Işte bu yüzden buradayım traduction Français
113 traduction parallèle
Doğru, ve Charlie bana orada bir takım karışıklıklar olduğundan bahsetti ve işte bu yüzden buradayım.
Oui, Charlie m'a dit que ceci était encore confus, et c'est pourquoi je suis là.
Evet, nerede olduğunu bilmiyorum ama, işte bu yüzden buradayım.
Oui, je ne sais pas où il est. C'est pour ça que je suis venu ici.
Ve Peter gibi bir adam hakkında tek bir şey söylemek gerekirse o asla karşılık beklemeyen biridir işte bu yüzden buradayım.
Ce qui est génial avec un gars comme Peter, c'est qu'il ne demande jamais rien en retour. C'est pour ça que je suis ici.
İşte bu yüzden buradayım.
C'est pourquoi j'ai entrepris ce combat.
İşte o zamanı beklediğim için ölüme karşı durdum ve buradayım... ve sen de bu yüzden buraya getirildin.
C'est contre ce temps que j'ai évité la mort et me voici, et te voici ici.
İşte bu yüzden buradayım ben.
Je suis ici pour ça.
Bana adınızı verdiler bu yüzden buradayım işte.
Elle m'a donné votre nom.
Bana daima, bir çocuğun yeri annesinin yanıdır, denmisti, bu yüzden işte buradayım.
Croyant que la meilleure amie d'un homme c'est sa mère, j'ai rappliqué.
Sorun onun beni artık sevmemesi İşte bu yüzden buradayım.
Voyez-vous, le problème est... qu'elle ne m'aime plus.
İşte bu yüzden buradayım.
Je suis ici pour ça.
İşte bu yüzden buradayım.
C'est pour ça que je suis là.
İşte o yüzden buradayım. Sen biliyor olsan da ben, bir ev sahibi olmanın nesi bu kadar harika, bilmiyorum.
Pourtant, je me demande bien en quoi acheter une maison est si génial.
İşte bu yüzden buradayım.
Et c'est pourquoi je suis ici.
İşte bu yüzden buradayım.
Voilà pourquoi je suis là.
İşte bu yüzden ben buradayım, sen ise orada.
C'est pourquoi je suis ici, et vous là-bas.
İşte bugün bu yüzden buradayım.
C'est pour ça que je suis ici aujourd'hui.
İşte bu yüzden buradayım. - Ateş!
Me voilà.
- İşte bu yüzden buradayım.
- Je viens pour ça.
İşte bu yüzden buradayım - sizi uyarmak için.
C'est pour ça que je suis ici, pour vous avertir.
İşte bu yüzden buradayım.
Alors je suis là.
İşte bu yüzden buradayım, böylece Bobby Jones ve Walter Hagen'i yenebilirsin.
Je suis ici pour que vous battiez Jones et Hagen.
İşte bu yüzden ben buradayım.
C'est pour ça qu'il y a moi.
- İşte ben de bu yüzden buradayım.
- C'est pour ça que je suis là.
Tabii ki, baştan çıkaracağım. İşte bu yüzden buradayız ya.
Mais si je vous tente, on est là pour ça.
Ve işte bu yüzden bugün buradayız. Bize verdiğinin yanında, bizim ondan aldıklarımızın az kaldığı o eşsiz yaşamı anmak için.
Si nous sommes réunis aujourd'hui, c'est pour rendre hommage à cette vie exceptionnelle qui, même si elle nous a été arrachée, va rayonner en nous.
- İşte bu yüzden buradayım.
- Voilà la raison de ma visite.
İşte bu yüzden buradayım, Bay O'Callaghan.
Je suis venue pour ça, M. O'Callaghan.
- İşte bu yüzden buradayım.
- Voilà.
İşte bu yüzden buradayım.
C'est pourquoi je suis là.
İşte bu yüzden buradayım.
C'est pourquoi je suis ici.
Bu kadar işte. Bu yüzden buradayım.
Voilà pourquoi je fais ça.
İşte bu yüzden buradayım, aşkta ve savaşta dengeleri sağlamak için.
C'est pourquoi je suis ici, pour m'assurer que tout est équilibré entre l'amour et la guerre.
İşte bu yüzden buradayım.
Et c'est pourquoi je suis là
işte ben de bu yüzden buradayım.
C'est pour ça que je suis là.
İşte bu yüzden buradayım.
Je suis venue pour ça.
İşte bu yüzden buradayım.
Je suis ici à cause de ça.
İşte bende bu yüzden buradayım Smallville...
Bien, c'est pour ça que je suis là, Smallville...
İşte bu yüzden buradayım seni alıştırmak için.
Je suis donc là pour t'aider à t'adapter.
İşte bu yüzden buradayım Birşeyleri daha anlamlı hale getirmek için
C'est pour ça que je suis là, à essayer de donner sens à quelque chose.
İşte bu yüzden hala buradayım.
C'est pour cela que je suis toujours ici.
İçki sorunum işimi yapmama engel oluyordu. İşte bu yüzden buradayım ;
Et quand je bois, bien, ça interfère dans mon travail.
Ama sonra anladım bunu. İşte bu yüzden şimdi buradayım.
Et... c'est pour ça que je suis là.
İşte bu yüzden buradayım.
C'est exactement pour cela que je suis là.
Randevum yok ama Teksas'ta kısa bir süre önce Bay Halbert ile tanıştığımda, bana özellikle New York'a uğradığımda kendisini görmemi söylemişti, işte bu yüzden şu anda buradayım.
Je n'ai pas rendez-vous, mais... je sais que quand j'ai rencontré M. Halbert au Texas récemment, il m'a dit de passer le voir si je venais à New-York. Et c'est pour ça que je suis là.
İşte bu yüzden buradayım.
Et je me suis retrouvé ici.
Bu yüzden işte buradayım.
Alors... me voilà.
İşte bugün bu yüzden buradayım.
Et je suis là pour ça, aujourd'hui.
İşte zaten bu yüzden buradayım.
C'est pour ça que je suis là.
İşte bu yüzden buradayım, ve sizinle konuşuyorum.
C'est pourquoi je suis là à essayer de te parler.
İşte ben bu yüzden buradayım, tüylerim diken diken oldu.
C'est exactement pour ça que je suis là. - J'ai la chair de poule.
- İşte bu yüzden buradayım. - İyi misin?
- C'est pour ça que je suis...
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buradasın 421
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buradasın 421
işte buyrun 44
işte budur 84
işte bu o 68
işte bu yüzden 206
işte burdayız 23
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte bu harika 123
işte bütün mesele bu 21
işte budur 84
işte bu o 68
işte bu yüzden 206
işte burdayız 23
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte bu harika 123
işte bütün mesele bu 21