Nerden biliyorsun traduction Français
1,289 traduction parallèle
- Eşcinsel olduğunu nerden biliyorsun?
- Comment tu sais qu'il est gay?
- Geri geleceğimi nerden biliyorsun?
- Tu crois que je vais revenir?
Onların Yahudi olduğunu nerden biliyorsun?
Comment tu savais qu'ils étaient juifs?
- Ne düşündüğümü nerden biliyorsun?
- Tu sais ce que je pense?
Darry'i nerden biliyorsun?
Comment vous connaissait Darry?
Bütün bunları nerden biliyorsun?
Comment vous nous connaissez?
Nerden biliyorsun?
- Ouais.
Bunu nerden biliyorsun?
Comment tu sais ça?
Bunu nerden biliyorsun, Roger?
Comment tu sais ça, Roger?
Nerden biliyorsun?
Comment tu le sais?
Adımı nerden biliyorsun?
Comment tu connais mon nom?
- Nerede olduğunu nerden biliyorsun?
- Comment tu sais où elle est?
Bunu nerden biliyorsun?
Comment le sais-tu?
Nerden biliyorsun?
Qu'en sais-tu?
Benim yaptığımı nerden biliyorsun?
Ce serait moi? C'est toujours toi.
Bunu nerden biliyorsun?
Comment sais-tu ça?
İsmimi nerden biliyorsun?
Comment tu connais mon nom?
Nerden biliyorsun?
Comment tu sais ça?
Nerden biliyorsun?
OH! Quelle surprise.
- Nerden biliyorsun?
- T'en es sûre?
- Nerden biliyorsun?
- Qu'en savez-vous?
Bir tane olmadığını nerden biliyorsun?
Comment sais-tu qu'il n'y en a pas?
- Bunu nerden biliyorsun?
- Comment le sais-tu?
- Nerden biliyorsun?
- Comment le sais-tu?
Bunu nerden biliyorsun?
Qui t'a dit ça?
Bunu nerden biliyorsun, dostum?
Qui t'a dit ça, mec?
Doğru şeyi yaptığını nerden biliyorsun?
Tu es sûr de faire ce qu'il faut?
Nerden biliyorsun?
Comment le sais-tu?
Onu güzel bulduğumu nerden biliyorsun?
- Comment le sais-tu?
- Nerden biliyorsun?
Comment êtes-vous au courant?
- Nerden biliyorsun peki? - Öyle bir şeye ihtimal bile vermiyordu.
Il se croyait pas capable de faire une pareille chose.
Nerden biliyorsun onu karşıma çıkan ilk yetimhaneye bırakmayacağımı? Bütün herşeyini biliyorum.
Comment sais-tu que je la laisserai pas dans le premier orphelinat venu?
- Bunu nerden biliyorsun?
- 50000? Comment tu sais ça?
Clara'yı nerden biliyorsun? Bu altı yıl önceydi.
Comment savez-vous pour Clara?
Nerden biliyorsun?
Qu'est-ce que t'en sais?
- Nerden biliyorsun?
Comment le sais-tu?
Nerden biliyorsun?
Comment vous l'avez su?
Nerden biliyorsun?
Quoi, où as-tu...
Bebeğin senden olduğunu nerden biliyorsun?
Comment tu peux être sûr qu'il est de toi?
Onunla konuşmadıysan nerden biliyorsun?
Qu'en sais-tu si tu ne lui a pas parlé?
Bunu yapsan da onları öldürmeyeceklerini nerden biliyorsun?
Et s'ils les tuent quand même?
İşimi bıraktığımı nerden biliyorsun? Hatta bir işim olduğunu nerden biliyorsun?
Comment êtes-vous au courant?
Onu nerden biliyorsun?
- Comment tu sais?
Bunlari nerden biliyorsun?
Comment sais-tu ça?
Biliyorsun, büyüleyici termal katsayılar hakkında tartışırken, bana nerden geldiğini söylemeyi unuttun. Dünya denen bir gezegenden.
Avec toutes ces histoires de coefficients, vous ne m'avez pas dit d'où vous veniez.
Kahretsin benim Helixde ne yaptığımı nerden biliyorsun?
Qui vous a parlé de ça?
Senin olduğunu nerden biliyorsun?
- C'est à toi?
- Ares'i nerden biliyorsun?
- Pourquoi Arès?
- Elektrik olduğunu nerden biliyorsun?
Ils sont pleins de jus!
Bunu nerden biliyorsun?
Comment tu sais?
Tüfeğin koruma amaçlı olmadığını nerden biliyorsun?
Le fusil servait peut-être à se protéger.
nerden biliyorsunuz 17
biliyorsun 4418
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorsun bunu 34
biliyorsun işte 57
biliyorsun 4418
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorsun bunu 34
biliyorsun işte 57
nerdesin 184
nerde 143
nerdesiniz 29
nerde kalmıştık 25
nerdeydin 48
nerdeyim ben 27
nerde o 102
nerdeyse 38
nerdeler 27
nerden bileyim 47
nerde 143
nerdesiniz 29
nerde kalmıştık 25
nerdeydin 48
nerdeyim ben 27
nerde o 102
nerdeyse 38
nerdeler 27
nerden bileyim 47