English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ N ] / Ne yazık ki öyle

Ne yazık ki öyle traduction Français

151 traduction parallèle
- Ne yazık ki öyle.
- J'en ai bien peur.
Evet, ne yazık ki öyle Tess.
Oui, j'en ai bien peur, Tess.
Ne yazık ki öyle.
Vous avez bien réfléchi?
- Ne yazık ki öyle.
- Je le crains, ma chère.
Ne yazık ki öyle.
Oui, je dois l'avouer.
- Ne yazık ki öyle.
- J'ai bien peur que ce soit le seul.
- Ne yazık ki öyle!
Hélas!
- Ne yazık ki öyle.
- j'ai peur que si, monsieur.
Ne yazık ki öyle birini tanımıyoruz.
On en connaît aucun.
- Ne yazık ki öyle.
J'en ai peur.
Ne yazık ki öyle, beyefendi!
- C'est fini, M. Louis. C'est triste, monsieur!
Ama ne yazık ki öyle olmadı.
Mais il n'en a pas été ainsi.
- Ne yazık ki öyle. Ama o zamandan beri...
J'ai détruit un vaisseau entier et son équipage.
Ne yazık ki öyle. Başka zaman gideriz artık.
Oui helas, Ce sera pour une autre fois.
Ne yazık ki öyle.
J'en ai bien peur.
- Ne yazık ki öyle.
- J'en ai peur.
Ne yazık ki öyle.
Oui, j'en ai peur.
Evet, ne yazık ki öyle.
Je dois l'avouer.
- Ne yazık ki öyle bir yasa uygulanmıyor.
Ce serait difficile, de nos jours.
Hayır, ne yazık ki öyle bir şansım olmadı.
Non, malheureusement, je ne l'ai jamais connu.
- Ne yazık ki öyle.
- Je le crains.
- Ne yazık ki öyle.
J'en ai bien peur.
Hayır ne yazık ki öyle değil.
Non, malheureusement pas.
Ne yazık ki öyle, üzgünüm.
C'est dommage, je suis désolé.
Evet. Ne yazık ki öyle.
Tu ne peux rien y faire.
- Ne yazık ki öyle. Patrick tuvalette.
- Et libre, Patrick est aux toilettes
- Ne yazık ki öyle.
Je n'en vois pas d'autre.
Ne yazık ki öyle!
- Mais si, hélas!
Ne yazık ki öyle, zira sevgili Charles... insan anatomisini daha iyi yapabilirdi.
C'est vraiment regrettable, parce que notre cher Charles aurait conçu une meilleure anatomie.
Ne yazık ki öyle.
Ca, c'est bien vrai.
Ne yazık ki öyle, efendim.
Je crois bien, monsieur.
Evet, ne yazık ki öyle.
Oui, malheureusement.
Ne yazık ki projemizle ilgilenmediğini söyledi. Bunu dile getirirken öyle sözler sarf etti ki ağzımın suyu aktı.
Malheureusement, elle a exprimé son indifférence à notre projet... avec des mots si bizarres qu'ils m'ont mis l'eau à la bouche.
Ne yazık ki öyle hanımefendi.
J'en ai bien peur madame.
- Ne yazık ki, öyle.
Si, malheureusement.
Öyle düşünmen hoşuma gider. Ne yazık ki gerçek daha da acı.
Pensez ce que vous voulez, mais la vérité est moins belle.
Ne yazık ki öyle efendim. Tamam. Habersiz bırakma.
Tenez-moi au courant.
Ne yazık ki insanlar bu kentin önemli yapılarının önlerinden öylece geçiyor ve onları hiç takdir etmiyorlar. Anladığım kadarıyla siz öyle değilsiniz.
Les gens passent devant les bâtiments sans faire attention, mais ce n'est vraiment pas votre cas.
Ne yazık ki, öyle değil.
Hélas, il n'en est rien.
- Ne yazık ki, öyle.
- oui, effectivement.
Ne yazık ki kötü bir genetik perisi öyle bir büyü yapmış ki prenses üç karıştan fazla uzayamamış.
Hélas, une mauvaise fée génétique jeta un sort à l'inventeur... tant et si bien, que la princesse ne naquit pas plus haute que trois pouces.
Öyle bir dogma yok ne yazık ki.
" cette doctrine n'existe pas.
Ama ne yazık ki son günlerde öyle dertli, öyle yorgun, öyle bezgin öyle değişmiş görünüyorsunuz ki bana korkular sarıyor yüreğimi.
Mais je vous vois souffrant et dans votre joie d'avant et j'en suis inquiétée.
Fakat ne yazık ki sizin için öyle.
Mais j'ai le regret de vous apprendre qu'ils sont à Susie.
- Ah... artık özgürsün. - Aidan gitti, ne yazık ki adamlarında öyle.
Tu es libre, Aidan a disparu comme tes hommes.
Ne yazık ki, öyle.
Et je le déplore.
Ne yazık ki politikacıların öyle.
L'homme politique, si.
Ne yazık ki öyle. Üzgünüm.
Ecoutez, je regrette...
Ne yazık ki, her zaman öyle kolay olmuyor.
Malheureusement, ce n'est pas toujours si simple.
- Ne yazık ki hükümet öyle değil.
Ce qui malheureusement n'est pas le cas.
Ne yazık ki öyle.
- Je le crains.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]