Ne zaman olacak traduction Français
1,571 traduction parallèle
Düğün ne zaman olacak?
- C'est vrai. - C'est pour quand le mariage?
- Peki bu ne zaman olacak?
Et ça va arriver quand exactement?
Ne zaman olacak acaba?
Et ça arrivera quand?
- Ne zaman olacak o?
- Qui sera quand?
Ne zaman olacak peki?
C'est pour quand?
Acısı ne kadar sürecek? Ne kadar kötü olacak? Ne zaman olacak?
Combien de temps ça va faire mal, à quel point ce sera grave, quand cela se déroulera.
Hani şu rüyanda arabayla çarptığın, ki gerçekte böyle bir şey olmadı o kız var ya, ona neden sardırıp kendini üzmüyorsun? Olacak mı ya da ne zaman olacak diye endişelenmektense şimdiden hallet.
Une fille que tu as renversée dans un rêve... ce qui veut dire en passant, que tu ne l'a pas réellement renversée... pourquoi tu te prends la tête avec ça maintenant, plutôt que d'attendre de voir si ça va réellement se passer?
Peki ne zaman olacak o?
Quand ça?
Bu ne zaman olacak?
Quand cela va-t-il arriver?
Peki ne zaman olacak?
Dans une autre vie?
Bu ne zaman olacak?
A quelle heure ce sera diffusé?
Sence öldüğün zaman ne olacak?
Alors que se passe-t-il après la mort?
Ayrıldığı zaman bize ne olacak?
On fera comment quand elle sera en congé?
O zaman biz de eğlenceli olacak hiç bir yere gidemezdik.
Alors on ne pourrait pas aller dans un endroit supposé être amusant.
Tamam, o zaman, altı üstü nikah yüzüğü, ne olacak ki?
Ok, bien, c'est une alliance, alors quoi?
dediği zaman ne olacak?
"Ce n'est pas l'homme que j'ai décrit"?
Ne zaman istersen kapımız sana açık olacak.
Vous reviendrez dès que vous le voudrez.
ne olursa olsun, Jenny benim kızım, ve her zaman öyle olacak.
Quoi qu'il arrive, Jenny est et restera ma fille à jamais.
Doktor diyabetik olduğumu düşündüğü sürece, Orada yapmam gereken ne ise onu yapmam için yeterli zamanım olacak.
Tant que ce cher médecin pense que je suis diabétique, j'aurais beaucoup de temps là bas pour faire ce que je dois faire.
Ne zaman olacak bu?
Quand?
Sahte isimler tükenince. Ne olacak o zaman?
Quand t'auras épuisé tous les pseudos?
Bundan sonra çocuklarla ilgili ne zaman bir sorun olsa, nedeni fahişenin biriyle sevişmem olacak.
Dès que quelque chose ira mal pour les garçons à partir de maintenant et pour toujours ce sera parce que j'ai été voir une pute et que je l'ai baisée.
Gelişmiş dünya dışı teknolojileri orijinal tasarımın üzerine eklenmedi, içine yerleştirildi. - Ne zaman hazır olacak?
Les technologies extraterrestres les plus avancées ont été intégrées dès la conception, plutôt que de les rajouter après.
- Bu isyan ne zaman olacak?
Quand cela va-t-il se passer?
Kraliyet ailesi bu gezegeni koruyamadığı zaman ne olacak?
Qu'est-ce qui arrivera lorsque la famille Royale ne protègera plus cette planète?
- Bu, ne zaman olacak?
ET quand ça se produira? je ne le sais pas.
Ne zaman tekrar birbirinizi görme şansınız olacak ki?
Qui sait quand tu auras une autre chance de le revoir?
Ya yarın... o zaman ne olacak?
Et demain... Qu'est-ce qu'il se passera?
Peki bu zaman makinası çalışmazsa ne olacak?
Pis si la machine marche pas?
Dur bakalım. O mertebeye ulaşıp patron, milyoner, önemli biri olduğumda ilk işim, işimi yapacak benim gibi bir sürü geri zekalıyı işe almak olacak o zaman sen, ben ve çocuklar ne istersek yapacağız.
Quand je serai chef, millionnaire, une pointure, j'embaucherai des crétins qui feront mon boulot et nous, nous ferons tout ce qui nous chante.
Soyunacağım o zaman bakalım ne olacak...
Je me déshabille, comme ça...
Ama ya tekrar olursa? O zaman ne olacak?
Mais si ça se reproduisait?
- Güven bana seninle işim bittiği zaman buza ihtiyacın olacak. - Sana ne diyeceğim...
- Je vais vous dire...
Ancak şimdi pes edersek eğer biraz daha çabalamaz ve yapabileceğimizi düşündüğümüzden daha fazlasını vermezsek, işte o zaman o canlar heba olacak.
Mais si nous hésitons maintenant, si nous ne faisons pas l'effort de donner plus que ce que nous pensions pouvoir donner, alors ces sacrifices auront été vains...
Ne olacak o zaman?
Que lui arrive-t-il?
Devlet olduğu sürece bize neyi ne zaman yapacağımızı söyleyen götler olacak.
Tant qu'il y a un gouvernement, il y aura des cons pour nous dire quoi faire et quand.
- Olacak. - Ne zaman?
- Ça va venir.
Peki ya benden hoşlanmayan birini bulursam. O zaman ne olacak.
Où je vais trouver un canon qui m'aime?
Sen evleniyorsun. Benim ailem nerede? Ne zaman ailem olacak.
Je dois attendre la retraite?
Yaşamlarımız, muhtemelen, hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak ama... diğer yolla daha da kötü olacak.
Nos vies ne seront sûrement plus jamais les mêmes, mais... l'autre option est bien pire.
Ama ne zaman çocuk sahibi olursan, bu mükemmel şekilde onun parmağına olacak.
La noce est terminée?
Onları görmememiz, onların orada olmadıkları anlamına gelmez. - Kim onları görecek olacak o zaman?
Même si tu ne les vois pas, ça ne veut pas dire qu'ils ne sont pas là.
Ne olacak o zaman?
Que doit-il arriver?
Hiçbir şey beni durduramaz. Burada da olsam veya nerede olursam olayım, her zaman hislerim aynı olacak ve ne hissediyorsam onu söyleyeceğim.
Que je sois ici ou ailleurs, j'aurai les mêmes sentiments et je les partagerai.
O zaman ne olacak? Kıskanıyor muyum?
Qu'est-ce qui se passe, est-ce que je suis jalouse?
Karamürsele sapmuş, orayu da alup yarun akşam burada olacak imüş. Ya da Allah bilur ne zaman gelecek bende anlamadın bu işi.
Notre vaillant combattant aurait eu un empêchement au dernier moment... il aurait changé son itinéraire pour marcher sur la Cité des Prophètes Noirs dans le but de la conquérir aussi avant de rentrer le soir qui suit...
Evet, ben olacağım ve vay 120 saat, sanırım ne yaptığın konusunda bana anlatacak zamanın olacak.
Oui, c'est moi. 120 heures! Tout le temps de me raconter vos exploits.
En kötü soru şu, "Pazara ne zaman dahil olacak?"
La pire des questions, c'est : " Quand pourra-t-on...
Peki bu ne zaman olacak efendim?
- Et ce sera quand?
Sahneye adım atmamla belgeyi imzalamam arasında ne kadar zaman olacak?
Combien de temps y aura-t-il entre le moment où j'irai à la tribune et celui où je signerai le document? Pas longtemps.
Fedakârlığım Cylonlara bir mesaj verir, barış getirirse, o zaman değmiş olacak.
Si mon sacrifice mène à la paix avec les Cylons, il ne sera pas vain.
ne zaman oldu 58
ne zaman öldü 28
ne zaman geliyorsun 16
ne zamandı bu 24
ne zaman istersen 196
ne zaman 1956
ne zaman gidiyorsun 81
ne zamandan beri 195
ne zaman geldin 79
ne zaman olursa 26
ne zaman öldü 28
ne zaman geliyorsun 16
ne zamandı bu 24
ne zaman istersen 196
ne zaman 1956
ne zaman gidiyorsun 81
ne zamandan beri 195
ne zaman geldin 79
ne zaman olursa 26