avantajın kırmızı ışıkta sağa dönebilmek olduğu bir kentte asla yaşayamam. Doğru Max, boş ver.
Je ne veux pas vivre dans une ville où le seul avantage culturel est de pouvoir tourner à droite à un feu rouge.
- Sen istediğini yap, ben taşınıyorum.
- Fais ce que tu veux, mais je pars.
İstediğini yap... -... tabii sabah 7'ye kadar.
Faites-en à votre guise... jusqu'à 7 heures du matin.
İstediğini yap.
Fais comme tu voudras.
Dadım, cennete gittiğinde, kırmızı bir iç eteklik istediğini söyledi. Kalıp gibi sert ve hışırtılı olmalıymış ki Tanrı, meleklerin kanatlarından yapıldı desin.
La mienne rêvait de porter au ciel un jupon... de taffetas rouge... soyeux comme des ailes d'anges.
İstediğini yap, ama kiminle uğraştığını bil.
Maintenant, fais ce que tu veux. Tu sais à qui tu as affaire.
- "İstediğini yap" demedin mi?
- Vous m'avez dit : "Allez-y!"
- İstediğini yap.
Toi et ta liberté.
- İstediğini yap.
Comme vous voudrez.
Pekala, Steve. İstediğini yap.
D'accord Steve, comme tu voudras.
En büyük müzikal yapımcısının burada benimle görüşmek istediğini söylemedin mi?
Tu parlais d'un grand producteur qui voulait me voir.
Sadece çık dışarı ve çiçekleri sula. istediğini yap, fakat kendini meşgul tut...
Peut-être, écoutez.
İstediğini yap.
Faites ce que vous voulez.
İstediğini yap, Noge-san.
Je n'y peux rien.
Adı da, Canının-İstediğini-Yap - Ve-Diğer-Herkesi-Boş-Ver.
Elle s'appelle : "Fais-ce-qui-te - plaît-et-au-diable-avec-le-reste."
Hani adı "Canının-İstediğini-Yap - Ve-Diğer-Herkesi-Boş-Ver" olan kız.
Tu sais, "Fais-ce-qui-te-plaît - et-au-diable-le-reste?"
Şu anda yeni yapı sorumlusu olarak seçeceğiniz Vekil Nottola'nın ahlaksız bir iş adamı grubunun önemli isimlerinden olduğunu ve kentin, kendi sahibi olduğu arsalar üzerinde genişlemesini istediğini belirtiyorum.
Je dénonce formellement le conseiller Nottola, que vous voudriez faire élire adjoint, comme principal responsable d'un groupe d'affairistes qui veulent orienter l'expansion de la ville vers des terrains et zones leur appartenant.
İstediğini yap.
Fais ce que tu veux.
- İstediğini yap.
- Fais ce que tu veux.
İstediğini yap, ben gidiyorum.
Comme tu voudras. Je m'en vais.
Kadraja onu yerleştirdim, ona bir masa ve örtü verdim ve "İstediğini yap." dedim.
PICARD ET SON EQUIPE ENTRENT DANS UN ESPACE-TEMPS PARALLELE,
İstediğini yap, ama buradan defol!
Très bien, tu peux aller paître.
İstediğini yap. Bana asla erişemeyeceksin.
Fais ce que tu veux, tu ne m'atteins plus.
Oysa o, zor günler biter bitmez, demir pençesi gevşeyecekmiş gibi yapıyor. Ama biz Marat'nın aslında ne istediğini biliyoruz :..
Il prétend pourtant que sa poigne de fer se relâchera dès que le pire sera passé, mais nous savons ce que désire vraiment Marat...
Öyle olsun bakalım! İstediğini yap!
Alors fais ce que tu veux!
İstediğini yap Boskovitch.
Faites à votre guise, Boskovitch.
İstediğini yap, bana ne.
Je me fous de ce que tu fais.
- İstediğini yap.
- Fait ce que tu veux.
"Kendine ne istediğini sor, ve onu yap."
Demande-toi ce que tu veux, et fais-le.
İstediğini yap.
Comme tu veux.
İstediğini yap.
À votre guise.
İstediğini yap.
Comme tu voudras.
İstediğini yap.
Bon.
İstediğini yap bu bedenle.
Fais ce que Tu veux de cette chair fragile!
İstediğini yap.
À vous de voir.
İstediğini yap!
Bon... Fais ce que tu veux...
istediğini yapabilirsin 35
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yaparsın 77
yapacağız 90
yapma 5445
yapmalıyım 51
yapamıyorum 389
yapmalısın 91
yapmış 19
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapacağız 90
yapma 5445
yapmalıyım 51
yapamıyorum 389
yapmalısın 91
yapmış 19
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yaptılar 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yapacak 54
yaptık 46
yapacak bir şey yok 96
yapar 46
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yaptılar 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yapacak 54
yaptık 46
yapacak bir şey yok 96
yapar 46