Kısa keseceğim traduction Français
239 traduction parallèle
Söylerim, kısa keseceğim.
D'accord, je ferai court.
O halde kısa keseceğim.
Alors, je ferai vite.
Ben kısa keseceğim, her zamanki gibi.
Je serai bref, comme â l'accoutumée.
Düşüncenin canı kısa sözdedir madem, uzun sözlerse dış görünüşü, süsü püsüdür, kısa keseceğim ben de.
L'éloquence aime la concision, je serai bref.
Sana mümkün olduğunca az acı çektirmek için kısa keseceğim.
Pour vous épargner de la douleur, je serai bref.
- Kısa keseceğim.
- Je vais faire vite.
- Teşekkürler, kısa keseceğim.
Si vous le permettez, je serai bref.
Yaşasın! Her yıl doğum günümde hem duygusal, hem de uzun bir konuşma yaparım ama bu yıl kısa keseceğim çünkü mutlu olacak daha çok şeyim var bu kez. Tamam.
Oh, c'est un parfaitement beau discours.
"Kısa keseceğim çünkü iki dakika sonra demir alıyoruz."
"ce sera bref mais bon, " car nous prenons le large dans 2 mn. "
Kısa keseceğim, Bay Bedeker.
Je vais être bref, M. Bedeker.
Kısa keseceğim.
Je serai brève.
Bağışlayın beni. Kısa keseceğim.
Veuillez m'excuser, je vais faire vite.
- Kısa keseceğim.
- Je serai brève :
Beni iyi dinleyin kısa keseceğim.
Écoutez bien... car je serai bref.
Kısa keseceğim, sadece bir kaç kelime.
Ça sera pas long.
Rusya Cephesi'nden daha yeni döndüm, bu yüzden kısa keseceğim.
- Je rentre juste du front Russe. Donc je serai bref.
Moralim bozuk bir şekilde dışarı çıkıyorum Neyse kısa keseceğim zira hepsini dinlemek istemezsin.
Alors je sors de là, plutôt déprimé, J'abrège l'histoire.
Kısa keseceğim, herşeyi kaybettik.
Rendons-nous à l'évidence. On a tout perdu.
Ziyaretimi kısa keseceğim.
Je vais écourter ma visite.
Beyler, kısa keseceğim.
Je vais faire court, messieurs.
Ve kısa keseceğim...
Je serai bref, chérie.
Bu yazması zor bir mektup, o yüzden kısa keseceğim.
Cette lettre me coûte, alors, je vais aller au plus court.
- Peki, o halde, kısa keseceğim.
Alors très bien Bond, je serai bref.
Bunu olabildiğince kısa keseceğim.
Je vais être aussi bref que possible.
Bu yüzden kısa keseceğim.
C'est top secret.
Bütün günümü sana bağırmakla geçirecek değilim, onun için kısa keseceğim.
Je vais pas passer la journée à gueuler. Alors, voilà : C'est super.
Pekala kısa keseceğim.
Bien, je serai bref.
Şüphe uyandırmak istemiyorum, o yüzden kısa keseceğim.
N'éveillons pas les soupçons.
Bunu kısa keseceğim.
"Je serai bref".
Bunu kası azatlayacağım. Bunu kısa keseceğim. Senden geri gelmeni istiyorum.
Je vais être bref, je veux que vous reveniez.
Çok zamanım yok, bu yüzden kısa keseceğim.
Je n'ai pas beaucoup de temps, allons droit au but.
Kısa keseceğim. Milletin önünde konuşmak istemedim.
Je ne voulais pas le dire devant les autres.
Kaydedicilerinizin aktif olduğunun farkındayım, o yüzden kısa keseceğim.
Je sais que vous m'enregistrez, je serai donc bref.
Çok iyi konuşamam, onun için kısa keseceğim : "Teşekkürler."
Les discours ne sont pas mon fort, alors je dirai simplement : "merci".
Zamanın olmadığını biliyorum. Kısa keseceğim.
Tu n'as que le temps de fuir, je serai brève...
İnan bana, Polly. Acı duyduğunu biliyorum, bu yüzden konuşmayı kısa keseceğim.
Je sais que vous souffrez, je ne perdrai pas de temps en mondanités.
Kısa keseceğim.
On en tiendra compte.
Kısa keseceğim.
Soyons bref.
Bunu kısa keseceğim.
Je serai bref.
Gant'le beraber gidiyorlar, bu yüzden sözü kısa keseceğim.
Elle part avec Gant, je file.
Lizbon gerçekten muhteşem ama seyahatimi kısa keseceğim çünkü çok düşündüm ve bil bakalım ne karar verdim.
Lisbonne est magnifique. Mais je vais abréger mon voyage parce que j'ai bien réfléchi...
Oyun oynayacak vaktim yok. O yüzden kısa keseceğim.
Je vais être bref et simple.
Düşüncenin canı kısa sözdedir madem uzun sözlerse dış görünüşü, süsü püsüdür kısa keseceğim bende.
Donc, si la brièveté est l'âme de la pensée et les longueurs en sont les ornements externes, je vais être bref.
Ama dur, kısa keseceğim.
Je vais te cracher le morceau.
Kısa keseceğim, Cremer.
l'll keep it short.
Kısa keseceğim.
Ce ne sera pas long.
- Kısa keseceğim.
Je serai bref.
Kısa keseceğim. Paraya ihtiyacım var.
Il y a 8 jours, j'ai gagné à la loterie et je n'ai pas tout dépensé.
Kısa keseceğim beyler. Yüzbaşı Nelson sizi harekat hakkında bilgilendirecek.
Le capitaine Nelson va vous expliquer...
Çok meşgulüm o yüzden kısa keseceğim.
Je suis assez occupée, alors je serai brève, Keiko.
Kısa keseceğim.
Je serai bref.