Ne zaman geliyor traduction Français
668 traduction parallèle
Gemisi ne zaman geliyor?
Quand débarque-t-il?
- Ne zaman geliyor?
- Quand revient-elle?
Jane eve ne zaman geliyor?
Jane rentrer quand?
- Yeni atlar ne zaman geliyor, Brad?
- Le cheval arrive quand, Brad?
- Diğer çocuklar ne zaman geliyor? - Plan yapmamız gerek.
Où sont les autres?
Komutanım karınız ne zaman geliyor?
Ici, on se couche avec les poules. Et vous, quand arrive votre dame?
Brown nerede? Ne zaman geliyor?
Il va venir quand, Brown?
Johnny ne zaman geliyor babalık?
Grand-père, quand arrive Johnny?
- Ne zaman geliyor?
- Elle arrive quand?
Gemi ne zaman geliyor? - Umarım batar!
À quelle heure arrive le bateau?
Kesin şunu, Yargıç. Züppe ne zaman geliyor?
Quand arrive le Dandy?
- Konuklar ne zaman geliyor?
À quelle heure arrivent les invités?
Bebek ne zaman geliyor?
Pour quand, le bébé?
Bu lanet heyet ne zaman geliyor?
Quand va arriver cette maudite délégation?
Annem de hep "Yeğen ne zaman geliyor?" diyor.
Depuis... Elle la réclame.
Temizlikçi kadının sabah ne zaman geliyor?
A quelle heure arrive votre femme de ménage?
Oğlunuz eve ne zaman geliyor?
Quand votre fils va-t-il arriver?
Oğlumuz eve ne zaman geliyor?
Quand notre fils va-t-il arriver?
Ne zaman geliyor?
Quand vient-il?
Küçük başbelası eve ne zaman geliyor?
Quand est-ce qu'il arrive, le petit connard?
Konuyu büyüttüğünden ağzın yanmışken, söyle, küçük başbelası ne zaman geliyor?
Puisque tu as eu le mauvais goût d'en parler, il arrive quand?
- Sonora arabası ne zaman geliyor?
- Pour quand la diligence de Sonora?
Buraya ne zaman geliyor?
Quand arrivera-t-il?
- Ne zaman geliyor?
Quand arrive-t-il?
Lane'in bindiği tren ne zaman geliyor Jesse? Dün gelecekti.
Le train de Lane doit arriver quand?
Bebek ne zaman geliyor?
Le bébé est pour quand?
- Şu Amerikalı ne zaman geliyor?
- L'Américaine arrive quand?
Bn. Jones ne zaman geliyor?
Quand Mlle Jones arrive-t-elle?
Ama gün geliyor, hata yapıyoruz. O zaman âdil olur muydunuz?
Mais attention, un jour tu ne l'es pas, alors seras-tu juste? "
Ne zaman o ikisini yan yana görsem aklıma ilk, ne kadar yaşlı olduğum geliyor. Ve onun ne kadar genç olduğu.
Quand je les vois ensemble, je sens que je suis si vieux et elle, si jeune.
Bugünlerde, ne zaman bir mezarlığın önünden geçsem... sanki kendime yer ayırtıyormuşum gibi geliyor.
Dernièrement, Quand je voyais un cimetière, Je croyais visiter mon prochain logement.
Hayır, sadece bu günlerde ne zaman bu ödülü görsem bize okuduğun şu fıkra aklıma geliyor.
Ce n'est rien. Quand il m'arrive de penser à cela... ça me rappelle la blague que vous aviez lue.
Kapı ne zaman açılsa, pis bir koku geliyor.
Quelle puanteur quand la porte était ouverte.
Kimi zaman tanıdık geliyor, ama tam olarak tanıyamıyorum.
Elle semble familière, mais je ne la reconnais pas.
Bir şey geliyor - ne zaman bilmem, ama yakında
Quelque chose, je ne sais quoi m'arrivera.
Tek sorduğum soru, "Kocan ne zaman eve geliyor?" olur.
La seule question que je pose, c'est : "A quelle heure rentre ton mari?"
- Ne zaman buraya geliyor?
- Quand peut-il venir?
O zaman, yakın gelecekte görüşemeyeceğimiz anlamına geliyor bu.
Donc, nous ne nous reverrons pas dans un avenir immédiat?
Bir skandal yaşansın istemiyorum ama birinin konuşmasının zamanı geliyor.
Je ne ferai pas de scandale! Ne compte pas sur moi!
Ne zaman bir cinsel suç olsa, polisler hemen bizim üzerimize geliyor. Bence bu çok saçma.
Dès qu'il y a des crimes sexuels, la police s'adresse à nous.
- Bebek ne zaman dünyaya geliyor?
- C'est pour quand?
Miss Carska'ya ne zaman sıra geliyor, Mr. Dvorak?
Quand passe Mlle Carska?
Ne kadar sallasan da her zaman üç geliyor.
On a beau secouer, on obtient un chiffre impair.
Bu sıra ne zaman geliyor?
Quand?
Zaman ne kadar hızlı geçiyor. Bana daha dünmüş gibi geliyor.
Le temps passe à une vitesse, il semble que c'était hier.
Her zaman içimden geliyor, ama her zaman herkesin gözü önünde.
On me l'avait dit : tu me ressembles de plus en plus! Tu ne trouves pas?
Ne zaman burada olmasam ikinizin de başına bir şeyler geliyor.
Il vous arrive toujours des choses quand je suis absent.
Senin özetin ne zaman geliyor?
Comment se présente ton exposé?
Kimi zaman her şey baştan sona anlamsız geliyor.
Pourquoi ne pas profiter des plaisirs de la vie?
- Boşaltım işiniz ne zaman biter? Şu anda son variller geliyor.
Les derniers containers sont en route.
Ne zaman birinden hoşlanmaya başlasam, genelde hep böyle felç geliyor.
C'est la même paralysie qui me reprend quand j'aime bien quelqu'un.
ne zaman geliyorsun 16
ne zaman oldu 58
ne zaman öldü 28
ne zamandı bu 24
ne zaman istersen 196
ne zaman 1956
ne zaman gidiyorsun 81
ne zamandan beri 195
ne zaman geldin 79
ne zaman olursa 26
ne zaman oldu 58
ne zaman öldü 28
ne zamandı bu 24
ne zaman istersen 196
ne zaman 1956
ne zaman gidiyorsun 81
ne zamandan beri 195
ne zaman geldin 79
ne zaman olursa 26