English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ N ] / Ne yapalım

Ne yapalım traduction Français

2,401 traduction parallèle
Ne yapalım?
Qu'est-ce qu'on fait?
Ne yapalım, Cyril?
- Comme quoi?
Öyle mi, ne yapalım?
Et alors? Qu'est-ce que ça fait?
Ne yapalım biliyor musun, tatlım?
Tu sais quoi?
Utanmasa rahmine gerisin geri tırmanacak. - Ne yapalım...
Elle fait l'enfant, là.
Şimdi ne yapalım?
Maintenant quoi?
Ne yapalım...
C'était un de ces moments.
Ölümünden şüphe ediliyorsa ne yapalım?
De quoi j'aurai l'air si tu était suspicieux sur sa mort
Onu ne yapalım?
On fait quoi de lui?
Peki, ne yapalım?
On fait quoi?
- Bu hiç iyi değil. - Ne yapalım?
Pas cool.
- Ne yapalım peki bırakalım mı?
- Tu veux le laisser partir?
Ne yapalım yani?
Et alors?
Değilim ve olmakta istemem, bu yüzden ne yapalım biliyor musun?
En effet, et je ne prends aucun plaisir à faire ça, donc tu sais quoi?
Peki ya biz? Biz ne yapalım?
Et nous, qu'est-ce qu'on fait?
Ne yapalım, senin yapmadığın bir şey için seni idam etmelerine izin mi verelim?
Et on va les laisser t'exécuter pour quelque chose que t'as pas fait? Je devrais chercher ce qui s'est passé. Tous les Fae doivent te chercher à présent.
Ne yapalım? Beyin fonksiyonları, yolda buraya gelirken azaldı.
Elle s'est enfoncée pendant le trajet.
- Ne yapalım biliyor musunuz?
- Stupide.
- Hayır, hayır. Ne yapalım biliyor musun?
- Tu sais quoi?
Ne yapalım biliyor musun? Onları yakaladık yakalayacağız.
On est sur le point de les arrêter.
Madem aynı şey, sadece bir kez seks yapalım.
Ne coucher avec toi qu'une fois puisque c'est pareil. - Non.
Fikrimi değiştirmeden yapalım.
Avant que je ne change d'avis.
Pekala, bir daha düşündüm de bir talim yapalım.
Parfait, parfait. Quoi que tout bien réfléchi, ne perdez pas votre temps en vain.
Doğum günümde ne yaparsak yapalım,... çok eğleneceğiz, çünkü, arkadaşlarımla birlikte olacağım. Sen, Trav, Grayson, Laurie ve Bobby.
Quoi qu'on fasse pour mon anniversaire, ce sera super car je serai avec mes amis.
Ne yaparsak yapalım bu okuldaki herkesin bizden nefret ettiğine dair daha çok kanıt.
Une preuve de plus que tout le monde nous déteste, quoi qu'on fasse.
- Ne yapalım?
Quoi?
Bu yolda başaşağı olmadan ne yapacağınıza karar... -... verdiğinizde sizinle bir toplantı yapalım.
Je veux vous voir quand ses analyses reviendront, avant qu'on ne continue, d'accord?
Tamam, öyle yapalım. Yerlerinize geçin.
Il ne te reste plus qu'à le faire.
Ne yapabiliyorsak şimdi yapalım!
Ce qui peut être fait maintenant, doit être fait!
Çocuk ne istiyorsa yapalım.
Faisons ce qu'il veut.
Bulduklarımıza balistik inceleme yapalım, bakalım ne çıkacak.
On va tout envoyer à la balistique, et on verra ce qu'on trouvera.
Ben ne gerekiyorsa yapalım, müvekkilimizi koruyalım derim.
On veut la totalité du magot, on protège notre cliente.
Haftalar sonra bile unutulmayacak... bir şeytanlık yapalım ona.
Je n'attendrai pas autant. Il nous faut un plan plus mordant, qui ne prenne pas des semaines pour souvent passer inaperçu.
- Bir anket yapalım bakalım. - Anket falan yok!
Non, tu ne t'en tireras pas.
O karyolaya geçiş yapalım. O karyolada ne olduğunu biliyor musun? Ne yaptıklarını biliyor musun?
Tu sais qui a été dessus et ce qu'ils ont fait?
Burada ne yapmamız gerekiyorsa onu yapalım ve gidelim, tamam mı?
- Bingo! Ne nous éternisons pas dans cette ville, d'accord?
İkimiz kendi eğlencemizi yapalım mı, ne dersin?
Qu'est-ce dites si on s'amuse un peu de notre côté?
Ne zaman yapalım sende?
Alors, on fait ça quand?
Ne dersin sapıklar için özel bir gösteri yapalım mı?
On a qu'à se montrer en spectacle devant ces pervers.
Ne yapalım biliyor musun?
OK, tu sais quoi?
Ülkeyi terk etmiyor olsaydım,... bunu daha sık yapalım derdim.
Si je ne devais pas partir d'ici, j'aimerais qu'on se revoie plus souvent.
Ne yapalım?
On fait quoi, alors?
Ne yaparsak yapalım, bunların Evie'ye zarar verdiğini göremiyor musun?
Juste avant qu'on ait pu choquer Evie?
Ne yapalım biliyormusun, Pam'i tutalım.
Gardons Pam.
Ne yapalım sanırım gizemini kaybetmeyeceksin.
Vous resterez un mystère.
Biz ne yaparsak yapalım öğretmenlerin çokta umurunda olmadığını öğrendim ben.
J'ai appris que les profs se foutent de ce qu'il se passe ici.
Ne dersin, hızlı bir prova yapalım mı?
Donc... Une petite répétition? Mettre en place notre Tango?
Yapalım o zaman. Ortada bir parti var mı, onu bile bilmiyorum.
Je ne sais même pas si le party va avoir lieu.
Ne yapalım!
Oublions cette histoire.
Şekerleri geri verin ve herşeyi unutup hiç olmamış gibi yapalım ne dersiniz?
Ça vous dirait de les lui rendre, et d'oublier tout ça?
O zaman ne yapalım?
Que faisons-nous alors?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]