English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ K ] / Kapıyı

Kapıyı traduction Français

29,116 traduction parallèle
Lily şimdiye kadar bize kapıyı açmıştır.
Lily nous aura sécurisé un passage.
Hangi şerefsiz kapıyı açık bırakmış? !
Qui a laissé la porte ouverte?
Kim kapıyı açık bırakmış be? !
Qui a laissé la porte ouverte?
- Kapıyı kapatabilir misin lütfen?
Fermez la porte.
20 dakikadır kapıya vuruyorlar,... kapıyı kırmadıklarına şaşırdım.
Ils frappent à la porte depuis 20 minutes, je suis surprise qu'ils n'aient pas cassé la porte.
Ne zamandan beri kapıyı çalıyorsun?
Depuis quand tu as besoin de frapper?
Açın kapıyı.
Ouvrez la porte.
Size tavsiyem, tüm dikkatinizi şu kapıyı kapatmaya vermeniz.
Je vous suggère de les utiliser à barricader cette porte.
Baba kapıyı tut!
Papa, tiens la porte!
Kaba bir dil kullanıp kapıyı çarptı.
Elle a utilisé un langage méchant et a claqué la porte.
Ben sadece... sizi konuşturmaya çalışıyordum kapıyı dinleme ihtimallerine yönelik.
J'étais juste en train de jouer tout le temps avec tout ça, au cas où ils essayeraient d'écouter à la porte.
Kapıyı açardık, tabağı uzatırdı ve Faraday kafesinin içinde yerdim.
Il ouvrait la porte, il me passait l'assiette, et moi, je mangeais dans la cage de Faraday.
FBI kapıyı çalar, oynaşmaz.
Le FBI frappe, il ne tente pas d'entrer comme ça.
"FBI, kapıyı açın!"
"FBI, ouvrez! Ouvrez!"
Fiziksel kanıt olmadan, bir kapıyı tekmeleyip klavyenin başındaki o kişiyi görmeden hepsi bir mit ya da illüzyon olabilir.
Tant que vous n'avez aucune preuve physique, il faut que quelqu'un défonce cette porte, pour s'assurer qu'il s'agit bien de la personne qui tape sur le clavier. Ça pourrait être une légende, une illusion.
Tüm zillere basıp birinin kapıyı açmasını ummuş olabilir.
Il a pu appuyer sur tous les boutons, espérant que quelqu'un lui ouvre.
Başka kapıyı açan da yok.
Personne d'autre ne répond à leur porte.
Kapıyı açıp içeri girdim ve onu gördüm... Duşta kendini asmıştı.
Alors, j'ai forcé la porte, et je l'ai trouvée... pendue à la douche.
Kapıyı açtıklarında ise yatar pozisyondaydı.
À chaque fois qu'ils ouvraient la porte, elle était étendue là.
Ayağa kalkıp odama gittim. İki çocuk da peşimden geldi. İçeri girince kapıyı kilitlediler.
Je me suis levée pour gagner ma chambre, les deux garçons m'y ont suivie et ont verrouillé la porte.
Hayır, tuvalete gidip onu dışarı atmaları için ön kapıyı aradım.
Non. Je suis allée appeler la sécurité depuis la salle de bains.
Bonnie, kapıyı aç.
Bonnie, ouvre la porte.
O kapıyı açarsan onu da öldüreceğim.
Tu ouvres cette porte et je la tuerai, aussi.
Eğer o kapıyı açarsan Tyler seni de öldürür.
Si tu ouvres cette porte, Tyler te tuera aussi.
Emir verilene kadar lütfen kapıyı açmayın.
S'il vous plait n'ouvrez pas il porte tant qu'on ne dit rien.
Kapıyı kapat!
Fermez la porte!
Kapıyı kapat, Debina! Tut, büyükanne. Hey geri çekil!
Ferme la porte Debina! Bougez!
Kapıyı aç.
Ouvre la porte.
Kapıyı aç!
Ouvre la porte!
Kapıyı açın!
Ouvrez la porte!
- Kapıyı açmamalıyız.
- On ne devrait pas ouvrir la porte.
Kapıyı aç.
Ouvre la porte
Kapıyı aç.
Ouvre la porte!
Kapıyı şimdi açmalıyız.
Pas le temps d'être patient...
Lütfen kapıyı açın, efendim.
Glissez!
Kapıyı açın yeter. - Açarsak ne olacak? Yine de çiplenecek miyiz?
Et si on le fait, après quoi, on se fait pucer quand même?
Yanlış kapıyı çalıyormuşum gibi hissetmeye başladım diyelim.
Je commence à croire que je suis allé dans la mauvaise direction.
Kapıyı açmak çok zamanımı aldı çünkü sanırım 50 yıldır açılmıyordu. - Diğer tarafta ne var?
Ça m'a pris du temps pour l'ouvrir, elle n'a pas été ouverte en 50 ans.
Ben... Kapıyı açmak için yardıma ihtiyacım var.
J'ai besoin d'aide pour ouvrir la porte.
Fakat bu kapıyı kaldırmasının imkânı yok.
Mais il n'y a aucune chance qu'il ait soulevé cette porte.
Sith holocronları birçok kapıyı açabilen birer anahtardırlar.
les holocrons de sith sont les clés. Ils peuvent ouvrir beaucoup de portes.
Biraz yüzümüzü gösterip fırsatını bulur bulmaz arka kapıdan sıvışırız.
On va y jeter un petit coup d'œil, puis on s'échappera par la porte de derrière dès qu'on pourra.
Kapıyı aç Nick!
ouvre la porte, Nick!
Lousiana's Gray takımının Kat-5'i olan hibrit Ford Escape kalabalıktan ayrıldı ve 16 tonluk yük taşıyıcısı TerraMax pisti bitirme amacıyla kapıdan çıktı.
Kat 5, la Ford Escape hybride de la Gray Team de Louisiane, a littéralement foncé à travers la foule, et Terra Max, le transporteur de cargaison de 16 tonnes, a démarré à fond la caisse, déterminé à finir la course.
Kapıları açın!
Allez-y.
Kapıyı kapat!
Fermez la porte! Fermez la porte!
Yerleri süpürdüm sildim, elbiseleri yıkadım, kap kacakları temizledim.
Maman, je te jure j'ai tout essayé. J'ai balayé et nettoyé le sol...
Eğer beni bir gram bile önemsiyorsan kardeşini aileni o zaman bu kapıdan çıkıp gitmezsin.
S'il y a une fraction de toi qui tient à moi, ton frère, ta famille, alors tu franchiras pas cette porte.
Brian, kapıyı aç!
Brian, ouvre!
İçeriye doğru 20 metre gittiğin zaman eski metal bir kapı ile karşılaşacaksın.
Il y a une vieille porte en acier à peu près à 18 mètres dedans.
Ajan Kallus bize katıldı ve aşağıda da kapıları kilitleyen droidler var.
L'agent Kallus nous a rejoint, et il y a des droïdes dehors qui verrouillent les portes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]