English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ I ] / Işte oluyor

Işte oluyor traduction Français

861 traduction parallèle
Evet, işte oluyor.
Oui, voilà.
işte oluyor.
Tenez-le la tête en bas.
Bu işte benim zararım oluyor!
Je parie que j'y perds au change.
Burada neler oluyor? - İşte size bir şey Şerif.
- Je l'ai arrêté.
İşte şimdi bir şeyler oluyor.
Nous progressons.
Hafıza kaybı böyle oluyor işte.
C'est le fait de l'amnésie.
İkizler öyle oluyor işte.
Ça arrive avec les jumeaux.
Böyle oluyor işte. Bazen mutluluğu bulmak için çok uzun zaman beklersin.
Parfois, on attend longtemps le bonheur.
Böyle şeyler oluyor işte. - Öldüğüne inanamıyorum...
Je ne peux croire qu'elle est...
- Arada oluyor işte. Düzelir. Niye dedin?
Ce n'est rien.
İşte böyle oluyor.
C'est malheureux.
İşte, oluyor.
Voilà, on y est.
18 yaşında evlenirsen böyle oluyor işte.
Quelle idée de te marier à 18 ans!
Sendikaya borcunu ödeyecek yerde hem de İşte bu hikâye var haberlerde Ne oluyor her yerde?
Avec l'argent qu'il devait au syndicat dans le Daily News Voilà ce qu'il y a
Küçük Fritzie işte bu, güvercin onun, Pazartesi Evi oluyor.
Le petit Fritzie, c'est moi, y passe ses lundis.
Neden aşık olmayı hayal ediyorum bilmiyorum, ama oluyor işte.
Je ne sais pas pourquoi j'espère toujours que j'aimerai un gars.
İşte bu. Oluyor. Çabuk.
Vite, il y a de la dynamite.
Evleniyorum, işte bu oluyor!
Je me marie...
İşte, oluyor.
Là, ça vient.
İşte, toplanmış Miami'ye gitmeye hazırız derken, ne oluyor?
Nous voilà, prêtes à partir à Miami, et que se passe-t-il?
Muhabbet oluyor işte.
Qui sait? Les nouvelles vont vite.
İşte oluyor.
C'est ce que je redoutais...
Anlamıyorum da ne demek oluyor? Anlatıyor ya işte.
Il organise tout pour toi.
İşte şimdi oluyor!
Ça va déjà mieux.
İşte böyle oluyor.
Voilà ce qui arrive...
İşte Başkanım, bir hastanız oluyor.
Quelle ingratitude.
Oyun işte şey oluyor... Bunun içinde de kralın vicdanını yakalıyoruz.
C'est dans la pièce... que se trouve la conscience du roi.
Birayla eğitim yapınca işte böyle oluyor.
Voilà ce qui arrive quand on boit!
Ve kelle başına altı tane olunca, yani bir gövde işte sayı artmış oluyor.
A six crédits par tête, ou par corps, ça finit par chiffrer.
İşte oluyor.
Ça arrive.
- İşte arabalara bazen nasıl böyle oluyor.
Il en est parfois ainsi avec les voitures.
Pekala, birinin bir kere çok akıllıca dediği gibi, "İşte arabalara bazen nasıl böyle oluyor."
Comme un sage l'a dit un jour, il en est parfois ainsi avec les voitures.
Aç insanlar aceleci oluyor işte
La faim fait oublier les bonnes manières.
- Saçma, ama oluyor işte.
C'est vraiment ridicule mais c'est comme ça.
İşte böyle oluyor. Ne olduğunu unutuyorum.
C'est ça qui m'arrive... mais quoi?
Ama komutan Amerikalı gibi değil, müttefik gibi düşünmeye başlayınca işte böyle oluyor.
C'est ce qui arrive quand votre commandant n'est plus américain... mais qu'il se met à être un allié.
İnsan yaşlanınca böyle oluyor işte.
Ça m'apprendra à être un vieux saligaud.
İşte böyle oluyor.
Voilà.
Böylelikle ne zaman istesem sıcak çayım oluyor, hem de zehirlenmeden. İşte, al biraz.
Ainsi je peux prendre du thé chaud quand je veux, et sans risquer de m'empoisonner.
İşte oluyor.
Bon, c'est parti.
İsteyerek yapmadın ama kaba saba bir adamla evlenince işte böyle oluyor.
Il ne l'a pas fait exprès mais j'ai épousé une brute.
Oluyor işte... Haftada 2 kez buluşurduk.
On se voyait deux fois par semaine.
Acele ettiğinde, böyle oluyor işte...
Toujours la même histoire, dès qu'on se dépêche...
Oluyor işte...
Comment ça? Quelle moitié?
İşte böyle oluyor, Oradan oraya 90 dakika olacak ve kimse sayı alamadı?
C'est comme ça que ça marche, des allers-retours pendant 90 mn, sans but?
Herkesin kendi hayatı var. Aptal kafam unutmama neden oluyor işte. Saçmalama, Elvira.
Je ne pense pas du tout que ce soit... du masochisme, mais que ça m'aide à m'expliquer moi-même.
Tamam çekin! İşte oluyor.
- Tiiens-toi, d'accord?
Biliyorsun işte, her yıl ilk karşılaşmamız biraz tuhaf oluyor.
C'est toujours un peu délicat lorsqu'on se revoit à chaque année.
Ama o tarafa gitmeden önce şu büyük kütüğün etrafını dolaşmalıyım. At öyle çabuk çevrilmez. Kazalar böyle oluyor işte.
Bien sûr, je sais que c'est par là, mais je dois d'abord faire le tour de ce gros tronc pour aller par là!
İşte, bunlar oluyor, bebeğim Orada kalsın, baba
Voilà ce qui se passe C'est là que ça se passe
İşte, bunlar oluyor, bebeğim Orada kalsın, baba
J'ai le blues électrique

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]