O kadar bekleyemem traduction Français
100 traduction parallèle
O kadar bekleyemem.
Trop long.
Düşünecek misin bunu? Yarın telefon ederim. Yo, o kadar bekleyemem.
Je vous rappellerai demain.
O kadar bekleyemem.
Je ne peux pas attendre.
- Ben o kadar bekleyemem.
Moi très vite.
- Ben o kadar bekleyemem.
- Je ne peux pas attendre.
O kadar bekleyemem.
Je ne peux pas l'attendre si longtemps.
O kadar bekleyemem.
Je n'ai pas le temps.
Lanet olsun, o kadar bekleyemem.
Je peux pas attendre si longtemps.
Çünkü, sen sınıfta konuşursun, ama ben o kadar bekleyemem!
J'ai un plan Ça devrait coller... Parce que tu parles en classe, moi je ne peux pas attendre aussi longtemps!
O kadar bekleyemem.
Je n'ai pas le temps d'attendre.
O kadar bekleyemem.
Je ne peux pas attendre si longtemps.
O kadar bekleyemem. İşler yatışasıya kadar, arkadaşlarım yaralanabilir, hatta ölebilir.
D'ici-là, mes amis pourraient être blessés ou même morts.
- O kadar bekleyemem. 48 saat.
- Je ne peux pas attendre si longtemps.
Ben o kadar bekleyemem yaşlıyım.
Tu verras dans quelques années...
O kadar bekleyemem.
Je ne crois pas que cela puisse attendre.
O kadar bekleyemem.
C'est trop long pour moi. Vous savez quoi?
O kadar bekleyemem.
C'est trop long.
- O kadar bekleyemem!
C'est trop long.
George, o kadar bekleyemem.
Je ne peux pas attendre aussi longtemps.
O kadar bekleyemem!
Putain, je suis impatient!
O kadar bekleyemem.
Ca ne me convient pas du tout.
Ben o kadar bekleyemem. Bir şeyler yapmalısın.
Je ne peux pas attendre.
O kadar bekleyemem.
- Juré. - J'ai pas deux semaines!
Hayır, hayır, o kadar bekleyemem.
Non, c'est bien trop long!
O kadar bekleyemem. Diaz'la konuştun mu?
Je peux pas attendre.
O kadar bekleyemem.
Je ne peux pas attendre une heure.
- O kadar bekleyemem.
Je peux pas attendre.
O kadar bekleyemem.
Je peux pas attendre.
- O kadar bekleyemem.
- Ca ne peut pas attendre.
— O kadar bekleyemem.
- C'est trop long.
O kızları, hepsini görmek için, o kadar bekleyemem.. yaz boyunca hangisi serpilmis görmek için... - Biliyor musun?
Je veux voir les filles, voir lesquelles ont pris du cul cet été.
O kadar bekleyemem!
C'est trop long.
- Belki iki ya da üç hafta yeterli olur... - O kadar bekleyemem.
Je n'ai pas le temps.
Ama ben o kadar uzun bekleyemem.
Je désire simplement être informée.
O kadar bekleyemem.
Je ne veux pas attendre.
Haftaya toplanıp bazı şeyleri halledeceğiz. O kadar bekleyemem...
On se rassemblera la semaine prochaine et on trouvera une solution.
- Tanrım, o zamana kadar bekleyemem.
Je peux pas attendre.
O kadar bekleyemem.
Un an?
- O kadar uzun bekleyemem.
- Je ne peux attendre demain.
- O kadar uzun bekleyemem.
- Je ne peux pas attendre si longtemps.
O kadar uzun süre bekleyemem.
C'est trop long.
Üzgünüm Rosemary. O kadar uzun bekleyemem.
Désolé, je peux pas attendre.
Ama ben o kadar uzun bekleyemem.
Moi, je ne le pourrais pas.
O kadar uzun zaman bekleyemem!
Je ne peux pas attendre si longtemps!
Ama o zamana kadar bekleyemem.
Mais je peux pas attendre.
Gitmezsek başka bulmamız bir hafta sürer.O kadar bekleyemem.
Mon bain n'attend pas.
Yine de o konuşmaya karar verene kadar bekleyemem. Aklımda çok fazla soru var. Bu sorulara cevap bulmam gerek.
Mais j'ai trop de questions qui me turlupinent pour attendre qu'il ne m'en parle.
O kadar uzun süre bekleyemem.
Je ne peux pas attendre.
Bebeğim, o kadar uzun süre bekleyemem.
Je ne peux pas attendre aussi longtemps.
Ama ben o kadar bekleyemem.
Je peux pas attendre.
Ben o kadar bekleyemem.
La mousson commence quand?
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107